Dün ligin dördüncüsü olan Fenerbahçe, Avrupa’da oynayabilmek için deplasman maçını kazanmak mecburiyetindeydi. Karşısındaki rakip ise ligin 15’incisi olup, 43 gol yemiş bir takımdı. Ama bu söylediklerimizden Fenerbahçe’nin, Alanya’yı küçük görmesi çıkmıyordu. Maç enteresan bir şekilde başladı. Birinci dakika 55. Saniyede Fenerbahçe, Fernandes’in ayağından golü yiyerek 1-0 mağlup duruma düştü. Ama golden sonra pek uyanmadılar. 14’üncü dakikada Love, Alanya’yı 2-0 galip duruma getiren golü attı. Daha da kötü olabilirdi. 20. dakikada Emre'nin şutu direğe çarparak dışarı çıktı. Fenerbahçe şans eseri üçüncü golü yemekten kurtuldu.
'Fenerbahçe’nin bir yerde bir şekilde uyanması gerekir' diye düşünmeye başlamıştım. Çünkü iki takım arasında önemli boyutta fark var. İki takımın kadrosu birbiriyle karşılaştırılamaz. Ama ilk 30 dakikada hemen hemen hiçbir şey yapmayan Fenerbahçe, sonra uyandı ve durumu 2-1'e getirdi. Yalnız bu golü Fenerbahçe atmadı. Alanya kalecisinin kale ağzında vurduğu top, kendi oyuncusunun ayağına çarparak ters istikamete gidip gol oldu.
Fenerbahçe’nin bir gol daha bulması 39’uncu dakikaya rastladı. Durum 2-2’ye geldi. Ama bu golü dikkatle seyretmek lazım. Çünkü bu golde ofsayt var gibi. Ofsayta düşen de Fernandao’ya golü atması için pas veren Lens olabilir.
Tabii 2-2’den sonra devreye kadar önemli bir şey olmadı diyebiliriz. Maçın ikinci devresinde Fenerbahçe, kazanması gerektiğini hatırladı. 58’inci dakikada Fenerbahçe, Aatif’in ayağından 3-2 öne geçti. 5 tane golün atılması insanları ciddi bir futbol seyrettiğimize ikna eder gibi. Ama inanın sürekliliği olan bir futbol oynanmamıştı. Advocaat birkaç oyuncu değişikliği yaptı. 61’de Van Persie’yi Fernandao’nun yerine aldı, sonra da Volkan Şen'i, Ozan’ın yerine sahaya sürdü. 91'de de Aatif'ı çıkartarak Salih'i aldı.
Alanya takımının antrenörü Saffet Susiç 1961 yıllarından itibaren büyük keyifle seyrettiğim bir oyuncuydu. Sarajevo, PSG gibi takımlarda üst düzey futbol oynadı ve toplam 56 kere milli olurken 525 gol attı. Ama kendisi bir santrfor değildi. Hücuma çok dönük bir orta alan oyuncusuydu. Golleri attığı gibi de attırırdı.
Fenerbahçe eğer bu kadroyla bir şeyler yapacaksa bir Saffet Susiç bulmak mecburiyetinde. Hem orta sahayı organize eden hem arkadaşlarına gol attıran hem de kendisi gol atan. Fenerbahçe takımının lideri Mehmet Topal’mış gibi gözüküyor ama onun peş peşe sezonları yalnız başına kazanması mümkün değil.