• $32,3269
  • 35,1133
  • 2303.02
  • 9079.97
20 Nisan 2014 Pazar 03:05 | Son Güncelleme:

90’lı yıllardan hatıralar

90’lı yıllardan hatıralar

A. BURAK KILIÇ
a.burakilic@gmail.com
twitter.com/burakilic

Geçtiğimiz aylarda, ‘ay lov yu 80’s’ yazımda, 80’lerin hala akıllarımızda yer edenlerinden bahsetmiştik. Şimdi biraz 80’lerin sonundan, 90’lara doğru şöyle bir yolculuğa çıkacağız. O günler ile ilgili hatıraları gözümüzde canlandıracağımız, sımsıcak bir zaman diliminin özetine doğru... Sevecenlikten uzak şu soğuk günlerden biraz  uzaklaşabilirsek, ne ala...
80’lerde çocuk olmak, sokaklarda özgürce koşturmak demekti. Mahalleler arası yapılan maçlarda ter içinde kalmak demekti. Boş arsalarda misket oynamak, saklambaç, yakar top, dokuztaş mücadelesi verirken,  diğer yandan balkondan bizi eve çağıran annemize karşı, eve girmemek için mücadele vermek demekti. Şimdiki çocuklar yuvalarda ya da alışveriş merkezlerinde ter atarken, bizler ağaç tepelerinde olmamış meyvelerin tadına bakardık. 90’larda ise ergenlik ve gençlik heyecanları başladı. Tabii hayatımıza girenlerin renkleri de değişmeye başlamıştı. 
900’lü hatlar birçok ailenin canını yakmıştı. Gazetelerde, yüksek telefon faturalarından yakınan anne-babaların haberlerine rastlanıyordu. 
A Takımı dizisi- Kara şimşek:  Saplantı haline gelen ilk dizi serüvenlerimizdi. Konuşan arabanın maceraları ve paralı askerlerin kavga dövüşleri...
Barış Manço: Adam Olacak Çocuk ve 7’den 70’e pazar günleri yayımlanan ve akıllı çocukların 10 puan aldıkları bir programdı.
Amerikan tıraşı: Hâlâ dönem dönem popüler galiba? 
Kuponla dağıtılan ansiklopediler: O ansiklopedileri almak için, evde yüzlerce kupon kesildiğini hatırlıyorum.
Atari salonları: Okuldan kaçıp kaçıp tüm harçlığımızı yatırdığımız oyun salonları. 
Sloganlı pop şarkılar dönemi: Mustafa Sandal ‘Bana Kazak Örmeli’, Hakan Peker ‘Hey Corc Versene Borç’  Yonca Evcimik: ‘Abone’
Türk Pop Müziği’nde yeni soluklar Levent Yüksel ve Aşkın Nur Yengi
Bel çantası:  Herbirimizin belinde bir dönem olmadı mı?
Bob Ross: TRT’de yayınlanan usta ressam. Dağlar, bayırlar, çiçekler, kısaca doğa, birer fırça darbesiyle canlanırdı. Hâlâ ressam olmak isteyenimiz varsa, belki de bu yüzdendir.
Çağrı cihazıda o sıra geldi geçti.. Cep telefonları, çağrı cihazının pabucunu dama attı.
Çarkıfelek:  Yarışma programlarında o dönemin en unutulmaz olanı. 
Hugo: Ekranda, telefonla katılabilinen bilgisayar oyunu. Tolga abi, yardım eder, Hugo da ekrana vurur, son şansın.  Kazananı gördüğümü pek hatırlamıyorum.
İETT otobüs bileti: Fazla bileti olan var mı? Ceplerde unutulur, yıkanır. Akbil hayat kurtarır.
Telefon jetonu,  kulübeleri ve de cebimizde telefon defterlerimiz. Jetonlarımızla sıraya girerdik. Aklımızda onlarca numara ezbere vardı. 
Anı ve anket defterleri: “Kalbin kadar temiz bu sayfaya”... Elden ele dolaşan anı defterlerine yazdık durduk. Sonra anket defterleri geldi. E tabii facebook vs yok. Okulda mahallede dolaşan defterler sayesinde eşi dostu tanırdık. Hoşlandıklarımızı bu defterlerden takip ederdik.
Kelebek toka: Serpil Çakmaklı geliyor aklıma, sonra tüm mahallede.
Küçük lakaplı şarkıcılar: Başına küçük konan şarkıcı furyası. Emrah ve Ceylan en popülerleriydi.
Levis 501: O yıllarda hayatımıza girdi ve neredeyse yıllardır hiç çıkmadı. Yüksek bel pantolonlardan onun sayesinde kurtulduk.
Pop müzik: Michael Jackson ile Madonna yine zirvedeydi. Metalciler fazlalaşmaya, Acidçi misin? Metalci mi? soruları sorulmaya başlamıştı.
Bay Meraklı: Önceleri pazar eğlence programlarında hayatımıza girdi. Bu çizgi adam çabuk sinirlenir, ardından da kahkahayı basar, bizi de ekranlara bağlardı. Sesi hala kulaklarımda.
Perma saç: Zenci mahallesinden çıkmış gibi herkes kıvır kıvırdı. Saçları yanan epey eş dost da vardı.
Pembe diziler: Köle Isaura’yla başlayan Brezilya dizileri, gündüz dizilerinde de yer almaya başladı. Özel kanallar açılmadan önce, sabahları radyolarda Arkası Yarın’lar vardı
Sanal bebek: Şimdi telefonlarımıza kolaylıkla indirilebilen o dönem çekik gözlülerin icadı küçük canavarları besliyorduk. Bir müddet sonra bozuluyor,  sorma benim ki öldü diye yas tutuyorduk.
Susam Sokağı: Edi ve Büdü ana karakterleriydi. Hele kurabiye canavarı?  Günümüzde hâlâ popülerler.
Şirinler: Günümüze kadar hâlâ gelen sevimli yaratıklar artık beyaz perdede. Çok uyuyunca uykucu gibiyim. Süslenince süslü şirin gibisin tabirleri dilimizde.
Televizyon kumandası: Kimin fikriyse, her evden bol bol dua aldı.
Tetris: İşte ilk elimizde dolandırdığımız, bağımlısı olduğumuz oyun. Rekorlar kırılır, her eve lazım. Evde de oynamak için sıralar beklenir.
Gençlik filmleri furyası: ‘Flashdance’, ‘Kokteyl’, ‘La Boum’ ‘Bodyguard’ ve daha niceleri. Tarzlarını kıyafetlerini taklit ettiğimiz, şarkıları hâlâ dilimizde.
Walkman: Yollarda yürürken havamız onunla eksik olmazdı. 
Yılbaşı eğlencesi: Çerezler yemekler hazırlanır, sabahlanmak için tombala da bir köşede beklerdi. Geri sayımda Nesrin Topkapı’nın dansı ne heyecanla beklenirdi.

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!
Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar
Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'
Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'