• $32,3675
  • 34,9861
  • 2325.26
  • 9079.97
6 Kasım 2011 Pazar 12:32 | Son Güncelleme:

İstanbul'un 100 mücevheri

İstanbul'un 100 mücevheri

İstanbul Kültür Başkenti Projesi kapsamında yayımlanan 'İstanbul'un 100 Mücevheri ve Sanatçısı' kitabı, şehri büyüleyici kılan unsurları sayfalarına taşıdı. Hürrem'in Gözyaşları'ndan Kaşıkçı Elması'na, hepsi bu kitapta.

Pınar Hiçdurmaz
pinarhicdurmaz@gmail.com
İstanbul... Bütün bir cihanı kendisine hayran bırakan, güzelliği dillere destan iki kıtanın köprüsü, aşkların efendisi kent. Parçalanmış imparatorlukların nefesi İstanbul.
Bu büyüleyici kent için yazılacak daha binlerce övgü cümlesi kurabilir, saatlerce güzelliğini anlatabiliriz. Ama İstanbul'u İstanbul yapan en önemli özelliği tarihi mirasıdır.
Silüetini etkileyen camilerin minarelerinden saraylarına, koca bir yüzyılın asılıp sallandığı ağaçlardan karşı kıyı serenatlarına kadar o kadar çok şey vardır ki saymakla bitmez. İşte bunlardan biri de İstanbul'a mal olmuş, birlikte anılır olmuş mücevherlerdir ki sayıları hiç de azımsanmayacak kadar çoktur.  İstanbul'un Yüzleri Projesi'ni hayata geçiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. de bu gerçekten yola çıkarak 'İstanbul'un 100 Mücevheri ve Sanatçısı' adlı kitabı yayımladı. Mücevher ve değerli taş uzmanı Aylin Gözen tarafından hazırlanan kitapta şehirle özdeşleşmiş mücevherlere ve mücevher sanatçılarına yer verilmiş. Kaşıkçı Elması'ndan Murassa Miğferi'ne kadar İstanbul'un en gözde mücevherlerine yer verilen eserin yayın danışmanlığını Profesör  İskender Pala, Metin Celal, Adnan Özer, Ahmet Kot ve Ömer Faruk Şerifoğlu yapmış. Kitabın hazırlanışı yaklaşık iki yıl sürmüş. Kitapta ayrıca İstanbullu sadekarların (mücevher ustası) ürettikleri mücevherler ve  mücevher tasarımcılarına da yer verilmiş. Kitabın tek olumsuz yanı tasarımcı sayısının azlığı. Zira İstanbul'da bu işe emek vermiş başka usta isimlerin bulunduğu da bilinmekte. Kitabın sonunda mücevher yapımında kullanılan değerli taşların anlatıldığı bir sözlük de bulunuyor.
İşte mücevherlerden bazıları ...
Şah İsmail'in Maşrapası
Yavuz Sultan Selim'in gerçekleştirdiği Çaldıran Zaferi'nden sonra getirilen ganimetlerden biridir.
Herat taşı adı verilen siyah bir taştan oyma tekniğiyle yapılmıştır. Üzerindeki desenler altınla kakma olarak verilmiştir. Boyun etrafında yine altın kakma olarak, hatla  'es-Sultan el-ådil el-Kamil el-Hadi el-Veli Ebu el-Muzaffer Şah İsmail Bahadur Han el-Safev” halledallahu teala ve mülkehu Sultanehu' yazılıdır.
Sultan I. Ahmed Taht Askısı
Gümüş bir zincirle tahtın kubbesine asılan askının alt ucunda altın mile geçirilmiş doğal ve iri bir zümrüt, küçük incilerden yapılmış dilimli bir top ve uçları zümrütle sonlanan inci püskül yer almaktadır.
Murassa Miğferi
Murassa miğferi, Osmanlı dönemindeki ince kuyumculuk işçiliğini, tarzını ve zevkini ortaya koyan çalışmalardan biridir. Miğferin yüzeyi tam ve yarım şemse formunda altın tabakalarla süslüdür. Miğferin içi ise, kırmızı atlas kumaşla kaplıdır.
Sultan Selim'in Mührü
Osmanlı İmparatorluğu'nda, yeni bir padişah başa geçtiğinde, kalabalık bir heyet eşliğinde Hazine ziyaret edilirdi. Bu ziyaret töreninde hazine kethüdası, Hazine'nin anahtarını getirerek Yavuz Sultan Selim'in mührünü kontrol eder, bu mühürle kilitlenmiş kapı özel bir törenle açılırdı. Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi'nden İstanbul'a dönüşünden yapılan yüzük şeklindeki bu mühür,  Cumhuriyet dönemine kadar kullanılmıştır.
Kevkeb-i Dürri Elması
Son derece sade ve etkileyici bir tasarıma sahip olan altın plakanın Sultan I. Ahmed tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Altın bir diskin ortasında dört sıra halinde, düz kesimli elmaslarla çevrili, bombeli bir yuvanın ortasında yer alan 52 karatlık Kevkeb-i Dürri (incilerin yıldızı) adı verilen bir elmas bulunmaktadır.  Sultan I. Ahmed, tarafından Kabe'ye gönderilen hediyelerden biri olan bu elmas, I. Dünya Savaşı sırasında Medine'den İstanbul'a geri getirilen eserler arasında yer alır.
Hürrem'in Gözyaşları
Hürrem Sultan'ın Kanuni Sultan Süleyman ile yaşadığı aşktan etkilenip tasarlanan 'Hürrem'in Gözyaşları' gerdanlığı zümrüt ve elmaslardan oluşuyor. Bu eşsiz mücevheri tasarlayan Arda İşler, daha sonra yeteneğini sadekarlık alanına da taşımış.
Kanuni Sultan Süleyman'ın Kılıcı
Tepesi altınla süslenmiş kılıcın üzerine yakut ve turkuvaz taşı mıhlanmış. Kabzası mor kadife kumaşla kaplı olan kılıcın iki tarafında da birer altın balık figürü yer alıyor. Kabzası altından, en tepesinde ise turkuvaz taşı bulunuyor.

Kaşıkçı Elması'nın ilginç hikayesi
Damla şeklinde kesilmiş, 59 fasetten oluşan 86 karat ağırlığıyla, dünyanın kesilmiş en büyük pırlantalarından. Etrafında iki sıra halinde ve farklı büyüklüklerde toplam 49 pırlanta yer alan elmas, IV. Mehmed zamanında Osmanlı hazinesine girdi.
Kaşıkçı Elması'nın ilginç hikayesi...
Sultan IV. Mehmed döneminin defterdarı Sarı Mehmed Paşa'nın kaleme aldığı Zübde-i Vekaiyat (Olayların Özü) adlı eserinde bulunan bilgiye göre 1699 yılında, İstanbul'da, Eğrikapı çöplüğünde bu taşı bulan kişi, cam zannederek üç kaşık karşılığında taşı bir kaşıkçıyla değiştirir. Taşı kaşıkçıda gören bir kuyumcu ise, kaşıkçıdan bu taşı on akçeye alır ve bir arkadaşına gösterir. Taşın gerçekten elmas olduğu anlaşılınca, arkadaşı kendine de pay ister. Arada çıkan anlaşmazlık nedeniyle olay kuyumcubaşıya taşınır. Kuyumcubaşı, her iki tarafa da birer kese akçe vererek taşı kendi alır. Dönemin sadrazamı olayı duyup taşı kendi almak isterken, bilgi IV. Mehmed'e ulaşır ve taş saraya getirilerek işlenir. İşlenmiş haliyle 84 karat bir pırlanta olur. Kuyumcubaşıya da kapıcıbaşılık rütbesiyle birkaç kese altın verilir.

ZÜMRÜTLÜ SORGUÇ
Osmanlı İmparatorluğu'nda,  18. yüzyıldan itibaren daha gösterişli sorguçlar kullanılmaya başlanmıştır.  Bu sorgucun ortasında, altın bir sapın üzerindeki yuvaya yerleştirilmiş  4x5 santim boyunda bir zümrüt yer almaktadır. Bunun etrafında ise gül kesimli elmaslar bulunmaktadır. Zümrüdün üst tarafında, çapı 3 santim kadar olan iri bir yakut, sorgucun üst tarafında ise uçlarında inci bulunan elmaslı dallar vardır.
 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür