Türkiye’de değişimin lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın halkoyuyla Cumhurbaşkanı olurken kendisinin yerine Ahmet Davutoğlu’nun genel başkan ve başbakanlık görevini üstlenmesi sürecindeki olgunluk, içtenlik ve profesyonellik düzeyine birlikte tanık olduk.
Eski Türkiye’de hiç alışık olmadığımız, büyük kriz ve çalkantılara neden olan bazı dönemlerin 12 yıllık AK Parti iktidarında istikrar içinde yaşandığını artık iyi biliyoruz.
Bu, milletle hemhal olma ve ülkeyi istikrar içinde yönetme hünerinin beslendiği bir kaynak var.
Devlette süreklilik esastır ifadesi bazen yanlış bir biçimde bürokrasinin değişime direnen, statükocu tavrını meşrulaştırmak için kullanılır.
Oysa gerçekte sürekliliğin kökeninde tarihte ve toplumda yaşanan süreklilik yatar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya’da Mevlana’yı andığımız Şeb-i Arus törenlerinde bu sürekliliği muhteşem bir anlatım ile ifade etti:
“Selçuklu Devleti dağıldığında bu milletin çöktüğünü zannetmişlerdi ama bu millet sadece bir başka bahar için, Osmanlı baharı için, yaprak dökmüştü.
Osmanlı Devleti dağıldığında bu milletin bittiğini zannetmişlerdi ama bu millet Cumhuriyet baharı için, Cumhuriyet ile yeniden doğuş için, sadece yaprak dökmüştü.”
Ülke olarak yenileniyor, tazeleniyoruz.
Bu büyük değişim belki de en yavaş medyada gerçekleşiyor.
Medya eski düşünce kalıplarını kırmakta zorlanıyor.
Yeni Türkiye’ye uyumda zorlananlar olduğu gibi, değişimin, gelişimin karşısında eskiye dayanarak direnmeye çalışanlar da var ama bu direniş nafile...
Milleti merkezine almayan, dar ekonomik ve siyasi çıkarları için milletin temsilcileri üzerinde vesayet kurmaya çalışan, kültürel kodlarında darbeciliği barındıran, Türkiye’yi devamlı içine kapatan bu eski medya düzeni bu haliyle devam etmeyecek.
Bunu görüyoruz.
Türkmedya bünyesindeki 360 televizyonu, AKŞAM ve Güneş gazeteleri, Alem FM ve Lig Radyo ile dergilerimizden oluşan markaların yanı sıra 24 televizyonu ve Star Gazetesi’nin de sahibi olan işadamı Ethem Sancak bir yandan ülkenin iktisadi kalkınmasında rol oynayacak sanayi hamlelerinin içinde yer alıyor, diğer yandan ise ülkenin fikri, kültürel ve sosyal kalkınması adına elini taşın altına koyuyor.
Yeni medyayı oluşturma yolunda değişim için son derece önemli adımlar atılıyor.
Teknolojide, çalıs¸ma prensiplerinde ve gelecek hedeflerinde büyük bir yenilenme sürecine giren 360’ta bir taraftan format değişirken organizasyon yapılanmasında da ruhu değişimin ruhuna uygun genç, dinamik ve yenilikçi insanlara fırsat veriyoruz.
360 televizyonunda genel müdürlük görevini, kanalın tarihinin içinden gelen, bu markanın yetiştirdiği bir profesyonel olan İlkin Kavukcu’ya emanet ettik.
Mesleğin mutfağında pişen, sahayı iyi bilen, heyecanı tükenmemiş, genç yaşına rağmen mesleğinde hayli deneyimli olan İlkin Kavukcu ile televizyonumuz 360’ta değişim kurumsal süreklilik korunarak gerçekleştiriliyor.
Değişen, tazelenen ve medyada yeni bir soluk olmayı hedefleyen tüm markalarımızda benzer bir yönelim içinde olacağımızı göreceksiniz.
Yeniyi inşa edeceğini düşündüğümüz gençlerin önü açılacak.
21.yüzyılın ilk 14 yılında yaşayıp gördük ki, yeni çağda yeni bir dünya kuruluyor, yeni bir dönem başlıyor.
Bizim içinde yaşarken etkilerini hissettiğimiz ama tam olarak adını koymakta zorlandığımız bu yeni çağa tarihçiler mutlaka bir isim bulacaktır.
Sıra, artık bu yeni çağa rengini verecek, alacakları kararlar ve atacakları adımlar ile çığır açacak kuşaklarındır.
Değişimin önünde hiçbir set, hiçbir baraj duramaz.
Değişimi anlayan, yeniliğe ve atılıma açık olan insanlar ya gelmekte olanı görerek onunla uyumlanacaklar ya da gelmekte olanın güçlü tazyikiyle savrulup giderken hakikatle yüzleşecekler.
Yeni Türkiye’yi geleceğin dünyasına, hakikatle kavga edenler değil, onu anlayıp kendini yenileyebilenler hazırlayacaklar.