27 Eylül 2017 Çarşamba günü New York Times’ın dokuzuncu sayfasında ‘Tehlikeli bir oy!’ başlıklı imzasız bir köşe yazısı vardı. Yazının özetini aktarıyorum.
Yazı, Irak’taki Kürtlerin geçtiğimiz pazartesi günü yaptıkları bağımsızlık referandumunun yapılmasının pek akıllıca olmadığını, ve tehlikeli olduğunu vurguluyordu.
Çünkü medyaya göre Kürtlerin davranışı, hem Irak, hem İran, hem Türkiye, hem de Suriye’de, yani Kürtlerin kısmen bulundukları her ülkede ve dünyanın en az dengeli olan bir bölgesinde, risk almaları ve alarm başlatmaları anlamına geliyordu.
Tabii insanlar o kadar çok yıl bağımsızlık için beklemişlerdi ki, masrafları çok fazla ve de başarıları gene de az olmuştu ve risk alıyorlardı.
Referandumun sonuçları ortaya çıkmadan evvel de, bağımsız ve kendilerine ait olacak bir devlet istedikleri biliniyordu.
Mesela Saddam Hüseyin döneminde Irak Kürtleri çok baskı yaşamıştı. 1991 Körfez Savaşı’ndan sonra ise 5 milyon Kürt’ün zengin petrol ve gaz kaynaklarını kullanabilmelerine bir miktar yol açmıştı. Kürtlerin askeri gücü yani Peşmergeler tabii savaşlarda önemli rol oynamıştı.
Kürtlerin lideri Mesud Barzani tabii ki oylamanın hemen referandum anında bağımsızlık getiremeyeceğini tabii biliyordu. Ama Bağdat ile ve de komşu ülkeler ile görüşme ve belki de global devletlerle görüşmeler için olanak sağlayabilirdi.
Ama diğer taraftan Türkiye, Irak, İran, Suriye, Suudi Arabistan, Arap Ligi ve ABD ve Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de oylamanın yapılmamasını istemişlerdi.
Irak da zengin petrol kuyularını kaybetmeyi hiç istemezdi tabii.
Beyaz Saray, referandum dengeleri bozucu bir girişim olur derken, ABD Savunma Bakanı Jim Mattis de geçen ay bölgeye giderek, referandum ISIS ile yapılan mücadeleyi engelleyebilecek bir adım olurdu demişti.
Türkiye, İran, ve Suriye gibi ülkeler de kendi Kürt kökenli azınlıklarının da benzer bağımsızlık talebine katılacaklarını biliyordu. Sadece İsrail, Kürtler ile uzun vadeli ilişkileri ve de İran’a karşı bir denge olur diye düşüncesi ile, Kürtlerin devlet kurma referandumunu destekliyordu.
Sonunda referandum oylaması her şeye ve çok itiraza rağmen yapıldı. Ancak bir realite unutulmamalı. Kürtler, komşuları Washington ve bütün diğer ilişkisi olan ülkeler, şiddet ve savaş yaratacak adımlar atmamalı.
Diplomatik adımlar kullanılmalı, çünkü silahlar devreye girerse, çok fazla insan zayiatı olur.