• $32,3805
  • 34,9816
  • 2325.59
  • 9079.97
31 Aralık 2011 Cumartesi 11:56 | Son Güncelleme:

Bugünün İstanbul'u Osmanlı'nın İstanbul'una benziyor

Bugünün İstanbul'u Osmanlı'nın İstanbul'una benziyor

İstanbul üzerine toplantılar düzenleyen Salt'ın geçen haftaki konularından biri, 'İstanbul erotik bir şehir midir?' sorusuydu. Dr. İrvin Cemil Schick, soruyu Osmanlı dönemine giderek cevapladı. Zira ona göre bugünün İstanbul'u Osmanlı'nın İstanbul'una her geçen gün daha fazla benziyor.

Eyüp Tatlıpınar
etatlipinar@gmail.com

Beyoğlu'ndaki sanat merkezlerinden Salt'ta bir süredir İstanbul'la ilgili toplantılar dizisi düzenleniyor. Akademisyenlerin, sanatçıların katılımıyla İstanbul'un bugününe ve tarihine farklı açılardan bakılıyor. Toplantılardan birinin konuğu Şehir Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. İrvin Cemil Schick'ti. Kendisinden 'İstanbul erotik bir şehir midir?' şeklindeki soruya cevap vermesi isteniyordu. Bugünün İstanbul'undan çok Osmanlı'daki İstanbul'u anlatmayı tercih etti. Nedeni ilginç; 'Bugünü hepimiz görüyoruz ama çoğumuz günümüz İstanbul'unun Osmanlı İstanbul'una benzediğini bilmiyoruz. Özellikle de erotizm konusunda.' Toplantının ardından kendisine konuyla ilgili sorularımızı sorduk... 
- Toplantıdaki soruyla başlayalım; şimdiki İstanbul erotik midir?
Bir süre önce Amerika'daki Ohio Eyalet Üniversitesi'ne sunum için davet edilmiştim. Konu cinsellikti ve bol miktarda görsel olacaktı. Davet edenler sunumdan önce hazırladığım malzemeye şöyle bir baktılar ve utana sıkıla 'Bunları gösteremezsiniz' dediler. Sunumu görselsiz yapmak zorunda kaldım. Birkaç ay sonra aynı sunumu İstanbul'da verecektim, 'sütten ağzı yanan' misali beni davet edenlere zorla görselleri gösterdim, bunları kullanmamda sakınca var mı diye. Aval aval baktılar 'Ne var ki bunlarda, anlamadık?' diye. ABD'de gösteremediğim görselleri İstanbul'da rahatça gösterebildim. İstanbul elbette tek bir şehir değil, birçok İstanbul var. Bunların erotizm ile ilişkisi de bir değil. Ama şehrin hiç olmazsa belirli yörelerinde, nüfusun hiç olmazsa belirli katmanlarında erotizm yaygın.
FERMANLARIN VE MİNYATÜRLERİN GÖSTERDİĞİ 
- Bugünün İstanbul'u Osmanlı İstanbul'una yakın diyorsunuz...
Cinsellik konusunda bu durum gayet belirgin. Muhafazakar kesimde Osmanlı'da altın çağın yaşandığı, günümüz Türkiye'sininse Batı'yı taklit ederek yozlaşmış, hiçbir değeri kalmamış bir yere dönüştüğü fikri yaygın. Osmanlıların dini bütün ve perhizkar olduklarını, Türkiye'deyse ahlaksızlığın kol gezdiğini düşünüyorlar. Çağdaşlaşmacı kesimse tam tersi biçimde Osmanlı döneminde insanların bastırıldığını,  Cumhuriyet döneminde cinselliğin serbestçe ifade edilebildiğini düşünür. Aslında iki görüş de doğru değil; günümüz Türkiye'si cinsel açıdan o kadar rahat bir yer olmadığı gibi, Osmanlılar da sanıldığı kadar 'uslu' değildi. 
- Osmanlı dönemi için bu görüşü dayandırdığınız kaynaklar neler?
Padişah fermanlarıyla yayımlanmış kitaplara, minyatürlere bakabilirsiniz. 10 Ağustos 1567'de Sultan İkinci Selim, mahallelerde fuhuş yapılan yerlerin belirlenmesi, ahalinin buna yardımcı olması, burada çalışan kadınların sürülmesi konusunda bir ferman yayınlıyor. Böyle bir belgeye iki biçimde bakılabilir. Osmanlı'da ahlaka çok önem verildiğini, yönetimin de  göz açtırmadığını düşünebilirsiniz. Ya da alternatif bir bakışla 'Meğer Osmanlı'da da fuhuş varmış' diyebilirsiniz. Ben daha çok ikinci bakışa sahibim. 
- O fermana önemsiz bir ayrıntı, bir istisna biçiminde bakılabilir mi?
Bu belge tek olsaydı belki fazla ciddiye almazdık ama tek değil. Mesela o baskınlardan sonra, 1571'de çıkan fermanda İstanbul'daki çamaşırcı dükkanlarında fuhuş yapan kadınların peydah olduğu, buraların tespit edilip kapatılması isteniyor. 1573'te çıkarılan fermanda hedefe kaymakçı dükkanları alınıyor. 1580'de ve 1583'te yine fermanlar yayınlanarak denize açılmış kadınlı erkekli kayıklara dikkat çekilip önlem alınması isteniyor. Kısa arayla aynı konuda iki ferman yayınlanmasını, bu fermanların ciddiye alınmadığı biçiminde yorumlayabiliriz. Derler ya; Osmanlı'nın yasağı üç gün sürermiş. 
- Mahalle baskınlarından sonra ne yaşanırdı?
Buralarda çalışan kadınlar İstanbul'dan sürülür, çoğunlukla Bozcaada, Limni gibi adalara ya da İznik ve Bursa'ya gönderilirdi. Bu konudaki bir araştırmaya göre 1703-1711 arasında İstanbul'dan sürgün edilenlerin yüzde 60'ının zina ya da fuhuştan ceza aldığı anlaşılıyor. Bu cezaların uzun sürmediği, kadınların birkaç ay içinde İstanbul'a döndüğü de yine belgelerden anlaşılıyor. 
- 19. yüzyılda yönetimde, toplumda yaşanmaya başlayan değişim bu alanda nasıl karşılık buluyor?
İstanbul hayatındaki değişim 18. yüzyılda başlıyor. Sur içinde yaşayan seçkin sınıf yavaş yavaş Boğaz'a, Marmara Denizi'ne nazır köşklere yerleşiyor. Bu değişimi erotik sanatta da izlemek mümkün. O yüzyılın başındaki minyatürlerde daha çok evlerin içinde resmedilen cinsel ilişkiler yüzyılın ortalarından itibaren bahçelerde, köşklerde cereyan ediyor. Köşkün penceresinden Boğaz manzarasını görebiliyorsunuz örneğin.
OSMANLI'NIN  POPÜLER KÜLTÜRÜ 
- Kısıtlı kitleye hitap eden bu minyatürlerin dışında, popüler kültürde erotizmin yeri neydi?
Halk ozanlarının şiirlerinde, Nasreddin Hoca fıkralarında, Karagöz oyunlarında erotizm sosu eksik kalmazdı. Seyircileri arasında               8-9 yaşındaki kız çocuklarının da bulunduğu Karagöz oyununda, 'Zekerli Karagöz' adında, büyük penisli bir kukla vardı. Theophile Gautier, 1853'te yazdığı 'Constantinople' kitabında bu durumu hayretle anlatır. Osmanlı'nın son zamanlarına doğru hayli muzır pek çok kitap yayımlanmıştır, özellikle İkinci Meşrutiyet döneminde... Örneğin 1914'te yayımlanan, yazarı Ali Bey'in otobiyografisi olduğu iddia edilen 'Anahtar Deliğinde' adlı kitap, Konya'dan gelip İstanbul'da feleğini şaşıran birini anlatır. Kitapta İstanbul'un tanımlayıcı unsurlarından biri de 'cinsel özgürlük'tür. 
- Bu özgürlüğün yalnızca gayrimüslimler arasında yaşandığı söylenebilir mi?
Biliyorsunuz, Karagöz oyunu Osmanlı'da Müslümanların kültürüne aitti. Fuhuş mekanlarının da daha çok Galata gibi gayrimüslim semtlerde bulunduğunu sanırız ama öyle değil. Birkaç kaynak var bu konuda. 1920'de İstanbul'da 175 genelev işletiliyordu. 59'u Beyoğlu Abanoz Mahallesi'nde, 23'ü Beyoğlu Ziba Mahallesi'nde, 77'si Galata'da, 10'u Üsküdar'da, 6'sı Kadıköy'deydi. Bir de tabii resmi olmayan randevuevleri var...  
- Siz bütün bu durumdan nasıl bir sonuç çıkarıyorsunuz?
Amacı ne olursa olsun, bu gibi eserlerden çıkarılacak sonuç Osmanlı döneminde İstanbul'un gerçekten erotizmin her alanda kendini gösteren bir şehir olduğu. Bugün, örneğin          50 sene öncesine kıyasla cinsellik bakımından daha özgür bir şehirde yaşıyorsak, bunu geriye uzatıp 50 sene öncesinin de 100 sene öncesinden daha özgür olduğu sonucuna varmak yanlış olur. Cumhuriyet döneminde gayrimüslimlerin büyük ölçüde yok olması, özgürlüklerden çok sorumluluklara ve görevlere vurgu yapılması ve ahlakçı bir rejimin uzun zaman iktidarda kalması, erotizmin İstanbul'da bir süre gerilemesine yol açmıştı. Bugünkü İstanbul, 100 sene öncekine, 50 sene öncekinden daha yakın bana kalırsa.

Minyatürlerdeki erotizm
1799 tarihli bir minyatür. Pencereye çıkmış kadın örtülü. Bu onun 'saygın' biri olduğunu gösteriyor. Zira 'saygın olmayanlar' başı açık biçimde çizilirlerdi. Ama sağ pencereden görünen adama bakın, alelacele uçkurunu bağlıyor. İnsanın keyfini kaçıracak bir şey varsa, alem yaparken evi mahallelilerin basmasıdır, değil mi? Minyatür, Arapça en meşhur erotik kitaplardan birinin Osmanlıca çevirisinde yer alıyor. Kitabın adı 'İhtiyar Adamın Seks Kuvvetiyle Gençliğine Dönmesi'. Tifaşi'nin eserinden uyarlayan, Yavuz Selim döneminin ünlü şeyhülislamı Kemal Paşazade. Eser Türkçe'ye birkaç kez çevrilmiş, bu çevirisinin aslı Paris'te özel bir koleksiyonda.

Osmanlılar sanıldığı kadar 'uslu' değildi
'ANAHTAR DELİĞİNDE' ADLI KİTAP KONYA'DAN İSTANBUL'A GELEN VE FELEĞİNİ ŞAŞIRAN BİRİNİ ANLATIR. İSTANBUL'UN TANIMLAYICI UNSURLARINDAN BİRİ 'CİNSEL ÖZGÜRLÜK'TÜR.

 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür