• $32,4408
  • 35,0167
  • 2324.97
  • 9079.97
24 Ocak 2017 Salı 10:06 | Son Güncelleme:

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Söz konusu değil

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, AA Editör Masası toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, editör ve muhabirlerin sorularını yanıtladı.

AA Editör Masası'nda soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'AK Parti ve MHP'nin ortak bir referandum kampanyası yürütmesi söz konusu değildir.' dedi.

Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle;

CUMHURBAŞKANINI HALKIN SEÇMESİ BİR DEVRİMDİR 

Her Cumhurbaşkanhlığı seçimi Türkiye'de kriz olmuştur. Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı olarak ilan edildiği süreçlere, Ali Fuat Başgil'in aday olma öyküsüne bakınca ne demek istediğim anlaşılacaktır. Bürokratik oligarşi parlamentoda Cumhurbaşkanı seçtirmek istemiyor. 367 krizi de böyledir. Cumhurbaşkanı sistemini eleştirenler önce geçmiş dönemde yaptıklarını gözden geçirsinler. Bürokratik oligarşinin ağır baskıları olmasıydı keşke. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kanaatimizce devrim niteliğindedir. Millet kimi istiyorsa seçim meydanlarında açık, şeffaf bir şekilde oyunu kullanacaktır.

BU TARTIŞMALARDAN TÜRKİYE ÇOK ŞEY KAYBETMİŞTİR

Sayın Ahmet Necdet'le merhum Ecevit'in arasında, Celal Bayar ile Adnan Menderes arasında, Demirel'le Özal arasında, Özal'la Akbulut arasında tartışmalar oldu. Tek tek olaylar üzerinden gittiğimizde bu tartışmalar Türkiye'ye çok zaman kaybettirdi. Rahmetli Ecevit ile Sezer'in tartışması Türkiye ekonomisine çok şey kaybettirdi. Şimdi hem bu tartışmalar ortadan kalkıyor. Böyle olunca Türkiye daha hızlı karar alacak. Türkiye'nin bölgesindeki dış politik gelişmeler gözönünde bulunursanız çok daha hızlı karar alacaktır.

SAYIN BAHÇELİ SÜRECİ BAŞLATMAMIŞ OLSAYDI...

Başkanlık veya Cumhurbaşkanlığı sistemi çok partili hayatımızın başlangıcında çok tartışılmıştır. Menderes, Demirel, Özal da bu sistemin hayalini kurdu. Sayın Devlet Bahçeli "Mevcut durumu düzeltmek lazım" diyerek süreci başlatmamış olsaydı, biz ne kadar istemiş olursak olalım elimizdeki milletvekili sayısı belli. Sağolsun  sayın Bahçeli çok açık bir şekilde hiçbir pazarlık yapmadan bu tavrı koydu.

YETKİ VE SORUMLULUĞU ELEŞTİRENLER BUGÜNE BAKSINLAR

Cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluk meselesini eleştiren arkadaşlar bugünkü Cumhurbaşkanlığına baksınlar. Olağanüstü yetkilerle donatılmıştır ve sorumsuzdur. Hiçbir şekilde hesap vermeyen bir Cumhurbaşkanı. Şimdi yeni sistemde parlamentonun hesap soracağı bir Cumhurbaşkanı var. Dolayısıyla mevcut sistemde iki başlı yürütme ortadan kaldırılıyor. Tek bir yürütme mekanizması kuruluyor bunun adına da Cumhurbaşkanlığı sistemi deniyor.

15 TEMMUZ'DAN SONRA FETÖ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN EMRİNDEDİR

Türkiye 2015'in Temmuz ayından bu yana Suruç'tan bu yana terör saldırısıyla karşı karşıya. Üç koldan geliyor terör saldırısı DEAŞ, PKK, FETÖ. Çok şükür bu terör tehdidine karşı çok başarılı bir mücadele ortaya konuyor. 15 Temmuz'dan sonra tamamen şirazeden çıkmış olan FETÖ'nün de terör örgütlerinin emrine girmiş olması maalesef Türkiye için yeni bir tehdidi ortaya çıkartıyor. Bunlar yeri gelince işbirliği yapabilirler. Bu örgütler neden stratejik işbirliği içerisinde? Türkiye'ye diz çöktürmek istiyorlar. Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini istemiyorlar. Referandumda evet çıkmasın diye bir korku nosyonu oluşturabilirler. Bununla ilgili her türlü tedbirlerimizi alıyoruz.

TERÖR ÖRGÜTLERİN SESİ REFERANDUMDAN SONRA KISILACAK

Referandumdan evet çıkınca bu terör örgütleri motivasyonlarını kaybedeceklerdir. Büyük bir mücadele veriyoruz. Güvenlik güçlerimiz mücadele alanında olağanüstü gayretle çalışıyorlar. İnşallah referandumdan sonra bu terör örgütlerinin sesi soluğu kısılacaktır.

REİNA SALDIRISININ ARKA PLANINDA ÇOK BOYUTLULUK VAR

Olayın işleniş tarzına baktığınızda bu sıradan bir militanın yapacağı bir şey değil. Mutlaka arkasında istihbarat örgütleri ve lojistik desteği olması lazım diye düşündürüyor. Şimdi militan sorgulanıyor. Bu sorgulama önemli bilgileri ortaya çıkaracaktır. Kimlerle irtibatta olmuş, nasıl gelmiş, nerede bulunmuş? Belki ilk anda gözünüzün önüne gelmeyecek çok sayıda  detay bilgilere ulaşıldı. Ümit ederiz ki bu saldırı bütün boyutlarıyla ortaya konulur.

BİZ DİYORUZ Kİ SURİYE SURİYELİLERİNDİR...

Fırat Kalkanı operasyonu Türkiye'nin kendi ulusal güvenliğiyle ilgili bir operasyondur. Türkiye'nin sınırlarının korunması, sınırdaki bölgeden Türkiye'ye gelen tehditlerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir operasyondur. Bu operasyonun ana amacı oradaki şehirlerin temizlenerek, o şehirlerin yerli halklarına devredilmesini sağlamak. Buradaki başarılı örnek Cerablus örneğidir. Türkiye Özgür Suriye Ordusu'na destek verdi. Cerabluslu kardeşlerimiz evlerine döndüler. Biz diyoruz ki "Suriye Suriyelilerindir, Cerablus Cerabluslularındır, El Bab El Bablılarındadır".

OBAMA YÖNETİMİ VE KOALİSYON GÜÇLERİ KARARSIZ DAVRANDI

El Bab'daki operasyona koalisyon güçleri yeterli desteği vermemişlerdir. Halen de vermemektedir. Bu sadece El Bab özeline ilişkin bir şey değildir. Başından itibaren Obama yönetimi ve oradaki koalisyon güçleri Suriye'deki sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin herhangi bir plana sahip değildi. Ümit ederiz ki, yeni yönetim, sayın Trump'un yönetimi bölgedeki bu süreçlerde bölge halkların lehine olacak sonuçlara destek verecektir. Musul operasyonu başladı, başladığı hızla devam etmedi. Rakka operasyonu aynı şekilde.

SURİYE'DE HİÇBİR GÜCÜN TEK BAŞINA KAZANAMADIĞI GÖRÜLDÜ

Suriye'de 6 yıldır devam eden bir savaş sözkonusu. Bunun ilk 3 yılı iç savaş, ikinci 3 yılı ise vekalet savaşıdır. Örgütlerin sürdürdükleri bir savaştır. Maliyete baktığınızda 600 bin sivil masum insanın katledildiği bir savaş süreci vardır. Halep, Humus, Şam'ın, o canım şehirlerin yerle bir edildiği bir savaştır. Hiç bir gücün bu savaşın kazanması mümkün değildir. Biz Türkiye olarak "artık yeter" diyoruz. Burada Rusya'dan İran'a kadar çok yanlışlar var. Burada Türkiye ve Rusya başta olmak üzere bir diyalog sürecinin başlatılmasıyla ilgili olarak inisiyatif ortaya kondu. Halep barışı özelinden başlayarak Türkiye ve Rusya garantörlük ortaya koydu. Çok sayıda provokasyon olmasına rağmen sonuç elde edildi. En azından ateşkes ortamının Suriye geneline yayılmasıyla ilgili olarak müzakereler genişletildi. Astana süreci bunun sonucudur.

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür