CHP Isparta İl Başkan Yardımcısı...
Bir hanımefendi.
Almış önüne Trabzon şehrimize ilgili bir pankart, elindeki karaları çalıyor.
Pankartta şunlar yazıyor: “Trabzon şehri yeryüzünden silinsin...”
Pankart, büyük bir ihtimalle bir Trabzonspor maçında açılmış.
Oradan sosyal medyaya düşmüş...
Artık kimin elinde kaldıysa...
Bu kısmı (anlaşılamaz ama) hadi anlaşılır diyelim.
Çünkü futbol maçlarının büyük çoğunluğunda “bölgesel ırkçılık” yapılır.
Bu, yeni karşılaştığımız bir manzara değil.
Asıl problem, o pankartı sosyal medyadan alıp (kendi hesabından) “yorum” ekleyerek paylaşan İl Başkanı hemşiremizin tutumunda.
Diyelim ki Trabzonluları sevmiyorsun.
Onlardan büyük kazık yedin.
Tepki böyle mi olur?
Daha vicdanlı, daha ılıman, daha “derdini anlatabilen bir dil ve içerik” seçemez miydin?
Bakın yorumunda neler yazıyor hanımefendi:
Yıkılsın Trabzon
Enkazını göreyim
Sana şehir diyenin
Anasını ……….
İş burada kalmıyor tabii.
CHP İl Başkanı Yalım Halıcı devreye giriyor ve durumu tavzih eden bir paylaşımda bulunuyor:
Okuyalım:
“İlayda Kılınç isimli kişinin Trabzon şehrimiz ile ilgili yaptığı paylaşımın partimizle yakından uzaktan alakası yoktur. Kendisi hakkında yarın itibariyle disiplin soruşturması başlatılacaktır. CHP Isparta İl Başkanlığı olarak kabul edilemez bu üsluba ilişkin herkesten özür diliyoruz...”
Yalım Bey’e teşekkür ederim.
Sorumlu, sağduyulu ve örnek bir davranışta bulunmuş...
Birçok CHP’linin akıl edemeyeceği asil bir davranış...
Fakat iş burada bitmiyor ki...
İlayda Kılınç’ın paylaşımında problemli olan sadece “üslup” değil ki...
İçerik daha da problemli...
Hadi Yalım Bey “üslup” derken aynı zamanda “içerik” demiş oluyor; onu ayrı tutalım. Çünkü çok iyi niyetli bir açıklama...
Peki sorumluluk mevkiindeki koca koca adamların (mesela Kemal Kılıçdaroğlu’nun) üslup ve içerik bozukluğunu nasıl telif edeceğiz?
Örnek de sunmak isterdim ama Kılıçdaroğlu’nun küfürlerini tekrar etmiş olacağım.
Siz en iyisi “google”dan yardım alın.
HAMİŞ:
Dünkü yazımda, Fetullah Gülen’in, “İşte bu ehli dünya ahmaklar da bizi anlamadıklarından Türkiye’de iktidara talip olduğumuzu söylüyorlar. Deli mi bu adamlar... Böyle küçük şeylerle uğraşacağım... İktidar dediğin ne ki? Ben 20 yaşında onu devireceğimi, yerine başkasını koyacağımı planlamış bir insanım” dediğini aktarmıştım.
Evet, yapmıştır.
İrfan Ülkü’nün yazdığına göre, Harbiyeli Enver Altaylı’nın görevi radyoevini ele geçirmekti.
Demek ki Fetullah daha etkin roldeydi ki, MİT Müsteşarı Fuat Doğu tarafından hemen MİT’e alındı. Oysa yeri cezaeviydi.