• $32,3666
  • 34,9762
  • 2325.21
  • 9079.97
25 Mayıs 2014 Pazar 01:45 | Son Güncelleme:

‘On Derin Ayak İzi’ hayatın sinsi ikilemini sorguluyor

‘On Derin Ayak İzi’ hayatın sinsi ikilemini sorguluyor

Lüset Kohen Fins, İngilizce olarak kaleme aldığı ‘Ten Deep Footprints’ (On Derin Ayak İzi) romanıyla 14 bin yazarın katıldığı ‘Uluslararası HarperCollins Authomony Yarışması’nda birinci oldu ve altın madalya aldı. Ödülün hikâyesini ve kitabı yazarı Fins’ten dinleyelim…

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Önce kısa hikâyeler yazarak başladım. Henüz 16 yaşındaydım. Düzenli olarak yazı yazmanın faydalarını 1997’de yayıncılık mesleğine ilk giriş yaptığım yıllarda gördüm. 2009 yılına kadar hem Türkiye’de hem de ABD’de üç dergi çıkardım. Köşe yazarlığı, röportajlar, gezi yazılarının yanı sıra deneme ve gözlem yazılarından oluşan yüzlerce çalışmam var. Son olarak da ‘On Derin Ayak İzi’ adını verdiğim kitabımı yazdım. Amacım; günümüz kadın-erkek ilişkileri, kariyer seçimi, maddiyat ve maneviyat gibi göreceli meselelere tarafsız bir bakış açısıyla yaklaşmak ve bunu okuyucuyla bir kurgu roman tadında paylaşmaktı. Günlük hayatın sinsi ikilemini sorgulayan, popüler kültürle harmanlanmış ve karakterleri mükemmel ya da masum olmak zorunda olmayan bir kitap yazmak istedim.

ÖĞRETİCİ VE SARSICI BİR DENEYİMDİ

Orijinalini İngilizce yazdığım ‘On Derin Ayak İzi’ (Ten Deep Footprints) adlı romanımla Uluslararası HarperCollins Authonomy Yarışması’na katıldım. Authonomy, dünyaca ünlü yayıncılık devi HarperCollins’in yıllardır başarıyla sürdürdüğü bir yazar yetiştirme okulunun adı. Katılımcı olmak için elinizde sizin tarafınızdan İngilizce olarak yazılmış bir kitabınızın olması yeterli. Farklı millet, kültür ve zihniyetlerden oluşan tarafsız bir jüri heyeti var. Yazdığınız kitap kadar onların ilgisini çekecek kısa tanıtım yazılarınızın olup olmadığıyla da ilgilenirler. Artistik anlatım ve teknik analiz dedikleri ikili bir husus üzerinde çok dururlar. Hikâyenizdeki inandırıcılık, diyalog yönetimi ve kurgu tekniğiniz kadar, akıcılık ve üslubunuz da eşit önem taşır. Takriben 14 bin yazarın katıldığı bu yarışmada birinci olup altın madalya almak benim için farklı bir tecrübe oldu. Bu bir o kadar da öğretici ve sarsıcı bir deneyimdi desem yalan olmaz.  

OKUYUCULARIMLA İÇ İÇEYİM

Bu kitabın tek ve net bir özetini yapmak oldukça güç. Hatta şunu belirtmek isterim ki ‘On Derin Ayak İzi’ni şimdiye kadar binlerce kişi okudu ve yüzde 99’u benimle aynı fikirde. Okuyucunun bu şekilde düşündüğünü nereden mi biliyorum? Halkla iç içe yaşayan, kitabıyla ilgili her hafta bir söyleşi veya imza günleri düzenleyen, yeni insanlarla tanışabilmek adına toplu taşıma araçlarını tercih eden ve okuyucusuyla arasına kalın kibir duvarları inşa etmeyen biri olarak; yüzlerce okuyucumla bunu bizzat yüz yüze konuştum. Kitapta adı geçen kurgusal karakterler vasıtasıyla bir takım düşünsel manifesto paylaşımları yaptığım doğrudur. Bu vesileyle iş hayatında iç içe olduğumuz önemli tanıdıkların ve torpilin önemine, karma korkusuna, bağımlılıklarımıza, şehvetin aşka bürünmüş hâline, günlük takıntılarımıza ve hepimizi naz ya da çok muzdarip olduğu cimrilik kavramlarına değindim. Doğal olarak, kitabın son sayfasına gelen herkes kendine göre farklı bir şey aldı. Sonuçta benim de kitabın da rengi belli; iki yıl süren titiz bir çalışma sonucu nakşetmeye çalıştığım olaylar zinciri de Zhuizm felsefesi de ‘al ya da bırak’ öğretisi üzerinden yürüyor. Zhuizm, son yıllarda birebir uygulamaya çalıştığım bir yaşam felsefesi aslında. Zhuizm; insanoğlunun kısıtlı yaşam süresini kendine ve diğer insanlara yardım ederek geçirmeyi tercih etmesi; huzura her şeyi bilerek değil de bilinmeyene teslim olarak kavuşması; sevdiği işi yaparak yeteneklerini geliştirmesi ve bu sayede para kazanması, yani ekolojik ve evrensel dengeleri gerçekçi gözlerle kavraması demek.

SIRA DIŞI EĞİTİM PROGRAMI

Yarışmadan edindiğim deneyimler, tanıştığım değerli yazarlar ve katıldığım sayısız derslerden sonra bu bilgileri kendi tezlerim ve sentezlerimle harmanlayınca ortaya Yaratıcı Yazarlık Atölyesi çıktı. Vermiş olduğum eğitimler teorik bilgilerden ziyade pratik bilgilere dayalı olduğundan, katılımcılar bana her seferinde aynı soruyu soruyorlar. ‘’Peki, neden bunları daha önce hiçbir yaratıcı yazarlık atölyesinde duymadık?’’ Ben de onlara bir başka soruyla cevap veriyorum. ‘’Siz hiç gizli reçetelerini harfi harfine paylaşan bir aşçı gördünüz mü?’’ Uzun lafın kısası, yazar adayları için her biri ikişer saatlik toplam sekiz workshop çalışmasından oluşan sıra dışı bir program akışı hazırladım ve ben de bu bilgileri paylaşırken en az onlar kadar keyif alıyorum.  

İPUCU VERMEK İSTEMİYORUM 

Mesela, tüm katılımcılardan ev ödevi olarak sahte Facebook profilleri açmalarını istiyorum. Her katılımcı; farklı meslek, cinsiyet, din, futbol takımı ve politik görüş gibi bir takım kişisel bilgi içeren bir sayfa açmak zorunda kalınca iş başa düşüyor. Ne de olsa persona (bireyin günlük yaşamdaki ihtiyaçlarıyla ilişkili olan tavrı) olgusunu anlamak ve muhtelif karakter analizleri yapabilmek için ilk önce bazı temel önyargılardan kurtulabilmek gerekiyor. Ayrıca 140 kelimeyi geçmeyen oldukça kazık Twitter ödevlerim de var. Daha fazla ipucu vermek istemiyorum desem ayıp olmaz umarım.

 

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı