Nobel’li çok tanınmış bir matematikçi ve iktisatçı olan 86 yaşındaki ( 1928 doğumlu) John F. Nash ve ayrılıp sonra ikinci defa evlendiği eşi Alicia Nash cumartesi günü ABD’de New Jersey’de bindikleri bir taksinin yaptığı kaza sonucu arabadan dışarı fırlayarak kaza yerinde öldüler. Kemerleri de bağlı değilmiş. Nash ve eşi o kadar faklı ve acılarla ve ama çok da büyük sevinçlerle de dolu bir hayat yaşamıştı ki, ailesi için bu tür bir ölüm bile sürpriz olamazdı.
Nash‘in babası elektrik mühendisi idi ve annesi de bir öğretmendi. Öğrenciliği esnasında deha olduğu anlaşılsa da, aslında iyi bir öğrenci değildi. Çünkü sürekli okur, satranç oynar ve durmadan Bach’in bestelerini ıslıkla çalardı. Ancak lisede E.T.Bell’in “Men and Mathematics” adlı kitabını okuduktan sonra kendi matematik becerisini Fermat’ın klasik teoremini faklı bir şekilde ispat ederek sergiledi. Carnegie Institute of Technology kurumuna girdi, mühendislik tahsilinden sıkıldı ve hocaların tavsiyesiyle de matematik okumaya başladı. Üniversiteyi ve master’ını sonradan 1948 yılında transfer olduğu Princeton Üniversitesi’nde bitirdi. Princeton’a tek cümlelik “Bu bir dehadır!” sözünden başka bir şey yazılı olmayan bir tavsiye mektubuyla matematik doktorasına kabul edilmişti.
Nash uzun boylu, yakışıklı ama durmadan ıslık çalan, hariçten konuşmalara dalan, ama çok orijinal düşünen bir kişiliği olan bir gençti . Nash önce matematiğe bazı önemli katkılar yaptı, sonra da “game theory” çalışmalarıyla (oyun teorisi) ile ekonomiye çok önemli bir katkıda bulundu. Aslında oyun teorisi matematikçiler von Neumann ve Morgenstern tarafından icat edilmişti ama sadece “zero sum” yani sıfır toplamlı oyunlar için. 27 sayfalık bir doktora tezi ile “Game Theory’yi” genel hale getiren ve Nash Solution denen çözümü yaratan 21 yaşındaki Nash oldu.
Ancak hayat onu zorluyordu. 1953 yılında Boston’da bir hemşire olan Eleanour Stier’den evlilik dışı bir oğlu oldu. 1957 yılında ise Alicia Larde ile evlendi. Ancak 1959 yılında eşi hamile iken ve oğulları John doğacak iken ayrıldılar. Nash paranoya kurbanı olmakta ve elektro şok terapisi gibi zor tedavilerden geçmekte idi. Alicia 1963 yılında onu resmen boşadı. Ama ona zor günlerinde, hatta akıl hastanesinde yatarken bile maddi manevi destek verdi ve sonra da 1970 yılında beş parasız dolaşan Nash’i tekrar eve aldı. 2001 yılında Nash iyice düzelince de onunla bir kere daha evlendi.
1994'te iyileşmesi ile Nobel Komitesi onu yeniden izlemeye ve Nobel Ödülü listesi için aday olarak düşünmeye başladı. İki iktisatçı ile beraber Nobel’i alırken de İsveçliler belki gene delirir diyerek onun klasik Nobel konuşmasını yapmasına razı olmadılar ama ödülü verdiler. Ama zaten 2001 yılında çevirilen “A beautiful mind” filmi onu tüm dünyada şöhret yapmıştı ve Princeton ve Nobelciler ona pek yüz vermezken da MIT çoktan onu hoca olarak kadrosuna almıştı. Matematikte devrimci bazı kavramlar peşinde koşuyordu ama ömrü vefa etmedi.
Tabii ailenin esas kahramanı bütün sorunlarına rağmen varlıklı ailesinin kaynaklarını Nash’i yaşatmaya ve iyileştirmeye harcayan eşi Alicia da konuşulmalı. Tüm sorunlara rağmen Nash’i kurtaranın esas bu kadın olduğu bilinmeli!