• $32,3802
  • 34,99
  • 2326.07
  • 9090.15
23 Ağustos 2015 Pazar 02:00 | Son Güncelleme:

Sofranızda hangi tuz var?

Sofranızda hangi tuz var"

Uzman Diyetisyen Emre Uzun, sağlıklı beslenme de önemli rol oynayan ‘’tuz’’larla ilgili bilinmeyenleri yapılan bilimsel araştırmaların ışığında açıklıyor. Sofra, Himalaya, kaya ve deniz tuzunun olumlu ve olumsuz etkilerini ve tüketimde nelere nasıl dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Sofra tuzu 
Diyetisyen Emre Uzun, yeraltı tuz yataklarından çıkarılan rafine tuzlarının, yapılan araştırmalara göre 84 element içerdiğini söylüyor. "Doğal tuzlar rafine edilerek içerisindeki 82 element ve iz elementler alınır. Geriye sodyum-klor kalır. Sonrasında topaklanmasını engellemek için içerisine katkı maddesi eklenerek sofradaki halini alır. 
İyot vücutta tiroit hormonu olan tiroksinin yapısında bulunur ve tiroit hormonu vücudun enerji harcama hızını etkiler. Yetersizliğine bağlı endemik guatr, boy kısalığı, cücelik, zekâ geriliği gibi sağlık sorunları görülebilir. Türkiye’de tuzların iyotlanması zorunlu hale getirilmiştir.1g sofra tuzunda 70 mcg iyot bulunuyor.” 

VÜCUDUN DETOKS ÖNERİSİ 
Himalaya tuzu 

Yüksek mineral içeriğiyle himayala tuzunun sağlığa birçok yararı bulunmaktadır. Sodyumun yanı sıra yüksek oranda fosfor, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, çinko, selenyum, bakır, brom, zirkonyum ve iyot içerir. Himalaya tuzu kan bancını ve hacmini düzenler. İçerisindeki sodyum bilgilerin sinir sistemince iletimine ve kas kasılmalarına yardımcı olur. İnsan vücudunun detoksu için kullanılır. Himalaya tuzu vücutta stresi azaltan bir öğedir. Tuzlu su, doğal antioksidan görevlerini yapar ve vücudu zehirli atıklardan temizler. Düzensiz kalp ritmini dengeler, tansiyonu düzenler. Sağlıklı solunum fonksiyonunu  destekler. Kas kramplarını azaltır. Kemik gücünü artırır. Sağlıklı uyku düzenini destekler. Sofra tuzuna oranla selülite karşı etkilidir. Romatizma, artrit ve gut hastalıklarının riskini azaltır. Böbrek ve safra kesesi taşlarının oluşma riskini azaltır. Tüketim miktarı Himalaya tuzunda da önemlidir. Bir besini sağlıklı yapan miktarıdır. 

MİNERAL KAYNAĞI
Kaya tuzu 

Diyetisyen Uzun, içerdiği mineral kaynağı magnezyum ve kalsiyum sayesinde büyük öneme sahip olduğunun ayrıca bu minerallerin vücuttaki organların fonksiyonunu sağladığını söylüyor. “Kaya tuzu metabolizmanın desteklenmesinde yardımcıdır. Özellikle sindirim sistemi ve diğer organların düzgün işleyişinde katkıda bulunur. Ancak, kaya tuzunun olumsuz yan etkilerini önlemek için uzman kontrolünde ölçülü tüketilmesi önemlidir. Kaya tuzu, bronşit ve solunum rahatsızlıkları belirtileri hafifletmeye yardımcı olur. Kaya tuzu tüketimi daha iyi oksijen almamıza yardımcı olur. Bu durum ruh halinin iyileşmesine de katkıda bulunur ve mevsimsel duygu bozukluğu tedavisinde de kullanılabilir. 

DİYABETE DÜŞMAN 
Deniz tuzu

Genellikle tuzlu su göllerinden, deniz ve okyanus sularından elde edilen deniz tuzu, suyun buharlaştırılmasıyla oluşur. Herhangi bir işlemden geçirilmez ve rafine edilmediği için içerisinde bir miktar mineral ve elementleri barındırmaktadır. Deniz tuzu sodyum, klorür, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve diğer 90 minerali doğal halde bulundurur. Bu maddeler tuza lezzetini ve rengini vermektedir. 

HASTALIKLARLA SAVAŞIR

Sofra tuzuyla benzer soydum klorür içeriğinin olmasının yanı sıra rafine edilmemiş olması ve zengin mineral içeriği deniz tuzunu daha tercih edilebilir kılmaktadır. Deniz tuzu çok sayıda mineral içermesine rağmen sofra tuzu sadece sodyum klorür içermektedir. 
Rafine edilmemiş deniz tuzunda sağlık için faydalı birçok mineral vardır. Sodyumda ne kadar zengin renk, o kadar fazla mineral demektir. Diğerleri gri ya da kum rengi olarak üretilirken, bazı deniz tuzları pembe tuz olarak üretilir. Buradaki tuza pembe rengini veren demir mineralidir. 
Güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmaya yardımcı olur. Ateş, grip alerji ve hastalıklarla savaşır. Astımla savaşır. Solunum sistemindeki enfenksiyonları azaltıcı etkisi vardır. Diyabet azaltıcı etkisi görülür. Uygun kan şekeri seviyesinin korunmasını sağlar.

VE... TÜM TUZLARIN SONUÇLARI...

Rafine tuzlar yani masa tuzları ile doğal tuzlar arasında çok büyük farklar vardır. Rafine tuzun yüzde 97,5’i sodyum klorür; geri kalan yüzde 2,5’inde iyot ve nem soğurucu kimyasallardan oluşur. 
Vücut rafine tuzu atmak için öncelikle böbreklerimiz olmak üzere tüm boşaltım sisteminde büyük bir yük oluşturur. Yine selülit oluşumuna da neden olmaktadır. Vücuttan atılamayan rafine tuz ise tekrar kristalleşerek direkt olarak eklem ve kemiklerde depolanıyor ki bu artrit, gut gibi romatizmal hastalıklar ile safra kesesi ve böbrek taşı oluşumlarının önemli sebeplerindendir.

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı