• $32,3771
  • 34,9806
  • 2325.69
  • 9061.09
18 Haziran 2017 Pazar 00:01 | Son Güncelleme:

Sedat Kapurtu: Babalar Günü’nde oğlum keşke elimi öpebilse

Sedat Kapurtu: Babalar Günü’nde oğlum keşke elimi öpebilse

SİBEL ATEŞ YENGİN

 sibel.ates@aksam.com.tr

Doktorlar, oğlu için “Koşamaz, yürüyemez sadece tavana bakar, fişini çekelim” dese de o hayatını oğluna adamış fedakâr bir baba. Biz de “Babalar Günü” vesilesiyle özel bir çocuğa sahip olan Çılgın Sedat’ı evinde ziyaret ettik. 

Özel bir çocuğunuz var. Bilmeyenler için yaşadığınız süreci sizden dinleyelim mi?

Eşimin ailesi Fransa’da yaşıyordu. Doğumun orada olmasını istedik. Konser programlarımın yoğunluğundan doğuma bir ay kala yanlarına gittim. Her şey normal görünüyordu. Hiçbir sıkıntı yoktu. Konser nedeniyle 15 gün sonra dönmek üzere Türkiye’ye döndüm. İki gün sonra da eşim doğum yaptı. 

Siraç’ın durumu naıl anlaşıldı?

Zor bir doğum olmuş, suni sancı vermişler. On dördüncü gün kayınvalidem ağlayarak aradı ve “Oğlun ölüyor, gel gör” deyince beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Hemen havaalanına gidip biletimi aldım. Siraç’ı yoğun bakıma yatırmışlar. Bir gün boyunca hiçbir doktor anlayamadığı için Siraç’ın beyin hücrelerinin dörtte üçü zarar gördü. Bir hafta boyunca makinelere bağlı kaldı. 

Doktorlar nasıl bir açıklama yaptı?

“Yapacak bir şey yok. Uyansa bile sadece yukarıya bakan bir çocuk olur, hiçbir şey yapamaz. İsterseniz fişini çekelim” dediler.  

Bir an olsun bu ihtimali kabul etmeyi aklınızdan geçirdiniz mi?

Hiç düşünmedik, “Acaba” bile demedik. Yedinci gün yoğun bakım odasına girdim. Özel kıyafet giydirdiler. Dokunmak yasaktı. Rahmetli İbrahim Erkal’ın “Bebeğim uyan, uyan da göğsüme dayan” diye bir şarkısı vardı. Siraç’ın başucunda bir yandan bu şarkıyı söyleyip bir yandan ağlıyordum. Bir anda Siraç’ın parmağı oynadı. Hemen doktora haber verdik. “Size öyle gelmiştir” dediler ama birkaç saat sonra Siraç gözlerini açmıştı. 

Döndükten sonra ne yaptınız?

Çok önemli bir profesöre gittik. “Çocuğunuzun koşucu olmasını beklemeyin, olmaz, asla yürüyemez. Hiçbir şey yapamaz, böyle idare edeceksiniz” dedi. “İnsanlığına da merhametine de yazıklar olsun. Allah’tan daha iyi mi bileceksiniz” diye kızdım. Doktor, “Gerçekleri söyledim” dedi. Eşim de ben de kahrolduk. Sonra başka bir hocaya gittik. Bir yaşından bu yana mücadelemiz başladı. Hiçbir şey yapamaz dendi ama şimdi neler yapıyor. Sağ elini bile kullanabiliyor. 

ALLAH KİMSEYİ ÇOCUĞUYLA SINAMASIN

Ne teşhis kondu? 

Serebral Palsi yani beyin felci teşhisi koydular. Sonrasında ne kadar yaşayabileceğini, bizi nelerin beklediğini araştırdık. Her an her şey olabilir. En büyük sıkıntımız kriz geçirmesi. Kriz anında kolu, ağzı atıyor, titriyor. O esnada şuuru kapanıyor ve hayatla alakası kesiliyor. Krizden sonra da bir kamyon sopa yemiş gibi yorgun ve bitkin oluyor. Kriz çok uzun sürerse Allah muhafaza solunumu bile kesilebilir.  

Bu esnada Sedat Bey’in eşi Özlem Hanım sözü alıyor.

Allah gerçekten kimseyi çocuğuyla sınamasın. Çok zor. Dün gece çığlık çığlığa uyandı. Rüya gördüğünü sandık. Derdinin ne olduğunu da anlatamıyor. Karnını kontrol ettim gaz sancısı vardır diye. El yordamıyla ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyorsunuz. Yine de Siraç birçok şeyi ifade edebiliyor. Tanıştığımız bir aile “Benim çocuğum Siraç gibi olsun Allah’tan başka bir şey istemem. Sizin çocuğunuz sağ elini kullanabiliyor. Kızımın burnuna sinek konsa elini kaldırıp da sineği kovamıyor” demişti. O zaman halinize şükrediyorsunuz. Bu sözler benim için ders niteliğindeydi. Kimi aile çocuğuna “Koşma, düşersin” diye bağırıyor. Halbuki bırakın koşsun, koşamayan çocuklar var. Biz bir adım atabilmesi için yıllarımızı, ömrümüzü, canımızı her şeyimizi veririz. Yaşamadıkları için bilemiyorlar. Birileri sıkıntısını anlattığında “Sizinki de dert mi” diyorum. Evlat hiçbir şeyin yerine geçemez. Servet verseler umurumda olmaz yeter ki çocuğumun sağlığı yerinde olsun. 

Nasıl anlaşıyorsunuz?

Acıkınca ağzını şapırdatıyor, susayınca ayrı bir ses çıkarıyor. Annesi belki bin kere tekrar etti öğrensin diye. Uykusu gelince “Anneee” diyor. Dede dediğinde Keloğlan filmini seyretmek istediğini ifade ediyor. Kardeşini görünce “Vuvvv” diyor mesela. Yani Playstation oynarken o da yanında oturup izlemek istiyor. Bunları ancak biz anlayabiliyoruz tabii. Allah’a şükür birçok şeyi algılıyor.

İNSAN EVLADINI REKLAM EDER Mİ?

Peki, psikolojinizi nasıl yüksek tutuyorsunuz? Sonuçta yaşadıklarınız kolay değil. 

Allah sabrını veriyor. Tevekkülle bağlanmışız. Sabırla, isyan etmeden mücadele ediyoruz. Zaten önümüzde çok engel var, bir de hariçten engel olmaya çalışanlar var. Mersin’deki gece kulübüm bir gecede kül oldu. Öyle şerefsizler var ki “Sigortadan para almak için kendi yakmıştır”diyen bile oldu. 

Özlem Hanım: Sedat’ın instagram hesabından “İnşallah ölürsün, engelli oğlun da mezarına gelir. Reklam yapma, yeter” diye yazmışlar. En sonunda patladım. “Bir yarışma için söylediklerinize bakın” dedim. Ben çocuğumu saklayacak mıyım? Hangi insan evladını reklam için kullanır! Allah’ın bildiğini niye kuldan saklayalım. 

Sedat Bey siz bu eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Geçenlerde terbiyesizin biri “Acaba kamera arkasında da böyle mi?” diye yazmış. Bu insanlara Allah hidayet versin. Survivor’da “Allah’ın izniyle oyunu alacağız” derdim. İnşallahla maşallahla olur mu diye tepki gösterirlerdi. “İnşallah şeytanın izniyle oyunu alacağım” mı diyeceğim.

HASTA OLMA ŞANSIMIZ DA YOK HAKKIMIZ DA

Yaşadığınız hayat Survivor gibi. Ne dersiniz, öyle mi?

Survivor dünyanın en zor yarışması ama survivor ne ki? Bizim hayatımız zaten survivor. Sadece açlık çekiyorsun, yarışıyorsun. Bir anne baba gelip sabah Siraç’la uyansın ve tüm bir günü onunla geçirsin bakalım tabii gece uyursa. Uyumazsa sabaha kadar nöbet tutuyorsun çünkü. Geceleri ben yoksam eşim yanında elini tutarak yatar. Çünkü kriz geçirirse eli titrer ve böylece anlayabiliriz. Dünyanın en büyük en zor yarışması olsa ne fark eder ki. Dört ya da beş ayda bitecek. Oysa biz bir ömür böyle yaşayacağız. Bizim hasta olma şansımız da yok hakkımız da. Bakın Babalar Günü geldi. Ne Babalar Günü’nde ne de bayramda oğlum gelip elimi öpebiliyor. Bugüne kadar hiç kimse oğluma bayramda harçlık vermedi mesela.

SURVIVOR’IN EN GICIĞI KİMDİ?

Survivor’dan elenmeniz hakkında neler söylersiniz?

Çok iyi yarışıyordum. Kimse beklemiyordu. Elenince birçok insan çok şaşırdı. Belki de kendimi tam ifade edemedim bilmiyorum. Siraç’la ilgili bir şeyler söylediğimde duygu sömürüsü yaptığımı düşünüp  “Oğlunu çok kullandın” dediler. Şimdi herkes kendi hikâyesini anlatıyor. Hiçbir zaman dik duruşumdan vazgeçmedim. Her zaman onurumla, adam gibi yaşadım. “Adam gibi gittin adam gibi geldin” dediler. 

Survivor’un şampiyonu kim olur, favoriniz var mı?

Şampiyonluğun savaşını Ogeday, İlhan, Serhat, Adem ve Sema veriyor. Bu beşli zorlayacak. Benim favorim yok. Allah herkesin yolunu açık etsin. 

Yarışmanın en gıcığı kimdi?

En gıcık değil ama en çok tartıştığım isim Adem ve Sabriye’ydi. Adem’le helalleşmiştik. Sabriye’yle  tartışmıştık. Bana “Çok tepki verdin” dediler. Kimse ona dönüp “Sen yanlış konuştun” demedi. Sabriye bana dünya kadar ağır laf söyledi ama o da annesine bakıyor. Serhat bayağı agresifti. Benim de hatalarım olmuştur. Sonuçta yarıştık, bitti.

 

 

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı