Türk izleyicisinin yolunu gözlediği ve vizyona girmesiyle birlikte gece gündüz demeden tüm seanslarda kapalı gişe oynayan ‘Arif v 216’nın ‘Arog’tan sonra serinin üçüncü filmi olarak hepimizde yüksek bir beklenti yarattığını kabul etmek gerek. Eski Türk filmlerinden karakterlerin olduğu bir nostalji ama nasıl olacak diye kafamızda kurarken, karşımıza çıkan ise aslında o eski Türk filmlerinin naif, safiyane dünyasının Cem Yılmaz dilinden yorumlanışı... Ve yine kabul edelim ki gerek bu beklenti gerekse de ‘Arog’un ardından geçen 10 seneyi de düşününce, fark ediyoruz ki Cem Yılmaz’ı ve mizahını özlemişiz. Tabii bu özlemle birlikte filmin ilk dakikalarından itibaren arka arkaya kopan kahkaha tufanından sonra, filmde espriler daha dengeli bir tempoda izleyiciyi kâh güldürüyor kâh gülümsetiyor.
Peki ne anlatıyor “Arif v 216” derseniz, artık uzay maceralarından ticari kazanç sağlamaya başlamış olan bir zamanların uyanık halı tüccarı Arif’i ziyaret etmek üzere Robot 216 dünyaya geliyor ve gelmesiyle birlikte dayanılmaz mahalle baskısından (!) kaçmak için zaman makinasıyla 1969 yılına, siyah beyazlı filmlerin dönemine ışınlanıyorlar.
ERŞAN KUNERİ'NİN MUHTEŞEM DÖNÜŞÜ
İçinde gerçek sevginin, iyi niyetin ve arkadaşlığın olduğu o eski Türk filmlerinin samimiyetini filmin ve kurguladığı mizahın merkezine alan Cem Yılmaz; Sadri Alışık, Ajda Pekkan, Ayhan Işık ve Zeki Müren gibi isimleri de hatırlayarak Türk sinemasının unutulmayan değerlerine selam verirken bir yandan da Tarkan, Mustafa Sandal gibi bildiğimiz isimlerin şarkılarını 70’li yılların olay örgüsüne dahil edip ‘Gora’nın efsanesi Erşan Kuneri ile izleyici aralıksız bir gülme krizine sokuyor. Buraya kadar her şey güzel, zaten bu ekibi beyaz perdede görmeyi özlemişiz ancak yine de filmin nispeten uzun oluşuyla bazı sahnelerde tempo düşüyor. Tabii bir de filmin sonu, eski bir Türk filmiyle bu kadar benzerlik taşımasaydı sanki daha iyi olabilirmiş. Başrolde izlediğimiz Cem Yılmaz, Ozan Güven, Zafer Algöz, Özkan Uğur ve Seda Bakan’dan oluşan oyuncu kadrosuna diyecek yok ancak Çağlar Çorumlu yine tek kelimeyle döktürüyor! ‘Arif v 2016’, Arif’in Yeşilçam’ın bilindik klişeleriyle kafa bulurken biraz da yola geldiği, hafif sahtekâr hallerini bir kenara bırakarak insani yönünün daha fazla öne çıktığı eğlenceli bir film ve tahmin ediyorum filmi heyecanla bekleyenler büyük bir keyifle sinema salonundan çıkacaktır.
ÖLÜMLÜ DÜNYA'DAN İLK FRAGMAN
Bir grup basın mensubu olarak geçtiğimiz ağustos ayında ziyaret ettiğimiz ‘Ölümlü Dünya’ setinden ilk izlenimlerimle, film hakkında ser verip sır vermeyen yönetmen Ali Atay ve oyuncu kadrosuyla keyifli röportajımızı Akşam Cumartesi ekinde paylaşmıştık. TAFF yapımı ‘Ölümlü Dünya’nın çok beklenen ilk fragmanı bu hafta görücüye çıktı çıkmasına; ama nesillerdir restorancılık yapan Mermer ailesi hakkında merakımız hala baki... İlk filmi ‘Limonata’nın ardından ikinci filmi ‘Ölümlü Dünya’yı “sırf o an gülelim diye yapılan müstakil şakalar, zorlama espriler yok” diye tanımlayan Atay, başrollerinde Ahmet Mümtaz Taylan, Alper Kul, Sarp Apak, İrem Sak, Doğu Demirkol, Feyyaz Yiğit, Meltem Kaptan, Mehmet Özgür ve Özgür Emre Yıldırım’ın yer aldığı sağlam oyuncu kadrosuyla oldukça iddialı geliyor. Bize de ‘Ölümlü Dünya’ için 26 Ocak’ı beklemek kalıyor.