Aşağıda 25 temmuz 2016 tarihinde Wall Street Journal’de yayınlanan çok ilginç bir yazının kısaltılmış özetini veriyorum, ve okumanızı tavsiye ediyorum.
ABD seçime hazırlanıyor ancak Demokrat Parti'nin ciddi şekilde sola döndüğü de ülkede yaygın şekilde tartışılıyor. Üstelik bunun partinin ikinci adayı aşırı solcu Bernie Sanders’in çabaları nedeni ile değil, seçimde New York Times araştırmalarına göre yüzde 71 oy alması beklenen Hillary Cilinton’un kendi açıkladığı program nedeni ile konuşulduğu da vurgulanıyor.
H. Clinton ve Demokrat Parti dört yıllık üniversitelerin bedava olması,Sosyal Güvenlik Sistemi'nin daraltılmak değil genişletilmesi, Federal minimum ücretin saatte 15 dolara çıkması, finansal işlemlere vergi getirilmesi ve finansal işlemlerin yeni regülasyona tabi tutulması ve daha bir sürü benzeri 'çok liberal' önlemi gündeme getirdi.
Bu nasıl oldu? Ülkenin demografisi dramatik şekilde değişmiş bulunuyor. Daha fazla fakir azınlık, daha fazla evlenmemiş kimse, daha fazla üniversite eğitimli kadın seçmen, ve daha bir sürü değişiklik vatandaş, Demokrat Parti'nin liberal platformuna sempatik bakmaktalar.
Ülkede en çok tartışılan şey ABD’nin yaşam standardlarının yükselmesi için biraz değişiklik yapmanın artık yetmeyeceğinin gündemde olduğu konusu. 21’inci yüzyılın ilk döneminde 2007-2009 arasındaki büyük resesyon Amerikan hikayesini değiştirmiş ve başarısız yapmış bulunuyor gibi gözüküyor.
Ruy Texeira adlı yazar ABD kapitalizminin de 'Piketty Problem' denen problemden muzdarip olduğunu gündeme getiriyor. Fransız İktisatçı Thomas Piketty tarafından yayınlanan '21’inci Yüzyılda Sermaye' adlı eserde 'Piketty Problem' nedir açıklanıyor!
Piketty’e göre ekonomik sistem daha yüksek dozda eşitsizliğe dönüyor. Bu da ekonomik büyümenin yaşam standardlarını arttırmasını engelliyor. Artan eşitsizlik büyümeyi yavaşlatıyor, yükseltmiyor. Sonuç da durağan yaşam standardları ve de yavaşlayan büyüme! Amerikan kapitalizmi de kendi başına sorunları çözemiyor. Bu durumda da sol benzeri kamu harcaması, ve regülasyon daha mantıklı hale geliyor.
Peki böyle bir program seçmenler tarafından desteklenecek mi? Demokratlar yakında bunu görecekler.
Yukarıda vurguladığımız gibi en son New York Times’da yapılan araştırmaya göre Hillary Clinton yüzde 71 oy alarak seçimi kazanacak.Hillary Clinton da ilk yüz gününde, yollar,köprüler,ve diğer tür kamu yatırımları yapmak şeklinde bir yatırım planı hazırlamış.100 günlük toplamı 275 milyar dolar olan bu hızlı ilk yatırım, ABD’de 1950 yılından sonra yapılan karayolları yatırım hamlesinden bu yana en büyük yatırım girişimi olacak. Minimum ücret de artırılacak.
Clinton bugün düşünüldüğü gibi seçimi kazandığı taktirde bu peş peşe üç defa Demokratların seçim kazanması demek. Bu gerçekleşirse Cumhuriyetçiler de neleri değiştirmek gerektiğini analiz edeceklerdir herhalde!