1
Hazır ‘Başika’ meselesi gündemdeyken;
Türkiye Irak’la bitişik sınırlarını korumak için de sınır ötesi askeri operasyonda bulunmalıdır.
Nasıl ki; Suriye sınırını korumak için, savunma hattını kendi sınırlarından öteye, Suriye içine çekmek amacıyla operasyon başlattı ise; Hakkari’nin, Çukurca’nın, Şemdinli’nin velhasıl Irak sınırının korunması için de savunma hattının Irak’ın içerilerine çekilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
2
Artık ayan beyan ortaya çıkmıştır ki; özellikle ABD ve Avrupa’nın bölgede bulunmasının asıl amacı Türkiye’yi kuşatmaktır.
Bir taraftan bölgede bulunan enerji kaynaklarını kontrol ederken, öbür taraftan; eğer bu topraklar üzerinde bizim tasarruflarımıza karşı çıkabilecek birisi var ise o Türkiye’dir diyerek, Türkiye’yi diz çöktürmeye çalışıyorlar.
Türkiye, geç de olsa, bu kuşatmayı sürekli savunmada kalarak, sürekli diplomasi yaparak kıramayacağını, bunun ancak ‘sert güç’ kullanarak yapılabileceğini anladı ve Fırat Kalkanı operasyonunu başlattı.
Amerika şimdi Irak üzerinden Fırat Kalkanı operasyonunun rövanşını almak istiyor.
Buna verilecek cevap da yine ‘sert güç’le yapılacak müdahaledir.
Ayrıca; Fırat Kalkanı operasyonu nasıl DAİŞ balonunu patlattı ise yeni harekâtta PKK terörünü geriletecektir.
3
Yetkililerin defaatle söylediği gibi; Türkiye’nin, ne Suriye’nin, ne Irak’ın toprağında gözü yoktur.
Söz konusu operasyonların amacı da toprak kazanmak değildir.
Amaç kendi sınırlarını, kendi hukukunu, kendi onurunu korumaktır.
Boşuna denmemiş; ‘en iyi savunma hücumdur’, diye…
__________ / __________
Kimi dostlar Kartal Belediye’si tarafından düzenlenen ve CHP Genel Başkanı’nın açılışını yaptığı ‘Günümüz İslam Dünyasındaki Meseleler ve Çözüm Yolları’ isimli sempozyum nedeniyle soruyorlar: “CHP yeni Şemsettin Günaltay’larını mı arıyor?”
Hayır! Arasa da öyle birini bulamaz.
Şemsettin Günaltay CHP’li de olsa Osmanlı döneminin yetiştirdiği birisidir. (Doğum tarihi: 1883)
Osmanlı da bir kişi özünde ateist bile olsa, yetiştirdiği vasat gereği İslam’ı, Müslümanlarla nasıl iletişim kurulacağını bilirlerdi.
Günümüz CHP’sinde, onun oluşturduğu vasatta bu tür isimlerin yetişmesi mümkün olmadığı gibi, söz konusu bünyenin dışarıdan transferleri de (Yaşar Nuri Öztürk, İhsan Özkes, Mehmet Bekaroğlu vs.) kabul etmesi mümkün değildir.
Yani CHP, hiçbir zaman iflah olmayacaktır.