• $32,3898
  • 35,0592
  • 2326.49
  • 9142.4
24 Eylül 2011 Cumartesi 12:14 | Son Güncelleme:

Barış Lordları Ankara'da

Barış Lordları Ankara'da

Akil adamlar Türkiye'de toplandı! 2007'de kurulan 'Uluslararası Diyalog Girişimi' son toplantısını Ankara'da yaptı. Her biri alanlarında otorite olan isimler barışçıl çözüm yollarını analiz ettiler

Özlem Akarsu Çelİk
Konuşursan kimseyi öldürmezsin! Bu sözler dünyaca ünlü psikiyatri profesörü Vamık Volkan'a ait... 30 yıldır dünyanın sorunlu noktalarında projeler yürüten, gruplar arasındaki büyük çatışmaları inceleyen, Nobel Barış Ödülü adayı Volkan, kendisi gibi alanında uzmanlaşmış isimlerle 2007 yılında kurdukları Uluslararası Diyalog Girişimi'nin (International Dialogue Initiative) son toplantısı için Ankara'daydı. Politik Psikoloji Derneği'nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantılarda gündemdeki sorunlar masaya yatırıldı, uluslararası ilişkilerin, toplumların psikolojisi irdelendi ve ortak akılla barışçıl çözüm yolları arandı. Yani siyasetçilerin, hükümetlerin yapamadığını yaptılar. O yüzden bu değerli 'girişim'e kulak verelim ve konuşulanları sizlere aktaralım istedik.
NİYETİMİZ AKIL VERMEK DEĞİL
Prof. Dr. Vamık Volkan ile Lord John Alderice, Dr. Robi Freidman, Politik Psikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Çevik, Prof. Deniz Ülke Arıboğan, grup analisti Regine Scholz ve daha birçok değerli isimden oluşan grup, dünyadaki sorunlu alanlarda, terörizm ve iç çatışmaların yarattığı olumsuz psikolojik etkilerin bertaraf edilmesinin yollarını arıyor. 
Vamık Volkan'ın deyimiyle kimseden talimat almıyor, kimseye hizmet etmiyorlar. 'Kimseye akıl vermek gibi bir niyetimiz yok' deseler de siyasetçilerin onlardan öğreneceği çok şey var. Çünkü çatışmanın taraflarının birbirinin anlamasının tek yolunun 'diyalog' olduğunu söylüyorlar.
Mavi Marmara kriziyle çıkmaza giren Türkiye-İsrail ilişkilerinden Arap Baharı'na, tırmanan terör olaylarından kitlelerin bundan nasıl etkilendiğine kadar birçok konunun ele alındığı toplantılara AKŞAM için kısa bir mola verildi.  İşte o sohbetten önemli başlıklar...

Daktilo ile konuşuyorlar
- Ortadoğu'da Türkiye ve Tayyip Erdoğan yeni rol model olarak gösteriliyor. Bütün bunlar gerçeği yansıtıyor mu?
- Prof. Dr. Abdülkadir Çevik (Politik Psikoloji Derneği Başkanı): Türkiye'nin rolü hiçbir zaman Araplar için kopyalanacak bir rol değildir. Din önemli ama ülkelerin kimlikleri de var. Müslüman dünyasında bir süre öncesine kadar Ahmedinejad'ın imajı öndeydi; şimdi Tayyip Erdoğan'ın imajı. Unutmayalım, Erdoğan Arap ülkelerine Türk lider olarak değil Müslüman lider olarak gitti. Çatışmalardan önce gittiğim Ortadoğu ülkelerinde polislerin arabalarında bile Tayyip Erdoğan posterleri gördüm. İsrail ile yılların birikmiş travmatik yaşantıları var. Arap lider de yok ortada. Erdoğan'ın popülaritesinin altında
bunlar da yatıyor ama yarın başka şeyler olabilir. 

- Tüm bu riskleri siz görüyorsunuz da siyasetçiler neden görmüyor?
- Prof. Dr. V. Volkan:
Diplomaside hala daktiloyla konuşuyorlar, iPad'le konuşmayı bilmiyorlar (gülüyor). Bu süreçlerde bir takım öneriler ortaya çıkıyor. Hükümet bunları alsa ve kullansa ne güzel olur.

Temsil ettikleri insanlara daha çok zarar verirler
- Lord John Alderice (IRA'ya silah bıraktıran isimlerin başında gelen, Kuzey İrlanda barış sürecine katkılarından dolayı İngiltere tarafından 'lord' unvanı verilen, Kuzey İrlanda Parlamentosu'nun ilk sözcüsü, Lordlar Kamarası üyesi, psikoterapist)

- PKK'nın sivilleri hedef alan saldırılarını sadece örgütün silah bırakmaya direnmesi olarak yorumlamak doğru mu yoksa bu saldırılarda değişen uluslararası dengelerin rolü de var mı?
L. J.A. :
Dünyadaki terörizm örnekleri incelendiğinde hepsindeki ortak nokta şudur, bir grup insan kendini kandırılmış, itilmiş, haksızlığa uğramış hisseder. Hukuksuzluğu, adaletsizliği derinden hisseder. Haklarını aramak için buldukları şiddet dışı tüm yöntemlerin başarısız olduğunu düşünürler. Kızgın ve duygusuz biçimde karşılık verirler. Saldırdıkları insanlardansa kendi temsil ettikleri insanlara daha çok zarar verirler. Son 30 yıldaki örneklere bakın, bu tip örgütler büyük oranda başarısız olmuştur. Bu işlerden fayda görecek gruplar, paydaşlar her zaman vardır. Sorunun çözümü adaletsiz, saygısız olmayacak ve bu da hükümetlerin katkısıyla olacak. Dünyanın her yerinde bu sorun böyle çözülür.
- Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: Terör insanların bedenlerini değil, psikolojilerini hedef alıyor. Özellikle kent merkezlerinde patlatılan bombaların hedefi bu. Kürtlerin ve Türklerin ayrıştırıcı konuşmalara sarılması sorunu daha da besliyor. 
- Prof. Dr. Vamık Volkan: 'Terörist' deyince şahıs şahıslığını kaybediyor. O grubun sözcüsü oluyor. Ancak o kişiyle ilişki kurarak onun psikolojisini anlayabilirsin. Bireyler için onlarca yılın birikimi olan 'öfke', devletler için yüzlerce yıl geçerlidir.

Tepkinin nedeni kimlik özellikleri
- Devletlerin öfkesi gibi sağlam ilişkileri de yüzlerce yıl korunuyorsa o zaman Türkiye-İsrail ilişkilerinde 'savaş' sözcüğü nasıl telaffuz edilir noktaya geldi?
- Dr. Robi Friedman (Uluslararası Grup Psikoterapileri Derneği Başkanı- İsrail Grup Analizi Derneği'nin kurucusu. Bireysel psikanalitik psikoterapi, grup terapisi ve rüyalar üzerine çalışıyor.)
Türkiye ile çok uzun yıllara dayalı bir ilişki söz konusu. Ancak her iki toplumun da kimlik özellikleri onları duygusal tepkiler vermeye itiyor. Her iki toplum da Batı tarafından dışlanmışlık, horlanmışlık hisleri yaşadı.  Ülkelerin liderleri, toplumları bu özelliklerini kullanarak yönlendirebiliyorlar. Önemli olan karşınızdakini dinlemeniz. Kendiniz gibi düşünmeyenleri de dinleyerek, çatışmaların psikolojik dinamiklerine bakarak olumlu bir süreç başlatılabilir.

Hayranlık da var endişe de
- Her şey her zaman göründüğü gibi değil. Örneğin Arap Baharı...  Sıkışan kapitalizmin kendine yeni bir pazar yaratma çabası mı yoksa özgürlük hareketi mi?
- Regine Scholz (Grup Analisti-Almanya)
Arap Baharı ile ilgili ciddi bir ikilem var. İslam ülkelerinde, Müslüman gençlerin sokaklara çıkması hem sürpriz oldu hem de sempati yarattı. Eski rejimler gönderilmeyi hak ettiler ama dengeli ve istikrarlı bir bölge adına endişeler var. Türkiye'nin rolüne gelince... Türkiye'ye hayranlık var bölgede. Ancak aynı zamanda yeni rolü konusunda ciddi endişeler de var.

Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı
Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı

Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı

Emeklilere indirimli bilet müjdesi!
Emeklilere indirimli bilet müjdesi!

Emeklilere indirimli bilet müjdesi!

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi