Şampiyon ve iyi kadrolar, 15-20 senede bir gelir. Yönetimin görevi ise onları muhafaza edip, takviye kadroyla güçlendirmektir. Onda başarılı olunamadı.
İlk yarıda yönetimin performansını nasıl buldunuz?
- Taraftarın performansını nasıl buldunuz?
Aslında bu soruya cevap verebilmek için
İlk yarı baslamadan evvelki duruma gitmek gerekiyor.
Yani eldeki gol makinesini, gurbet ellere kaptırmak büyük açık oldu yönetim için.
Hadi Gomez'in imzası darbe teşebbüsüne denk geldi diyelim.
Ve o da zaten bu rutubetli ortamdan şikayetçiydi ki;
İsin tuzu-biberi oldu.
Ama yine de pes ettirici
İkna kabiliyeti yüksek bir performans sergilenebilirdi diye düşünüyorum.
Hele Sosa'nın gidişi
'Milan' diye tutturmuştu bir ara
Türkiye'den gelen baskı ve taraftarın aşırı ısrarıyla
Tekrar gelip Ümraniye'de idmanlara bile katıldı.
Ufak bir cep harçlığı istiyordu sanki!
Bir fiskeyle bayılıp kollarımızda kalabilirdi.
JOSE SOSA EKSI PUAN
Ve maalesef ve hâlâ
Onun kestirme sokaklarda giden taksiciler gibi
Kaleye en çabuk gol yollarını açmasını arıyoruz.
Ve Sosa mevzuu yönetim için eksi puan yazdı haneye.
Özellikle Şenol Güneş'in sezon öncesi
Tatlı sert açıklamalarından sonra
Aboubakar ve Talisca'yı kiralamaları biraz metazori oldu sanırım.
Fiyatları da biraz yüksek geldi bana.
Programsız yakalandılar.
Ama biliyoruz ki programsız olmak da hata bence.
Bu arada futbol harici bir de Divan Başkanımız'la
Sayın Yalçın Karadeniz'le girilen enteresan ve olmaması gereken bir polemik var.
Tarihte ilk.
Kulüp Başkanı, Divan Başkanı’nı disipline sevk etti.
Bir taraf 'Borç şu kadar' diyor.
Beriki 'Bu kadar.'
Bu ikili istişareyle ve basın harici olmalıydı ki;
Hiç yakışıklı durmadı fotoğrafta.
DİLİMİZDE TÜY BITTI!
Stadın bitirilmesi yönetim açısından büyük başarı.
Lakin onu her maçta
Parayı ön planda tutarak açmayı biraz hoşgörüsüz olarak niteledim ben.
Ve en nihayetinde ve her zaman söylüyorum.
Şampiyon ve iyi kadrolar, 15-20 senede bir gelir kulüplere
Ve yönetimin ve büyük kulüplerin görevi
Onları muhafaza edip, takviye kadroyla güçlendirmektir.
Onda başarılı olunamadı maalesef.
Ve son olarak iki sezondur.
Neredeyse bütün Türkiye stoper açığını her fırsatta vurguladı.
Ve bizim de dilimizde tüy bitti.
Ve hâlâ bir arpa boyu yol kat edemedik.
İlginç.
ŞIKIR ŞIKIR OYUN MUMLA ARANDI
İlk yarıda BJK beklentilere cevap veren bir oyun oynadı mı?
Schuster geldiğinde daha doğrusu imza atmadan yöneticilere sormuş;
"Nasıl bir oyun ve takım bekliyorsunuz?
Ona göre oyuncu planlaması ve transfer yapacağım."
Yöneticiler de Beşiktaş taraftarının hücum oyununu sevdiğini ve bunu da kendilerinin tasvip ettiğini belirtmişler.
Schuster yöneticilere su reçeteyi vermiş;
"Ferrari ağır,
Defansı orta sahaya yakın kuracağım için
Arkaya atılan toplara dönüşler sorun olur.
Hızlı bir adam istiyorum oraya.
Ve ceza sahasında kıvrak, adam eksiltme yeteneği olan golcü."
Tabii hiçbiri olmadı bunların.
Sonuçlarını hepimiz hatırlıyoruz.
Niye yazdım bunları?
Kaybedilenlerin yerine yenisini
Eksik yerlere de gerekli takviyeyi yapamazsan
Beklentilerin hep havada kalır da ondan.
Dolayısıyla Gomez'den boşalan yere Aboubakar biçimlendirmek
Sosa'nın frikiklerine bile hasret kalmak.
Ve üstüne can simidi rolündeki en iyi oyuncularımızın sakatlık yaşaması.
Ve özellikle Oguzhan'daki müthis düsüs.
Dolayısıyla beklentiden öte sonuç odaklı yasamak.
Benfica, Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarında 'Geliyorum' diyen tehlikeyi görememek.
Ve Kiev!!!
O geçen seneki şıkır şıkır oyunu mumla aramak.
Evet!
Beklenenin ve umdugumuzun bayağı bir altındayız bu sene.
ŞENOL HOCA BİRAZ FORMSUZ
Şampiyonluğun ardından teknik ekibin performansını nasıl buldunuz?
Sorunun muhatabı Şenol Güneş herhalde.
Hocamız bu sene biraz formsuz diyebiliriz.
Sen Napoli'de maç 2-2'yken Cenk'i oyuna alacaksın
Ama Kasımpasa maçında 2-1 mağlupken
Tolgay'ı çıkartıp, Atınç'ı oyuna süreceksin.
Müthiş bir paradoks yaşıyor Şenol Hoca.
Sen Andreas'ı Başakşehir maçında kötü oynadı diye
Bir hafta sonraki Fener maçında kesip Gökhan Gönül'ü oynatacaksın.
O da süper oynayacak.
Sen o süper oynayan Gökhan'ı
3 sonraki Kiev maçında kesip,
O kötü oynadı diye kestiğin Beck'ten yana kullanacaksın tercihini.
Bilmem anlatabildim mi?
Ben bu yaşıma geldim bir Fener maçı bilirim.
86 yılında.
Kalecimiz Jurkoviç'in devleştiği
Ve karşı kaleye gitmekte zorlandığımız.
Ki biz o maçı bile 1-0 aldık.
Bir de bu sezonun ilk yarısındaki Fener maçını unutamayacağım herhalde.
Bilmem bunu da anlatabildim mi?
Hiç kullanmadığın Kerim'i
Sırf Darıca maçında gol attı diye
Fener maçına sürmek.
Asağı yukarı son 10 maçta düşünmediğin Olcay'ı
Çok önemli Kiev maçında pat diye 11'e koymak.
Yok! Yok! Uzatmayalım.
Şenol Hoca da hata yapabilir.
Ve biz bunları yazıyoruz diye de kusurumuza bakmaz inşallah.
İkinci yarı daha doğru tercihler yapacağını umuyorum.
ŞAMPİYON TARAFTAR
Taraftarın performansını nasıl buldunuz?
Oooohhooo!
Bırakın performansı
Sırf halet-i ruhiyeyi yazsam ciltler yetmez.
O yüzden kalabalığa karışmadan sahilden gidelim.
Bir sezonluk kombineyle
4 sezondur maça giden
Ve her sezon biraz daha artarak 32 bine ulaşan.
Kombineli taraftar sayımız var.
Lakin ilk yarıdaki maçlara baktığımızda
En son 20 binlik Antep maçını saymazsak.
31 binle 38 bin arasında değişen bir kalabalık yakalamışız.
Stadın 42 binlik kapasitesini göz önünde bulundurduğumuzda
Bu rakam diğer kulüplere oranla iyi.
32 binlik kombineye göreyse
Yavan bir sonuç çıkıyor ortaya.
2.5 sezondur Olimpiyat'ta oynamanın verdiği çelişkilerle
Ve göçebe hayatından dolayı
Taraftar bu sene kendini doğru konuşlandıramadı.
Önümüzdeki sezon bu sorun ortadan kalkmalı diye düşünüyorum.
Stadın mimarisinin, bağıran ve organize taraftar modeline uygun olmaması da büyük handikap.
Ama yine de ıslıkla müthiş bir akustik yakalanıyor herhalde!!!
HAYAL KIRIKLIĞI DİNAMO KİEV
İlk yarıdaki hayal kırıklıkları neler?
Önce Fenerbahçe maçı.
Şuursuz ve eziyet verici bir oyun kurgusu.
"Yenilmeyeyim" üzerine kurulmuş bir saha dizilişi.
"Niye böyle oldu?" sorusuna "Kiev maçını düşündüm" cevabı
Ve akabindeki Kiev maçı.
İlk yarı itibarıyla yaşadığım en büyük hayal kırıklığıdır.
Fikstür çekildikten sonra
Haksız bir uygulama doğdugundan
Deplasman yasaklarının kalkması.
Ben yapılacaksa sezon öncesi olması taraftarıydım.
Prosedür benim için hayal kırıklığıdır.
İYİ Kİ MARCELO VAR
İlk yarıda beklenen performansın üzerine çıkan oyuncular var mı?
En büyük sıkıntımız olan stoper mevkiinde
Partnerini bulamamasına rağmen
Canla başla oynayan Marcelo.
Kaleci Fabricio'yu güven veren duruşu ve kurtarışları
Ve bunu takıma da kabul ettirmesi nedeniyle sıralamaya alabiliriz,
Gökhan Gönül’e Fenerbahçe maçındaki performansı ve görev anlayışı nedeniyle parantez açabiliriz.
Ama bunu genele yayması gerekiyor.
Camiaya yeni gelmesinden dolayı doğan hakkından mütevellit artı olarak nitelendiriyorum.
Atiba hep aynı profesyonel ve görev bilinci en üst seviyede.
Onu sıra dışı ve yazı dışı olarak notlarımızın arasına alıyoruz.
Q7
Son 2 maçı saymazsak takımı kaleye götüren en hızlı araba pozisyonundaydı.
STOPER ŞART OĞLU ŞART
Takımın ikinci yarı iyi olması için neler yapılmalı?
Özellikle ara transferde stoper mevkiine adam bulunmalı.
Bu şart oğlu şart.
Eee!
Aboubakar Afrika Kupası'na gidiyor.
Onu net bir golcü olarak algılamasak da neticede bir santrfor.
Dolayısıyla orası eksik kalacak.
Haliyle iş bitirici bir vatandaş lazım o bölgeye.
Sonra takım içi arkadaslığı pekiştirmek gerekiyor.
Ve hepsinden önemlisi
Kimse alınıp da kusura bakmasın ama
Hiç kimse Beşiktaş'tan büyük değil.
Böyle hamasi bir cümle kurmamın sebebi de,
Bazı oyuncuların kendilerine oynaması.
Bilmeliler ki Beşiktaş iyi olursa kendileri de iyi olurlar.
Tek başına bir şey kanıtlanmak istenirken
Sevimsizleşiliyor.
Herkesin prim yapmasının
Geçen seneki takım oyununda saklı oldugu gerçeği
Birileri tarafından anlatılmalı oyunculara…
Beşiktaş camiasına hürmetle.
O POZİSYON HALA GÖZÜMÜN ÖNÜNDE
İlk yarının unutulmazları neler?
En basta Caner'in sakatlığı.
Pozisyon hâlâ gözümün önünde.
İnanılmaz üzülmüştüm.
İtalya'daki Napoli galibiyeti
Ve taraftara orada yapılan eziyet.
İstanbul'daki Benfica maçı
Ve 0-3'ten 3-3'e gelen oyun.
Cenk'in o maçtaki jeneriklik golü.
Ve 3-3'ten öte hiç kimsenin
0-3'ü sorgulamaması.
Talisca'nın Portekiz'de
Benfica'ya attıgı son dakika frikik golü.
Kulüp Baskanı'nın Divan Baskanı'nı disipline sevk etmesi.
Erdal Torunoğulları'nın önce istifa etmesi
Ve sonra istifasını geri alması.
Ve deplasman yasaklarının kalkması.
Aklıma ilk etapta gelenler.
OZZİE YÜKÜ KALDIRAMADI
İlk yarıda bekleneni veremeyen oyuncular kimlerdi?
En başta Oğuzhan.
Sakatlık yaşadı tamam ama yeteneklerine göre kısır kaldı.
Onu en çok etkileyen de Sosa'nın gidisi oldu.
Asırı yükü kaldıramadı bence.
Sonra Andreas.
Geçen seneki o takıma sıkı sıkı sarılışı yok.
Çok hata yapmaya başladı.
Özellikle Başakşehir maçında dip yaptı.
Gökhan İnler.
Çok büyük umutlarla ülkeye giriş yaptı.
Ama beklediğimiz çıkışı bir türlü yapamadı.
Tecrübesine göre o da performans dışı kaldı diyebiliriz.