• $32,3539
  • 34,9795
  • 2324.3
  • 9079.97
14 Eylül 2014 Pazar 02:03 | Son Güncelleme:

Affetmek benim bildiğim bir şey değil!

Affetmek benim bildiğim bir şey değil!

Genç oyuncu Hande Soral için ‘Komedi Dükkanı’ hayatının dönüm noktası oldu… 5 dakikalık rol için sahneye çıkan genç oyuncu, kendisinden beklenilen performansı en üst seviyeye çıkararak perdeyi kapatmıştı. Ardından gelen ‘Küçük Kadınlar’ dizisi ise yıldızını parlatmıştı.

ERÇİN DAĞ EYSEN 

Genç yaşta birçok yapımda oynamaya başaran oyuncu bugünlerde ‘Yılanların Öcü’ dizisiyle adından söz ettiriyor. Bu vesileyle görüştüğümüz Hande Soral’la oyunculuk üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. 

-2008 yılında Komedi Dükkanı adlı programda seyirciler arasından sahneye çıktınız. Beş dakika durmanız gereken oyunda perde kapattınız. Bu süreçten bahsedelim ilk olarak?

Gerçekten ne oldu nasıl oldu, bende ne gördüler de o kadar uzun süre sahnede kaldım bilmiyorum. Şimdi dönüp izlediğimde sadece sahnede gülen, bir de komutları alabilen bir kız var. Ama sanırım yaydığım enerjiyle hayatım boyunca yapmak istediğim mesleği bana sağlayabilecek bir zemin hazırladım. Tolga (Çevik) ve Fırat (Parlak)  bana o gece çok istediğim bir şeyi verdiler.

-Sizin gibi pek çok yeni oyuncu var; sizce öne çıkmanızı sağlayan ne oldu?
Küçük Kadınlar dizisi benim için doğru bir proje oldu. Seyirci beni orda tanıdı. Ve tabii ki dizinin uzun soluklu olması hem benim set deneyimim açısından hem de bilinirlik açısından büyük bir şans oldu.

-Şimdilerde Yılanların Öcü adlı dizide oynuyorsunuz. Yapımın kadrosuna nasıl dahil oldunuz?
Yönetmenimiz Cemal (Şan) hoca ve yapımcımız Ata (Türkoğlu) Bey’le uzun zaman önceden tanışıyoruz ve beraber çalışmak istiyorduk. Yılanların Öcü dizisini yapmaya karar verdiklerinde bir araya geldik. Böyle değerli bir eseri, Fakir Baykurt’un aynı adlı romanını dizi yapma fikri beni de çok heyecanlandırdı. Her hafta bir bölüm okuyup, bir araya gelip uzun sohbetler ettik. İlk günden beri işin içindeydim aslında, ‘olur mu olmaz mı’ hiç düşünmedim. Başından beri olmuştu benim için...

FULL KONSATRASYONLA İŞİMİZİ YAPIYORUZ
 
-Yılanların Öcü çok ünlü bir roman ve diziden çok beklenti var. Beklentileri karşılayamamak gibi bir korkunuz var mı?

Biz romanın öncesiyle başladık hikayeye. Romanı bilenleri şaşırtmasın bu... Senarist grubumuz o kadar güzel kurmuşlar ki temelini, sevgili hocamız Cemal Şan’ın da kurduğu dünyayla bence seyirciyi ilk bölümden içine aldı bile...  Bu bir dizi, romanın hikayesiyle kısıtlı kalmasını bekleyemezsiniz, her bölüm bir sinema filmi kadar hikaye anlatılıyor, tabii ki hayali karakterler de olaylar da olacak ama kitabı temel alıp üzerine konulacak... Ama ben eminim ki bu değerli eserin hakkını vereceğiz...

-Çekimler Kapadokya’da gerçekleşiyor. Kısa sürede köy hayatına alıştınız mı?
Aslında burası köy değil, çekim yaptığımız köyler var, oralara gidip geliyoruz.  Ama tabii ki İstanbul’dan çok daha sakin ve huzurlu bir hayatımız var burada. Alışmak zor olmadı, hatta böyle bir hayatın ne kadar da özlemini çekiyormuşum onu anladım. Burası insanı çok daha motive ediyor, çok güzel bir havaya uyanıyorsunuz, insanların enerjisi hep yüksek, trafik derdiniz yok, tüm güzel şeyler sizin tarafınızda oluyor. Size de full konsantrasyonla işinizi yapmak kalıyor...

OYUNCULUK BENİM İÇİN EVCİLİK GİBİ 

-Her dizide farklı karakterlerle çıktınız karşımıza… Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?
Oyunculuk benim için çocukluk gibi, evcilik oynamak, sokakta ip atlamak, top oynamak, anne olmak, asker olmak, kedi olmak gibi... Kayıtla stop arasında ne oynuyorsanız onu olmak... Oynama içgüdüsü çocukken sahip olduğumuz bir şey, biz büyüyünce de aynı güdüyle yapıyoruz işimizi, çok şanslıyız... 

-Genç yaşta böyle bir patlamayı bekliyor muydunuz?
Bu bir kariyer planlaması değil, hayatta en zevk aldığım şeyi yapıyorum, sonucunda da başarı geliyorsa ne mutlu... Tek derdim işimi en iyi şekilde yapmak...

-Hande nasıl bir kadın? Asi bir ruh mu taşıyor yoksa ılımlı ve uyumlu bir yapıya mı sahip?
7 kralla barışık diyorlar bana (Gülüyor). Damarıma basmadığınız sürece asi değil, aksine çözüm odaklıyım... Süreç sevmem ama çözüm severim... Keyfimi kaçırmak zordur, mutlu olmak için yaşıyorum, birileri mutluluğumu bozmaya kalkarsa dişimi çıkarabilirim. Affetmek benim bildiğim bir şey değil, daha çok unutmak benim yaşadığım. Kin tutmayı bilmiyorum galiba...

AİLEM OLMADAN MUTLU OLAMAM 

-İşiniz dışında ki en büyük mutluluğunuz nedir şu an da hayatta?
Ailem. Onlar olmadan mutlu olamam. 

-Kendinde beğenmediğin yönlerin ya da fiziksel olarak rahatsız olduğun bir yerin var mı?
Var tabii ki olmaz mı, hayat zaten böyle bir süreç, yüzde yüz ‘ben’ diyemiyorsun, kendimle derdim biterse bir gün ölürüm herhalde.  Fiziksel değil, zihinsel süreçten bahsediyorum. Kendini tanımak tanımlamaya çalışmak, hayatı, varoluş sebebini aramak, anlamak için çabalamak… Fiziksel olarak bile tanımak bitmez herhalde... Bu keşif süreci hayatımın her yerine sirayet ediyor... Güzele çevirerek yaşamaya çalışıyorum hayatı...

-Bir kariyer planı yaptınız mı?
Özellikle bizim sektörde bir kariyer planlamak kolay değil... Her gün değişen, değişebilme ihtimali olan kaygan bir zemindeyiz, sadece önümüzü görebileceğimiz kadar bir ışık yanıyor ve biz adım attıkça vakit geçtikçe duruma göre şekil alıyoruz... Bu plansızlıkta bir şey planlamak mümkün değil...

KARDEŞİMLE BİR PROJE NEDEN OLMASIN!
 
-Aynı zamanda psikoloji mezunusunuz. Ve bir röportajınızda “Oyuncu psikoloğu olmak istiyorum” demişsiniz. Bu düşünceniz devam ediyor mu?
Hayalin ne diye soranlara evet bu benim tek hayalim diyebilirim... Fakat henüz bir adım atmış değilim, önce master eğitimimi tamamlamam ve üzerine çok çalışmam gerekiyor... Onun da vakti gelecektir diye düşünüyorum.

-Sizin gibi kardeşiniz Bensu Soral’da oyunculuk yapıyor. İlerde onunla bir projede yer alacak mısınız? Ya da öyle bir çalışmanız var mı?
Neden olmasın... Şu an ikimiz de başka projelerdeyiz ama gün gelir karşılıklı oynarız... Tabii ki çok isterim...

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür