Yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH verileri açıklandı. Buna göre ilk çeyrekte yüzde 5,2 büyüyen Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte de benzer bir performansla yüzde 5,1 büyüdü. Son dört çeyrek dikkate alındığında yıllık büyüme oranı yüzde 3,3’e yükseldi. Hatırlanacağı gibi 2016’ya ilişkin büyüme oranı yüzde 2,9 olarak açıklanmıştı. Ancak geçen yılın üçüncü çeyreğindeki düşük oran nedeniyle, dört çeyreklik büyüme oranının daha hızlı yükseleceğini düşünüyoruz. Yılın ilk yarısında büyüme oranının ortalama yüzde 5,1 olduğu dikkate alınırsa, yıl sonu büyüme oranı da yüzde 5 civarında gerçekleşebilir. Tabi yılın ikinci yarısında büyüme trendini bozacak ekstra negatif bir şok yaşamazsak.
ikinci çeyrek büyümesine en yüksek katkı yüzde 6,8 büyüyen sanayi sektörüyle yüzde 5,7 büyüyen hizmet sektörlerinden gelmiş. Hizmet sektörlerinde özellikle bilgi ve iletişim ile finans ve sigorta faaliyetlerinde yüzde 10 civarındaki büyüme oranı oldukça etkileyici. İnşaat, sanayi sektörüne benzer bir şekilde yüzde 6,8 artmış, ancak toplam GSYH içindeki payı az olduğu için toplam büyümeye katkısı 0,5 puanda kalmış.
En fazla katkı yatırımdan
Talep tarafına bakacak olursak, GSYH büyümesine en fazla katkı 2,9 puanla yatırım harcamalarından gelmiş. Ancak yeni veri sisteminde yatırım harcamalarının ne kadarının özel sektör kaynaklı ne kadarının kamu kanalıyla yapıldığını göremiyoruz. Bu nedenle yatırım harcamalarında görülen yüzde 9,5 oranındaki büyümenin detayları üzerine değerlendirme yapamıyoruz. Ancak, yatırım artışının geçen yıl yüzde 2,2’de kaldığını, bu yılın ikinci çeyreğinde görülen yatırım artış oranının son altı çeyrekte en yüksek oran olduğu dikkate alınırsa, genel bir iyileşmenin kesin olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak, mevsimselliğe göre düzeltilmiş verilerde yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,3 olan büyüme oranı ikinci çeyrekte yüzde 2,1’e yükselmiş. Benzer tempo üçüncü çeyrekte de devam ederse, baz etkisinin de devreye girmesiyle GSYH büyüme oranı yüzde 7’nin üzerine çıkabilir. Zaten büyüme rakamları ABD’deki gibi, yani ikinci çeyrekteki büyüme oranının yıllıklandırılmasıyla hesaplandığı şekilde açıklansaydı, ikinci çeyrek büyüme oranı yüzde 8,5 olarak açıklanacaktı. Yani, ikinci çeyrek performansı tüm yıla yayılabilirse, ekonominin büyüme temposu yüzde 8’in üzerine yükselmiş durumda. Bu oldukça hızlı bir büyüme temposuna işaret ediyor. Nitekim enflasyonun yükseliyor olması da talep yönlü faktörlerin devrede olduğunun bir işareti olarak görülebilir.