HER ŞEY GÖZLER ÖNÜNDE
“Genelde az konuşan biri olmakla birlikte, bugün mutlaka sesimi duyurmam gerektiğine inanıyorum. Hz. İbrahim’in ateşe atılma anında, tarafsızlık ya da tavırsızlık söz konusu olamaz. Ya yangına körükle gideceksin ya da ateşi söndürme umuduyla karınca misali su taşıyacaksın. Türkiye Cumhuriyeti, tam bir dönüm noktasında. 10 Ağustos 2014 tarihinde devletin kaderi belirlenecek. Bu tarihi günde milletçe, sandık başına giderek tercihimizi yapacağız. Yani yeni hal, ya izmihal! Ya yeni bir Türkiye, ya eskiye dönüş eşliğinde eski Türkiye! Ben eski Türkiye’de sakallı insanların devlet dairelerine adım atmalarına izin verilmediği günleri hatırlıyorum. 27 Mayıs 1960’taki 12 Eylül 1980’deki askeri darbeleri, 28 Şubat’ı yaşayan biri olarak son 30 yılda 4 bin köyün yakıldığını, on binlerce Türk ve Kürt gencinin kanlarının akıtıldığını asla unutamıyorum. OHAL dönemlerini, faili meçhulleri gayet iyi hatırlıyorum. Kürdistan sözcüğünü telaffuz etmenin, Kürtleri muhatap almanın, barıştan bahsetmenin vatana ihanet sayıldığı günleri de hatırlıyorum… Geçmişle günümüz arasında yapılacak bir kıyaslama nereden nereye gelindiğini açıkça gözler önüne seriyor.”
Kürtler gelecek için oy vermeli
“10 Ağustos seçimlerini güçlü bir şekilde kazanması, söz konusu barış ve kardeşlik projesinin tamamlanmasını mümkün kılacak. Bu noktada, Kürtler ve Türkler olarak ortak bir geleceği hep birlikte inşa etme kararlılığımızda gerçekten samimi ise Sayın Erdoğan’ı desteklemekten başka çaremiz bulunmuyor…