Bundan üç beş yıl evvel dünyanın en büyük petrol kaynaklarına sahip ülkesi Venezuela’nın petrolü çıkartacak para olmadığını, Çin’in de yardım etmeyi bıraktığını fark etmiştim. Bu nedenle de Venezuela ekonomisini izlemeye başladım. Venezuela Konsolosu, yazar Soner Yalçın’ın arkadaşıydı. Bana itiraz etmeye başladı. Ama ben sayıları iyi takip ederek, gerçekleri yazmaya devam ettim. Ne Soner Bey ne de dostu artık Venezuela yazısı yazmıyorlar.
Dün 11 Ağustos 2016 tarihli New York Times Gazetesi’ne Carlos Hernandez adlı bir iktisatçı ve yazar olan kişi kendi yaşamından bazı sahneleri aktarmış. Venezuela’daki yaşam tarzını özetleyen yazdıklarını aşağıya aktarıyorum:
“Ciudad Guyana kentinde kısmen ticari kısmen insanların oturduğu evler içeren bir bina kompleksinde oturuyoruz diyor. Yanımızdaki dört daire ile beraber çay yapmak istedik. Ama yeterince şekerimiz yoktu. Dondurulmuş meyveleri eriterek kendimize az bir miktar da olsa şeker bulduk. Her aile kendi çay fincanlarını getirdi. Bir mango ağacının gölgesinde çay içtik. Yanında başak bir şey yoktu ama komşulardan biri “Gene de açlığı azaltma etkisi yapıyor!” dedi.
Kardeşim, “Yemeğin sonunda yemek için mangomuz bile yok!” diye ekledi. Biz üçüncü katta oturuyorduk, balkondan eğilip baktım ‘belki ağacın tepesinde mango kalmıştır’ diye düşündüm, ama kalmamış. Maria “Uyuyalım, açlığımızı unuturuz, yemek rüyası görürüz!” dedi. Ben de uyuduğum zaman, açsam, rafları sapına kadar dolu bir süpermarket rüyası görüyorum bazen. Kahve ve süt bizim için iki yıldır lüks oldu. Ama ekmek ve tavuk yokluğu orta sınıf evime bu yılın başında geldi.
Simon Bolivar Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre 10 Venezuelalıdan artık minimal miktar da olsa yeterli gıda bulamıyor. IMF verilerine göre bu yıl Venezuela enflasyonu yüzde 700 oranını aşacak.
Komşularımız giderek daha zayıf hale gelmekteler.
Başkan Nicolas Maduro zengin, burjuva gibilerini Venezuela’nın resesyonu için itham ediyor. Ama o da biliyor ki, kendi kötü yönetimi bizi açlığa getirdi.
Bazı komşu Latin Amerika ülkeleri yardım etmeye çalışıyor ama tabii ki küçük yardım çözüm olamıyor.
Komşu ülkeler ülkemize ne yapılması gerektiğini tartışıyorlar. Ama vakit geçiyor ve açlar da giderek ülkenin büyük çoğu çoğunluğu oluyor!
Bu acı bir yazı, ama gerçeği anlatıyor!DENİZ
GÖKÇE