Başbakan Erdoğan'ın seslerini duymasını, tasarının Meclis gündeminden geri çekilmesini istiyorlar. Başbakan Erdoğan 'çevreciler' konu oldu mu, tepkisel davranmaktan geri durmuyor. Oysa çevreciler Türkiye'nin elektrik üretmesine de, kalkınmasına da karşı değil. Sadece kanunun mevcut şekliyle kabul edilmesine karşı çıkıyorlar.Diyorlar ki, 'Getirdiği düzenlemelerle doğayı korumaktan çok kullanmayı amaçlayan, doğal SİT'leri kaldıran, üstün kamu yararı gerekçesiyle mevcut korunan alanların yatırıma açılmasına olanak tanıyan, korunan alanların ilanında ve yönetiminde bakanlık dışında hiçbir kişi ve kuruma söz hakkı tanımayan kanun tasarısı, Türkiye'nin doğasını tehdit ediyor.' Diyorlar ki, 'Kanun tasarısı mevcut haliyle TBMM'den geçmesi durumunda, ülkemizdeki ormanların, sulak alanların, kıyıların ve bütün diğer doğal alanların geri dönüşü olmayacak tahribatlara karşı savunmasız kalacağından büyük endişe duyuyoruz.' Diyorlar ki, 'Kanun tasarısı konuyla ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini dikkate almadan ve katılımcılıktan uzak bir anlayışla hazırlanmıştır.'
Denizli dünya kekik üretiminin merkezi oldu ama
Geleceğin zengin ülkeleri 'petrol'e sahip olanlar değil, gıda üreticileri olacak denir. Türkiye eşsiz zenginliğe sahip ama maalesef kadir kıymet bilmiyor.
Türkiye, dünya kekik ticaretinin yüzde 70'ini elinde bulunduruyor. 40 milyon dolarlık ihracat yapıyor. Türkiye kekiğinin yüzde 80'i Denizli'de üretiliyor. Dünya kekik üretiminin de yüzde 60'ını Denizli temin ediyor.
Dahası Denizli bu üstünlüğünü 2000'li yıllarda elde etti. Tütün üreticilerinin krize girmesinin ardından, 2000'li yılların başında kekik üretimine ağırlık verdi ve bugün yıllık 50 milyon liralık gelire sahip.
Tavuk altın yumurtluyor
Denizli'deki Kekik Paneli'nde, Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Tarakçıoğlu'nun paylaştığı verileri okudukça hayretlere düştüm.
Nurettin Tarakçıoğlu diyor ki, 'Bu güzel ürünün üç beş kuruş fazla kazanç uğruna feda olması riskini artıran, ot ilacı kullanılmasındaki yanlış uygulamalar, kekiği bir gıda ürünü olarak insanların tükettiğini unutarak kirli ortamlarda işlemek ile çöpünden arındırılmasında gerekli özen gösterilmeden işletmelere, yine temiz olmayan ambalajlarda ulaştırmak çözüm geliştirmemiz gereken ana konular.'
Nitekim Japonya, zirai ilaç kalıntısı olduğu gerekçesiyle Türk kekiğini geri göndermiş.
Çiftçiye verilen öğütler de vahim durumu kanıtlıyor:
'Kekik üretiminde ot mücadelesinin çapayla yapalım, kimyasal ilaç ve bitki düzenleyici kesinlikle kullanmayalım. Hasatta kekik para yapıyor diye diken ve otları kekikle birlikte hasat etmeyelim. Altın yumurtlayan tavuğu kesmeyelim.