• $32,3878
  • 35,195
  • 2324.53
  • 9079.97
28 Aralık 2012 Cuma 09:25 | Son Güncelleme:

Psikiyatrinin penceresi herkese açık

Psikiyatrinin penceresi herkese açık

Günlük yaşamımızla ilgili konulara psikiyatrinin penceresinden bakan popüler bir dergi Psikeart. Derginin girişimiyle önümüzdeki günlerde dikkat çekici bir kurs açılıyor; 'Psikiyatri ve Sanat'. Derginin yöneticisi Prof. Dr. Emin Önder'le görüştük...

 Eyüp Tatlıpınar
 eyup.tatlipinar@aksam.com.tr

Aşk, şiddet, yaratıcılık, gülmek, tembellik, yalnızlık, oyun, vicdan... 2006'dan beri çıkan iki aylık dergi Psikeart, her sayısında birbirinden ilgi çekici konuları ele alıyor. Psikiyatr Prof. Dr. Emin Önder, yayın ekibiyle birlikte çıkardığı derginin etrafında toplantılar, seminerler de düzenliyor. Bu yıl başlanılan, 2013'te mart ayında 'sinema' başlığıyla düzenlenecek tematik toplantıları kapsayan 'Psikeart Günleri' bunlardan biri. Dikkat çekici diğer eğitimse 2 Şubat'ta açılacak 'Sanat ve Psikiyatri' başlıklı kurs... Önder'i muayenehanesinde ziyaret edip dergisi ve psikiyatri üzerine konuştuk...
× Günümüzde yayınların arkasında büyük sermayeyi görmeye alışkınız, yoksa ayakta kalmaları pek kolay olmuyor. Psikeart, arkasında böyle bir destekçi olmadan 6 yıldır çıkmayı başarıyor...
Reklam gelirleri yeterli olmadığı için zorlanıyoruz aslında. Destek arayışımız da her zaman için var. Şu sıralarda satışlarımız 5 bin civarında. Türkiye'de çıkan böyle bir dergi için iyi bir sayı bizce. Dergiyi çıkarırken kafamızı 'Bu sayıyı nasıl çıkaracağız?' sorusu dışındaki sorularla, içerikle, kaliteyle daha fazla meşgul edebilirsek daha çok kişinin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Türkiye'de 1 milyon kişinin ilgiyle karşılayacağını düşünüyorum örneğin.
EN ÇOK 'AŞK' SATTI 
× Her sayınızda farklı bir  konu var. En çok hangileri ilgi gördü?
En fazla ilgiyi 'Aşk' sayımız gördü. Hep böyledir bu durum, bilirsiniz; aşk filmleri de kitapları da hep ilgi görür. Çekici bir duygu olmasının yanında, toplumsal olarak herkes tarafından kabul gören ve yaşanılan bir durum çünkü...
× İlk zamanlara dönersek, dergiyi çıkarmayı düşündüğünüzde bugünkü ilgiyi bekliyor muydunuz?
Evet bekliyorduk. Daha önce uzunca bir süre başka bir dergiyle bu durumu test etmiştik. 1986-87 dönemi Türkiye'deki psikiyatri alanında bir kabuk değişimi yaşandı. Bizim kuşağın asistan ve uzman olduğu dönemlere denk geliyordu. Psikiyatri eğitiminin kalitesinin artırılması için etkileşimin, hareketlenmenin artması gerektiği tartışılıyordu. Öyle bir dönemde '3 P' adıyla bir dergi çıkarmaya başladık. Bilimsel makaleler yayınlanıyordu daha çok ama bir de ek veriyorduk dergiyle birlikte. Psikiyatri ve psikolojinin sanatla, günlük yaşamdaki olaylarla ilgisi kuruluyordu orada. Çok ilgi görüyordu o ekler. 15 yıl boyunca çıkarmıştık.
× Sonra da Psikeart'ı çıkardınız...
Yeni bir dergi çıkarırken, daha geniş kesimlere nasıl ulaşabileceğimizi düşündüğümüzde aklımıza o kapanan derginin ekleri gelmişti. Hem entelektüel düzeyi yüksek hem de popüler bir dergi olmasını istedik. 
× Psikiyatrinin Türkiye'de kabuk değiştirmesinin, 1980'lerin ikinci yarısına denk geldiğini söylediniz. Bunun özel bir nedeni var mıdır?
Şöyle bir baktığımızda, bu alandaki hastalar da doktorlar da toplum tarafından hep sorgulanan ve uzak durulmaya çalışılan bir insan grubu. Bu durum tıp fakültesinde okuyan öğrencileri de etkiliyor tabii. Tıptan sonra kolay kolay psikiyatriyi seçmek istemiyor kimse. 1986-87 döneminden sonra bu durum değişmeye başladı. 12 Eylül döneminin baskıcı ortamında öğrenciler insanla, toplumla ilgilenebilecekleri bir alan olarak psikiyatriyi görüp seçmişti. Onların çabaları sayesinde gerçekleşti bu değişim.
SANAT VE PSİKİYATRİ 
× Önümüzdeki günlerde vereceğiniz 'Sanat ve Psikiyatri' kursundan söz edebilir misiniz?
Aslında psikiyatri eğitimlerini daha önce vermeyi düşünüyorduk, girişimde de bulunduk ama daha çok psikoloji, sosyoloji, iletişim gibi alanlardan insanların ilgisini çekti. Daha geniş bir ilgi alanına ulaşmak istediğimiz için erteledik. 2 Şubat'ta açacağız. 'Sanat ve Psikiyatri' eğitiminin daha geniş bir kesime hitap edeceğini düşünüyoruz. Dersler İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Maçka yerleşkesinde verilecek. 150 saatlik bir program, akademisyenler tarafından hafta sonları 4 ay boyunca verilecek. İnsan ve yaratıcılık, ilham ve sanat, psikolojik kuramlar, psikozlar, felsefede yaratıcılık gibi başlıklar... Başvuranların sayısı 30 kişilik kontenjanı aşarsa CV değerlendirerek seçeceğiz. Ücreti 2 bin 200 TL olacak. Bu eğitimi, sıradan bir kurs olmanın ötesinde, bir yüksek lisans programı gibi de düşünebilirsiniz. Milli Eğitim Bakanlığı'yla bir çalışmamız var, eğitimi tamamlayanlara sertifika vereceğiz.

Yaratıcılık, zekayla ya da psikolojik hastalıkla ilgili değil
× Sanat, yaratıcılık ve psikopatoloji arasında bir bağ var mıdır, psikiyatrik hastalar daha zeki olur mu?
Yıllarca yaratıcılık yeteneğiyle zeka ve psikopatoloji arasında bir bağ kurulmaya çalışıldı. Daha zeki ve psikiyatrik hastalıklara sahip olanların daha yaratıcı oldukları kabul edildi. Halbuki son yıllarda yapılan çalışmalar sanıldığı gibi olmadığını gösteriyor. Terman gibi araştırmacılar zeka düzeyi 120'nin üzerinde olan kişilerin yaratıcılık açısından diğer kişilerden farklılık göstermediğini saptamışlardır. Ruhsal hastalığı olan kişilerin bilinçdışı yaşamlarıyla, ilham ve çalışma süreçlerinin benzerliğiyle ilgili araştırmalar toplumda 'yaratıcılık ve delilik' ilişkisi hakkındaki bu miti desteklemiştir. Bu konuda en büyük desteği de psikanalistler vermiştir. Ama 1989'da yapılan araştırmalar böyle bir ilişkinin bulunmadığını gösteriyor. O nedenle bu tartışma eskiye göre daha az yapılıyor artık. 
AŞK HASTALIĞI
× En çok 'Aşk' konusunu işleyen sayınızın ilgi gördüğünü söylediniz. Bize aşk hakkında bilmediğimiz bir şey söyleyebilir misiniz?
Aşk yaşamın her alanında ve her döneminde yer alır. Hastalıklarda bile... Veremin nedeni olarak gösterilmiş, insanın ruhsal yapısına takıntı, sanrı olarak da girebilmiştir örneğin... 'Clerambault Sendromu, özellikle kadınlarda daha çok görülen bir ruhsal hastalıktır. Bu sendromda bazı davranışlar kadına, erkeklerin kendisine kur yaptıklarını, aşık olduklarını düşündürür. Patolojik olan bu aşk süreci, yaşamın sonlanmasına da neden olabilir.

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür