‘Bana hiçbir şey olmaz’ dediğim gün başladı her şey… Sanki öncesinde hayaldi benim değildi ya inanmıyordum bir gün beni de bulacağına. Sonra ne oldu? Sıra bana geldi, herkes gibi… diye başladı cümleler. Hiç bize denk gelmeyecekmiş gibi yaşarız hastalıktan bir haber. Ne zaman ki tutar yakamızdan silkiniriz önce, gerçeklerle yüzleşir anlam arayışına kürek kazarız. Öncesi kabullenmek zor gelir şoka girer inkar ederiz, öfkeleniriz ardından bir pazarlık yapıp depresyona girer sonrasında kabulleniriz zor dediğimiz hastalığımızı…
Peki ya korkularımız? En çok sevdiğimiz, yapmaktan keyif aldığımız şeyin ellerimizden alınacağını korktuğumuz hastalıkla keşfederiz. Öyle düşeriz ki bedenin derdine sanki psikolojimizi düzeltmemizin bedene hiç hayrı yokmuşçasına. Oysa baş edebilecek gücümüz olsaydı, belki de en az zararla atlatacak, bağışıklığımıza destek olacaktık.
Her bir insana kendine has özellikler taşırken anlam verebiliyoruz da neden kendine has tepkiler verirken yadırgıyor ve yanlış anlıyoruz? Hastalık kişi için ne anlama geliyor? Köstek değil destek olabilmek adına bu ciddi farkı göz ardı etmememiz gerekir. Hasta olan kişi için üzülmemiz onun işine yaramazken, ona ne hissettiğini sorarak işine yarayanlardan faydalanmasını sağlarız. Araştırmalar gençlerdeki ölüm kaygısının çok daha fazla olduğunu söylüyor. Hele de özgür olmadığı düşüncesi hakimse, istediği gibi bir hayat yaşamamışsa suçluluk ve umutsuzluk beslemeye başlıyor. Hastalığa yüklenilen anlam ne kadar büyükse, o kadar yanıyor can. Bir zamanlar sahip olunan ama artık elinde olmayan… Kişilik özelliklerini ne kadar etkilediği ayrı bir pencere. Hayatta yaşanılan zorluklarla nasıl baş edildiyse, hastalıkla savaşırken de belirgin benzerlik gösteren tepkilere çok rastlanır. Bugüne kadar kaçtıysa kaçar, destek aldıysa destek bekler, kaderci ise kadere inanır, ben hallederim dediyse halletmek için çabalar. Seçemediği hastalığı için insan; yönetemediği bir şeyi katlanabilir kılmak adına yapabileceği her şeyi yapar. Tek başına mücadele edemez insan, yürüdüğü yola yoldaş, çektiği acıya yandaş arar.
Hasta yakını hastaya destek olmak için; yapmak isteyip ertelediklerini hatırlatmalıdır. Onun yanında olduğunu hissettirmeli ve duygusu hakkında konuşmalıdır. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus; başka insanların başarıları ile kıyaslama yapmanın onu motive ettiğini zannederken, yetersizliğe kapılmasına neden olduğunu unutmamaktır. Yardımcı olmaya çalışılan noktanın kimin ihtiyacı olduğunu belirlemek, kendi ihtiyaçlarınız ile karıştırmamanıza yardımcı olur. Kontrol odaklı birinin her şeyi kontrol etme arzusunu, korkmadığını iddia eden kişinin; ‘Ben değil siz korkuyorsunuz!’ suçlamasını yanlış anlamayarak destek olabilirsiniz.
Ya sen sağlıklı olan, sen ne yapacaksın? Elinde ki zamanı yok sayıp zarar mı vereceksin yoksa fark edip iş işten geçmeden önlem mi alacaksın? Umutlarını gerçekleştirmek için çaba mı sarf edeceksin, karamsar ruhunu besleyip mal derdine mi düşeceksin? Sahip olduklarının değerini bilip paylaşımcı mı olacaksın yoksa sahip olmadıklarını elde etme uğruna hırsına mı yenik düşeceksin? Seçimlerini yapma fırsatında olduğun bugüne destek olmak için ne yapacaksın?