9 günlük bayram tatili bitti.
Kimisi araba, kimisi otobüs, kimileri de uçak yolculuğunu tercih etti.
Malum başımızdaki pandemi süreci tam azalmaya başlamıştı ki tatille birlikte rakamlar yükselişe geçti.
Bu süreçte aşılanmanın etkisini göreceğiz.
Hâlâ aşı olmayan var ise bir an önce gidip aşılarını olmaya ve bu süreci ülkemiz ve çevremizin sağlığı açısından hızlandırmaya davet ediyorum.
Çünkü Sağlık Bakanlığı bizleri korumak adına öyle güzel çalışıyor ki, yakın çevremde bayram dönüşü uçak yolculuğu ile yapılan seyahatte alınan önlemler bana ekstra bir güven verdi.
Dalaman uçağında bir yolcunun yanında oturan gurbetçi bir vatandaş, İstanbul Havalimanı'ndan Almanya uçuşu yapacakken, yapılan Pcr testinde Kovid olduğu tespit ediliyor.
O andan itibaren yolcu ile aynı koltuk sırasında oturan tüm yolculara Sağlık Bakanlığı'ndan pozitif vaka ile temas ettiği ve izolasyonda kalması gerektiği, filyasyon ekiplerinin kendisiyle iletişime geçeceği bilgisi geliyor.
Aynı anda 'Hayat Eve Sığar' uygulamasında izolasyon sürecinin başladığı sisteme giriliyor.
Bu ne demek biliyor musunuz, hastalığı sizden önce fark etmeleri ve belki de farkında olmadan kaç kişiye daha tatil dönüşü bulaştırma riskinin önüne geçmelerini gösteriyor.
Sağlık Bakanlığı ve sağlıkçılarımız bu kadar özverili çalışırken bize düşen tek görev ise aşı olmak.
BİR İFŞA DAHA İLİŞKİ BİTİRDİ
Hâlâ akıllanmayanların olduğunu görünce, sosyal medyanın başa ne dertler ördüğünü ders niteliğinde her ay konu yapıyoruz magazin dünyasında.
Bu kez şanssız çiftimiz Sevda Erginci ve Yılmaz Kunt.
İlişki bu hafta Yılmaz Kunt'un Instagram'da genç bir kadınla yazışmalarının ortaya çıkmasıyla sonlandı.
Bu olay son olmaz.
Sosyal medyada biz daha neler görürüz, ne skandallar yaşanır tahmin bile edemiyorum.
Madem ünlüsün, madem evlilik yolunda giden bir ilişkin var, sen başka bir kadına bu mecradan yazarsan, hiç tanımadığın birine özellikle, olaydan zararla çıkarsın böyle.
Aslında kadının kadına yaptığı bir bakıma hayatındaki adamın gerçek yüzünü göstermek adına bir iyilik gibi görünse de, burada yanan bu hikayenin içindeki herkes.
NAFAKADAN ÖNCE NAFAKADAN SONRA
Serdar Ortaç; belki de ilk defa eski eşi Chloe Loughnan'a sitem etti.
'Şeytan görsün yüzünü' dedi.
Serdar, Chloe'ye olan nafaka borcunu ödemiş ve öderken içi yanmış belli ki.
Çünkü hatırlarsanız, nafakayı ödeyemediği dönemde, 'Ödeyemedim ve o da bir şey demiyor sağ olsun, bir problem yok' diyordu.
Serdar Ortaç'ın Chloe'ye neden nafaka ödediğini, Chloe mi haklı, Serdar mı haklı o konuyu bir tek ikisi biliyor.
Konumuz ayrılana kadar herkes iyi, esas ayrıldıktan sonra herkes döküyor içini samimi olarak.
Serdar da artık akıllanmıştır umarım.