• $32,3326
  • 35,0737
  • 2296.72
  • 9059.01
20 Ağustos 2014 Çarşamba 18:04 | Son Güncelleme:

'Eninde sonunda beni öldürecekler'

'Eninde sonunda beni öldürecekler'

Şiddet ve baskı gördüğü için dört yıldır devlet koruması altıda yaşayan Sevda, zor yaşamını Al Jazeera Türk'e anlattı: Koruma kağıt üzerinde kalıyor. Çok yoruldum. Beni eninde sonunda öldürecekler.

"Hayatımda hiçbir şey değişmedi. Baba dövdü, koca dövdü, kayınbabam dövdü, şimdi de oğlum dövüyor. Umudum kalmadı bir şeylerin düzeleceğine. Çok yoruldum. Biri seslenmek için sırtıma vurduğunda sıçrıyorum, kafama tekme yiyeceğim zannediyorum. Gece dışarıda yürüyemiyorum, tir tir titriyorum. Dört senedir koruma altındayım. Koruma da kağıt üzerinde kalıyor. Eninde sonunda beri öldürecekler "

Bu sözlerin sahibinin kimliği bizde saklı. Ona Sevda adını biz verdik. Kardeşi ve oğlu tarafından hala tehdit ediliyor. Bu sebeple koruma altında. Koruma süresi belirli periyodlarla uzatılıyor. Şu an yeniden koruma almak konusunda kararsız. Çünkü umutsuz. Sevda’nın anlattıkları koruma altındaki bir kadının zor yaşamını, psikolojisini ve yasaların uygulamadaki eksiklerini özetliyor.

İlk şiddeti babasından görmüş. 20 yıllık evliliği boyunca kayınpederinden ve zaman zaman da eşinden şiddet gören Sevda, dört yıl önce boşanmış. Boşanmanın ardından sığınma evinde kalmaya başlayan Sevda yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Kadın sığınma evinde kalıyordum. Sonra erkek kardeşim beni aradı, tehdit etti. Boşandığım için onunla yaşamamı istedi. Yanına gidince üzerime kapıları kilitledi. ‘Çalışmayacaksın’ dedi. Üzerimdeki arazileri ona vermemi istiyordu. Sonra dayanamadım kaçtım. Kardeşim ve oğlum beni bulduklarında komalık yapana kadar dövdüler. Hastanede kaldım bir süre. Çıkınca koruma talebinde bulundum. Bu arada kalacak yerim yoktu. Sesimi duyurmak için kadın sivil toplum kuruluşları ile irtibata geçtim. Yeniden sığınma evine yerleştirildim. Burada bir süre kaldıktan sonra can güvenliği gerekçesiyle başka bir ildeki sığınma evine gönderildim. Orası da hapishane gibiydi. Çalışmam ve diğer çocuğumu okutmam lazımdı. Geri döndüm yaşadığım şehre. Hala sabit bir yerim yok. Hastanelerin acil servisinde sabahladığım oluyor. Hala beni rahatsız ediyorlar. Peşimi bırakmadılar. Korkarak yaşıyorum.”

'Korunuyorum ama bir işe yaramıyor'

Sevda, tüm bunları yaşarken koruma altında olduğunu ancak bunun da çare olmadığını anlatıyor. Korunma tedbirlerinin de bazen hayata geçmediğini söylüyor:
“Artık o kadar yoruldum ki, yeniden koruma kararı olsa ne olacak? Kardeşim ve oğlumun uzaklaştırması vardı. Yanıma yaklaşamazlar. Ancak bir keresinde yolda kıstırıp yerlerde sürüklediler. Olayın ardından hıçkırarak koruma polisimi aradım. ‘Ben izindeyim en yakın karakola git’ dedi. En yakın karakola gittim. ‘Olduğu an çağıracaktın’ dediler. Ben yerlerde sürüklenirken nasıl arayayım polisi. Canımı mı düşüneyim, polisi mi arayayım? O anı anlatamam size, tir tir titriyorsunuz zaten."

"Çoğu zaman koruma polisim haftada bir kez arayıp bir sorun olup olmadığını soruyordu.  Altı ay önce korumam uzatıldı. Bir ay önce yine karşıma çıktı kardeşim ve oğlum. Bağırdım. Kalabalıktı uzaklaştılar. Aradım koruma polisimi, 'Ben sadece sana koruma kâğıdını verdim, benle alakan yok artık' dedi.  Şimdi yeniden uzatılması için bir şey yapmak bile istemiyorum. Yoruldum. Daha önce de kardeşim ve oğlumdan şikayetçi oldum ama hiçbir şey olmadı. ‘Hatta şikayet ediyorsun da ne oluyor?’ diye benle alay ediyorlar. Yoruldum. Üzerimdeki arazileri istiyorlar ve diğer çocuğumu okutmamı istemiyorlar. Beni eninde sonunda öldürecekler. Zaten böyle de yaşamıyorum ki. Bunları da başkalarına faydası olsun diye anlatıyorum. Bazı şeyler düzelir belki diye. Nefret ettim artık yaşamaktan. Benden geçti artık.”

'Kanun uygulansa kadınlar hayatta kalır'

 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çok net ve kapsamlı. Ancak çoğu zaman uygulamada sorun yaşanıyor. Eskiden resmi olarak evli kadınları koruyan kanun artık tüm kadınları koruyor. Koruma kararları adliyeler üzerinden alınırken, kadınlar şimdi kendilerine en yakın karakola, adliyeye, Aile Bakanlığı’na bağlı kurulan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerine (ŞÖNİM), Aile Mahkemeleri’ne başvurabiliyor. Uzun süre beklemeden koruma kararı çıkarılabiliyor. Peki sonra ne oluyor? Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, uygulamadaki sorunları şöyle anlatıyor:

'Hala kocandır barış diyenler var'

"Kadınlar tedbir almak için devlete başvurduklarında emniyette geri çevrilip, evlerine gönderiliyorlar. ‘Çok sık geliyorsun, kağıdımızı harcıyorsun, kocandır barış’ diyenler oluyor. Bütün bunlara rağmen koruma kararı alınıyor. Sonraki süreç ise daha zor. Çünkü bu koruma kararı kağıt üzerinde kalıyor. Kanuna göre pek çok tedbir var. Duruma göre çağrılı koruma ve yakın koruma verilebiliyor, saldırgana uzaklaştırma verilebiliyor. Mesela eve, kadının iş yerine veya çocuğun okuluna yaklaşamaması gibi tedbirler var. Bu tedbirler psikolojik destekten kimlik değiştirmeye kadar gidiyor. Pratikte gördüğümüz, saldırgana uzaklaştırma verilmiyor. Verilse de erkekler bu kararı delme konusunda kararlı. Erkeğin yaklaşmaması gereken yerlerde devriye olması gerekirken çoğu zaman olmuyor. Erkek, uzaklaştırma aldığı yere gidince polisle karşılaşmayacağını biliyor."

'Hazır dilekçelerle koruma kararı olmaz'

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Hale Akgün de uygulamada bazı değişikliklere gitmek gerektiğine dikkat çekiyor:
"Koruma kararı çıktıktan sonra da düzenli olarak kadın hakkında hakim rapor isteyecek. Bunun uygulanması lazım. Koruma kararı için basılı dilekçelerle başvurular yaptırılıyor. Oysa kişiye özel ve durumuna özel tedbirler istenmesi gerekiyor. Genel ve hazır dilekçelerle olmaz. O kadar çok tedbir var ki. Ayrıca tedbirler içinde tedavi de var. Biz sadece hapis hayatı yaşatıyoruz kadınlara. Kanunda korunma kanununu uygulamayan kamu görevlileri hakkında görevi ihmalden ceza verilmesi var. Bunun yerine tazminat cezası olmalı."

KAYNAK: AL JAZEERA / Umay Aktaş Salman

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!
Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar
Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'
Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'