Victoria's Secret'in en ünlü meleklerinden biri olan Adriana Lima geçtiğimiz hafta bir kez daha Türkiye'deydi. Lima, Dosso Dossi Fashion Show kapsamında Antalya'ya geldi ve ilk kez Türkiye'de podyuma çıktı. 'Türkiye benim ikinci evim' dedi, herkes onu samimi buldu. Çünkü Adriana Lima tıpkı göründüğü gibi çok samimi ve cana yakın bir dünya starı. Hiç kapris yapmadı, uçuk kaçık isteklerde bulunmadı, yeni doğan bebeğini çok özlediğini söyledi durdu. Brezilya'da Alex'le ailecek görüştüklerini bile anlattı. Yaptığı basın açıklamasında sanki kameraların karşısında değildi de bir komşusuyla sohbet ediyordu. 4 farklı kıyafet sergiledi. Defilenin sunuculuğunu meşhur Kızıl Ajan Anna Chapman yaptı. Emina Sandal ise mini bir konser verdi. Her sene 2 defa düzenlenen Dosso Dossi Fashion Show, Antalya turizmine azımsanamayacak ölçüde katkıda bulunuyor. Dossa Dossi sayesinde Antalya neredeyse Rus turistlerin alışveriş merkezi haline geldi. Her zaman söylerim; bu tarz organizasyonlar ülkemizin tanıtımı açısından büyük önem taşır. Dosso Dossi ekibi de bu işi başarıyla yerine getiriyor.
Fazla tekrar ezber bozdu!
Haftalardır tanıtımları yapılan İntikam ve 20 Dakika dizileri başladı. Rakip olarak gösterilen iki dizi, reyting yarışında şu an için başa baş gidiyor. Ben, Beren Saat'in oyunculuğunu çok beğendim. Dizilerin henüz iki bölümleri yayınlandı, birkaç bölüm sonrasında daha iyi oturacağına inanıyorum ancak kanalların stratejisini anlayabilmiş değilim. Kanal D İntikam'ın ilk bölümünü ekrana getirdiği gece, yayın akışını otomatiğe almışcasına üst üste 3 tekrar verdi. İzleyiciler twitter'da bu durumdan şikayetlerini 'Başlamadan bıktırdı' şeklinde duyurdu. Star TV ise neredeyse her akşam 20 Dakika'nın ilk bölüm tekrarını yayımladı. İzleyici daha ilk bölümden iki diziden de sıkıldı. Değişken bir televizyon dinamiğinin seyrettiği bugünlerde kanal yöneticileri bu duruma bir el atar diye umuyorum...
2013'ün beyazperde açılışı
2013'ün ilk filmlerine baktım ve yakın zamanda vizyona gireceklere de... Tek bir isim parlıyordu; Cem Yılmaz. Cem Yılmaz kim ne derse desin, seviliyor ve sevilecek. Ticari bir zekaya sahip olan Cem, 2010 yılından bu yana oynadığı FunDaMentals adlı oyununu beyazperdeye taşıdı. Oyunun daha DVD'si yayımlanmadan korsanı çıkmıştı bile. Buna rağmen vizyona soktu Cem oyununu, bir bilet de kendisi için aldı. Ve düşündüğü oldu, ilk hafta 600 bin 154 kişi tarafından izlendi. O bir marka oldu, artık 'Cem Yılmaz' imzası taşıyan her iş kayıtsız şartsız talep görecektir. Hatta kendisi çok yakında en masrafsız sinema filmiyle en çok gişe yapan kişi unvanını bile alabilir...
Haftaya görüşmek üzere
twitter.com/bariskocaoglu66