• $32,4298
  • 35,2508
  • 2326.59
  • 9079.97
7 Aralık 2014 Pazar 02:00 | Son Güncelleme:

Yedi Cihan Kadınları… Diller farklı ezgiler ortak

Yedi Cihan Kadınları… Diller farklı ezgiler ortak

Orta Asya'dan Balkanlara, Mezopotamya'dan Anadolu'ya kültürlerarası müzik yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz? Mehtap, Eda, İmran ve Züleyha.

Bu farklı kültürlere sahip dört kadın ismine bayıldığım ‘Yedi Cihan Kadınları’ grubunu kurmuşlar. Anadolu’da yaşayan kültürümüzün yedi cihana yayıldığı ‘çok renkli Türkiye’ nin bir resmini yansıtmak amacıyla Osmanlı makamlarından ve yerel halk müziklerinden örnekler sunan Yedi Cihan Kadınları, 12 Aralık Cuma akşamı İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahneye çıkacaklar. Türkçeden Azericeye, Arapçadan, Kürtçeye; Balkan coğrafyası dillerinden Türkmen ve Çerkez ezgilerine,  Gürcü ve Ermeni melodilerine ulaşan geniş müzik yelpazesiyle kulaklarımızın pasını silecek olan Yedi Cihan Kadınları, “Osmanlı’nın yedi cihana hükmettiğini görürüz. O yüzden Kanuni Sultan Süleyman’a ‘Yedi Cihan Padişahı’ derlermiş. İşte biz de bu yedi cihanın şarkılarını söylüyoruz. Bu coğrafyada konuşulan bütün dillerden, bütün kültürlerden eserler seslendiriyoruz” diyorlar.

MEZİN DEDEYİ
mezin.dedeyi@aksam.com.tr

Yedi Cihan Kadınları projesi nasıl doğdu? 
Uzun yıllardır zaten arkadaşız. Her birimiz, bugüne kadar yaptığımız solo albümlerde ve konserlerimizde yerel müzik eserlerine ayrı bir önem veriyorduk. Geçen sene Dünya Kadınlar Günü için ortak bir üretim yapalım istedik ve bir araya gelip Sakarya'da çok dilli bir repertuvarla ilk konserimizi verdik. Yaptığımız müzikten hem biz hem de bizi izlemeye gelenler çok hoşlanınca, bunu proje haline getirdik. İyi ki de yapmışız…

Grup dört kadın sanatçıdan oluşuyor ama ismi Yedi Cihan Kadınları; neden?
Cihan, dünya demektir. Biz hepimiz, bugün Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, Anadolu coğrafyasında yaşayan iki kıtaya yayılan bir ülkenin vatandaşıyız. Oysa biraz daha eskiye gittiğimizde, bu toprakları yöneten imparatorluk olan Osmanlı’nın yedi cihana hükmettiğini görürüz. O yüzden Kanuni Sultan Süleyman’a ‘Yedi Cihan Padişahı’ derlermiş. İşte biz de bu yedi cihanın şarkılarını söylüyoruz. Bu coğrafyada konuşulan bütün dillerden, bütün kültürlerden eserler seslendiriyoruz. İsmimizi, isim annemiz Mehtap Demir Yedi Cihan Kadınları olarak koydu; hepimiz çok sevdik. 
Umarım, bizi dinleyenler de severler…

HEPİMİZ  BİRİZ

Sizi bir araya getiren duygular nelerdi? 
İmran: Önce dostluk, ardından fikirlerimiz. Farklı olsa da iyi anlaşıyoruz. Sonra dedik ki bu bir mesaj aslında; hepimiz farklıyız. Alışkanlıklarımız, yaşam mücadelemiz farklı ama her şeyden önce kadın olmanın duyarlılığını paylaşmalıyız. 
Züleyha: Mesela ben yapı olarak çok hareketli, hatta biraz hiperaktifim. Eda ise hem devlet sanatçısı hem de grupta hepimizin ablası olduğu için daha sakin ve soğukkanlı. Mehtap Hoca eğitimci olduğu için biraz otoriter. Hepimiz farklıyız ama birlikte bir şeyler üretebiliyoruz. Birbirimizi, farklılıklarımızla sevmeliyiz.
Eda: Türkiye’de kadın olmak, iş hayatında olmak ve birlikte var olma mücadelesi vermek de bizi birbirimize bağlıyor. 
Şarkılarınız gibi siz de çok farklı 

kültürleri yansıtıyorsunuz. Şarkılarınızdaki ahenk aranızda da oluştu mu?
Eda: Yedi Cihan Kadınları Türkiye'nin ahengi aslında. Hep şunun altını çiziyoruz; biz bir mozaik değiliz. Etle tırnak gibi birbirine kaynamış bir bütünüz. Bir kanun sesi, bir bağlama tınısı bu topraklarda yaşayan herkesi etkilemez mi? İnsanları ayıran, birbirinden uzaklaştıran maalesef dünyayı yöneten egemen güçler. Birleştirecek olansa yine sanat ve türküler… Biz biraz da insanlar arasındaki bu mesafeler kapansın, aynı coğrafyanın binlerce yıldır birlikte, omuza omuza yaşayan çocukları aynı türkülerle saf olsun, birlikte halaya dursun diye kurduk Yedi Cihan Kadınları’nı.

HERKESİN İLGİSİNİ ÇEKTİK

Çok yeni olmanıza rağmen konserlerinize ilgi yüksek. 
Züleyha: Şunu unutmamak lazım, hepimiz kendi alanlarımızda tanınan, belli bir dinleyici kitlesiyle zaten buluşmuş yorumcularız. Bir araya gelince doğal olarak yerel müziğe, etnik şarkılara ilgi duyan herkesin ilgisini çektik. Ayrıca kadınların da bize özel bir ilgisi var; bu durum da bizi çok mutlu ediyor. Ve elbette şunun da belirtmem lazım, arkamızda çok güçlü bir orkestra var. Müzik yönetmenlerimiz bağlama sanatçısı Selçuk Murat Kızılateş ve kanun sanatçısı Göksel Baktagir her eseri tek tek yöresel duygulara göre baştan aranje ediyorlar. Hep birlikte kendi kültürel köklerimize doğru bir yolculuk yapıyoruz ve çocukluğumuzda kulağımıza çalınan ezgilerde buluşuyoruz. Bu içtenlik, orijinallik ve samimiyet, elbette seyircimize de geçiyor. Bu kadar kısa bir zamanda gördüğümüz bu yoğun ilginin sebebi de bu samimiyet olsa gerek…

Neden Osmanlı coğrafyasını şarkılarınızda işliyorsunuz? 
Osmanlı'nın kültürel etkisi 600 yıl boyunca hüküm sürdüğü tüm coğrafyalarda görülür. Biz bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kadınlarıyız ama aynı zamanda da bu muhteşem geçmişin evlatlarıyız. Bu yüzden de Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın kültürel değerlerini çok önemsiyoruz. Dünya bu kültürü anlamak ve öğrenmek için uğraşıyor, oysa biz zaten bunun içine doğmuşuz. Doğal olarak bunu temsil etmek de yine bize düşer. İmran Balkan müziğinde uzman, Mehtap Anadolu-Kafkas Türk müzik kültürü, Eda makam müziği, Züleyha Kürt müzik kültürü konusunda imzalarını atmış isimler. Bir siyasi amacımız yok ama dünyaya bu toprakların müziğini, bu toprakların kadınları olarak duyurmak gibi bir sanatsal amacımız var. 

SORUMLULUĞUMUZUN FARKINDAYIZ

Başta Türkçe olmak üzere Arapça, Farsça, Ladino, Kürtçe, Makedonca, Süryanice gibi Osmanlı coğrafyasının dört bir köşesinden türküler, şarkılar söylüyorsunuz. Müzik yelpazeniz daha da genişleyecek mi?
Biz Girit’in meşhur Ada Sahilleri şarkısını hem Yunanca, hem Kürtçe hem de Arapça seslendiriyoruz. Bunun bize nasıl bir sorumluluk yüklediğinin de farkındayız. İnanın bu müthiş zengin bir kaynak ve işlenecek, paylaşılacak daha yüzlerce, binlerce eser var. Bu yüzden bu tarz çalışmalara yoğunlaştık ve enerjimizi bu şekilde değerlendirmeye de devam edeceğiz. 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür