• $32,3723
  • 34,9755
  • 2325.31
  • 9107.19
9 Kasım 2014 Pazar 02:04 | Son Güncelleme:

Tiyatro ruhları tedavi eder

Tiyatro ruhları tedavi eder

Hüseyin Avni Danyal’in kurduğu Tiyatro Seyirlik, ‘Soytarılar’ adlı oyunuyla perdelerini açtı. Oyunun yönetmeni Yunus Emre Bozdoğan, oyuncuları Salih Usta, Serdar Yeğin ve Mertcan Semerci’yle buluştuk. “Tiyatro oyunları ruhları tedavi eder” diyen ekip üyeleri yeni oyunlarını anlattı.

Sibel Ateş yengin
sibel.ates@aksam.com.tr

PERDE ARKASINDA NELER OLUYOR?

Oyunumuzun adı‘Soytarılar’. Üç kişilik bir performans oyunu. Tiyatronun, sahne sanatının ne kadar zor şartlarda yapıldığını gösteriyoruz. Perde arkasında neler olduğunu, seyirci için nasıl uğraş verdiklerini, seyircinin ilgisini ya da ilgisizliğini anlatıyoruz. Bunca emek sonucunda seyircinin oyunu beğenmeyip yerin dibine batırması ya da batırmamasını da konu ediyoruz. Çünkü sahne sanatları daha acımasızdır. Mesela bir resim sergisinde resmi beğenmediğimizde “Tu, kaka” demeyiz ama beğenmediğimiz bir oyun, bir opera olduğunda onu alaşağı ederiz genelde. Eleştirmenler de böyle davranır. 

SAVAŞA KARŞI

Savaşa karşı duruşu da var oyunun. Ancak savaşa karşıyız gibi bir mesaj vermekten ziyade savaş durumunda ne oluru göstererek aslında bir barış mesajı veriyoruz. Dolayısıyla yakından tanıdığımız, oyun boyunca yakınlaştığımız, sempati duyduğumuz sahne sanatçılarının savaş durumunda, savaş anındaki konumları ne olur? İlişkileri-iletişimleri ve savaşla, askerlikle ilişkileri ne olur? gibi sorulara bir kapı açıyor. Seyircinin bu anlamda düşünmesini ve savaşın nerelere kadar yayıldığını, ne kadar ince ayrıntılara kadar girdiğini göstererek seyircinin biraz düşünmesini sağlayan bir oyun.  

FARKLI BAKIŞ AÇILARI

Tiyatro oyunları duyguları sağaltır, ruhları tedavi eder. Aynı zamanda insanın olaylara hangi yönden bakması gerektiğini ve gündelik hayatımızda karşılaştığımız olaylara aynanın açılarını değiştirerek bir de başka bir tarafından bakmayı gösterir. Televizyonlar savaşları gösterir ama altyapısını hazırlayan nedenleri anlatmaz. En fazla top-tüfek gösterilir. Oysa bizim oyunumuz farklı açıları gösteriyor. Seyircinin sırf bu nedenle bile oyunlara gelmesi gerekiyor. Zaten Türkiye’de yadsınamayacak bir tiyatro seyircisi var aslında. Bir zamanlar benim de içinde olduğum bir grup tarafından yıllarca eleştirilen televizyon sektörü tiyatro karşısında seyircisini çaldığı için çok suçlanmıştı. Ama şimdi garip bir şekilde iş tersine döndü. Son dönemlerde televizyon dizilerinde tiyatro kökenli oyunculardan faydalanılması seyircinin tiyatroya geri dönüşünü sağladı. Çünkü seyirci televizyonda beğenerek izlediği oyuncuları bir de canlı performanslarıyla tiyatroda görmek istiyor. Bunun katkılarını son 4-5 yıldır görmeye başladık. Tiyatro bizler için de nefes aldığımız, kendimize döndüğümüz ve kendimizi mutlu ettiğimiz bir alan açıyor. 

BİZDE DE OYUN YAZARI YETİŞİYOR

Dokuz Eylül Üniversitesi’nin yazarlık bölümünden çok yazar yetişiyor. Ancak tiyatrolar genel anlamda daha önce denenmiş, tutmuş oyunları tercih ediyor. Riske girmek istemiyorlar. Zaten tiyatronun desteğe ihtiyacı var.  Yazarların, 
tiyatroların varlığını sürdürmesi zorken; tiyatro yazarının yetişmesi çok daha zor. Ancak her yıl epey tiyatro yazarı mezun oluyor. Bazıları değerlendiriliyor ama hepsi değerlendirilemiyor tabii. 
Yani her mezun olan da iyi yazar olacak anlamına gelmiyor. Nadir de olsa bizde de oyun yazarı yetişiyor.  Özellikle son yıllarda ödenekli tiyatrolarda devlet ya da şehir tiyatrolarında çokça Türk yazarların oyunlarına yer verildi. Repertuvar belirlerken Türkiye’nin ve dünyanın gündeminde ne var diye bakıyoruz. Çünkü çevremizde gelişen olaylardan ülkenin ya da dünyanın gerçeğinden ayrı ya da farklı bir şey yapamayız. Bu duruma tiyatronun katkıda bulunması lazım. Biraz önce söylediğimiz gibi farklı aynaları göstermesi lazım. Şu anda gündemimize uygun olduğu için ‘Soytarılar’ adlı oyununu seçtik. Yazarı Türk de olabilirdi. Yerli ya da yabancı oyun yazarındansa oyun metni ön planda bizim için. Önce oyun metni bulunuyor, onun yazarının Türk ya da yabancı olması açıkçası bizim için çok fark etmiyor. Elbette kült olmuş müthiş yazarlarımız var. Haldun Taner, Turgut Özakman, Güngör Dilmen gibi çok isim var. Mehmet Baydur da çok önemli yazarlarımızdan biri. Ayrıca siz sorunca düşündüm de ‘Tiyatro Seyirlik’ olarak bakıldığında 2006’dan oynadığımız oyunlardan Türk oyunuymuş; ‘Aziz Nağme’, ‘Letafet’ ve ‘Dumanaltı Aşklar’… Aslında ağırlıklı Türk yazarlarıyla çalışmışız.

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı