• $32,3614
  • 34,9693
  • 2324.82
  • 9079.97
28 Eylül 2014 Pazar 02:05 | Son Güncelleme:

Issız bir adada bir başına…

Issız bir adada bir başına…

Issız bir adada, kıyafetiniz bile olmadan 60 gün boyunca tek başınıza hayatta kalabilir misiniz? Maceraperest kâşif Ed Stafford bunu daha önce yaptı ve bu yıl tekrar yapmaya hazırlanıyor. 7 Ekim Salı günü saat 21.30’da Discovery Channel’da ‘Ed Stafford’la Kurtuluş Öyküleri’nde bu macerayı izlemeye başlayacağız. Bu büyük mücadeleden önce kâşife ulaştık. Çok ilginç cevaplar aldık.

PINAR HİÇDURMAZ
pinar.hicdurmaz@aksam.com.tr

Bir ıssız adada çıplak olarak 60 gün mahsur kalan Ed Stafford 'hiçbir şeysiz' hayatta kalmayı becerebilen bir adam. Yeni mini dizisi 'Ed Stafford'la Kurtuluş Öyküleri'nde, dünyanın en çetin koşullarının hâkim olduğu  8 farklı çevrede tamamen tek başına bırakılan Ed sadece hayatta kalmakla yetinmiyor, kendisini manen ve bedenen geliştirmeyi de görev biliyor. Kendi içinde bir bütünlük oluşturan dizi bölümlerinin her birinde Ed, 10'ar gün geçirdiği ıssız ve birkaç saat içinde onun ölümüne yol açabilecek, 8 farklı bölgede mahsur kalıyor. Tamamen yalnız ve dışarıdan hiç kimseyle teması yok. Bir kamera ile bir çift şorttan başka hiçbir şeyi de yok. 7 Ekim’den itibaren her saat 21.30’da Discovery Channel’da Ed Stafford’un maceralarına siz de tanık olabilirsiniz. 

İLK İNSAN BEN OLMALIYIM

Amazon nehrini baştan sona yürüyen tek insansınız. Nasıl hazırlandınız ve ne gibi tehlikelerle karşılaştınız? 
Küçükken hep Amazon’a gitmeyi hayal ederdim. Birçok kitap okudum bu konuda. Konuyu inceledikçe, kimsenin Amazon Nehri boyunca yürümediğini fark ettim. Kendi kendime; “Amazon’u baştan sona yürüyen ilk insan, ben olmalıyım” dedim. Çok fazla planlama yapmamız gerekti ama yürüyüşe başladığım an itibarıyla şartlar planların dışında gelişti. Mesela yürüdüğüm belli bir bölge vardı ve orası uyuşturucu çeteleri için değerli bir yerdi. Pek çok kokain yapılan kakao tarlasından geçtim ve eğer hemen orayı terk etmezsem öldürüleceğim söylendi. Bunun dışında pek çok yerli kabileyle karşılaştık ve onlar bizi orada istemediler. İstemediklerini de oklarının ucunu bize nişan alarak çok net ifade ettiler. 

FARKLI YERLERE GİDECEĞİM

Bu sezon bizi ne bekliyor?
Bu sezon biraz daha farklı. Şunu düşündük; hayatta kalma anlamında bir mekândaki ilk 10 gün en heyecanlı kısım; yeni bir yere gidiyorsun, orayı tanımaya çalışıyorsun, yemek bulmaya çalışıyorsun, bir barınak inşa etmeye, ateş yakmaya çalışıyorsun. Yeni seride tek bir mekânda 60 gün kalmak yerine birçok farklı, heyecan verici yere gidiyoruz. 8 farklı mekânda çekim yaptık. Toplam 9 bölüm, bir bölümde bütün bunların nasıl oluştuğunu gösteriliyor. 

Rotanızda Avrupa dağları da var. Orada hayatta kalmak daha mı kolaydı? 
Programa başlarken amacımız hep sıcak iklimlerde olmamdı. Fakat sonrasında Avrupa’da da bir bölüm çekmek istedik ve Avrupa’da pek fazla vahşi yaşamın olduğu yer yok maalesef. Bu yüzden Romanya’daki Carpathian Dağları'nı seçtik ama çok kısa sürede yanlış bir seçim olduğunu fark ettim. Tüm bölümlerde bırakıldığım yere, sadece bir şortla bırakılıyorum. Romanya’da da durum farksızdı ve tabii şort sizi pek sıcak tutmuyor. Bu yüzden ilk üç günü üşüyerek ve ıslak geçirdim. Çok fazla yiyecek de bulamadım. Bu kadar tanıdık bir bölgede, bu kadar zorluklar yaşamak da ilginçti. 

Tek başınıza ıssız yerlere bırakılıyorsunuz. Peki, çekimleri nasıl yapıyorsunuz? Bir kameramanınız bile yok mu? 
Gittiğim yerlere pek çok kamera ve ekipmanla gidiyorum. Bir tane kamerayı yakınımda tutuyorum. Hatta arada onu elime alıp ona doğru konuşuyorum. Bir tane kamera ise yaklaşık 5 metre uzağımda duruyor. Böylece geniş açıyla yaptığım her şeyi çekiyor. Onun dışında bir tane de GoPro kameram var o da kafamın üzerinde duruyor. Dolayısıyla üç farklı açıdan çekim yapan kameraların görüntülerinden bir program hazırlıyoruz. Özellikle kafamdaki GoPro kameradan olabildiğince görüntü almaya çalışıyoruz çünkü bu kamera kayıt yaparken ellerim boş oluyor. Aslında bir kameraman olmadığı için her şeyi önceden düşünmem gerekiyor. Mesela eğer ateş yakacaksam, o zaman önce sahneyi hazırlamam, kameraları kurmam ve kayıta başlamam gerekiyor. 

EN ZORU YALNIZLIK

Issız bir adada yanınıza sadece bir şey alabilseydiniz, o ne olurdu? 
Nişanlımı alırdım. Bu programlar neticesinde şunu fark ettim, herhangi bir hayatta kalma ekipman paketinde yer alan ve benim kesin yanımda olmalı diye düşüneceğim hiçbir şey yok. 

Hangisi daha zordu? 
Bunu daha önce de bana sordular ve cevap olarak Amazon dedim ama sanırım şu an değiştirip ıssız ada daha zordu diyeceğim. Adadan geri döndüğümde bu deneyimin beni ne kadar etkilediğini fark etmemiştim. Her şeyden öte en zoru tek başına olmaktı. Ada bana iyi davrandı ama şimdi dönüp bakınca fark ediyorum ki yalnızlık için yeterince hazırlamamışım kendimi. Adadan döndükten sonra psikolojik destek almadım. Bir şey olmaz, diye düşündüm. Ama şimdi anlıyorum, o kadar süre yalnız kalarak, aklımı yitirmemek için pek çok duygusal bariyer örmüşüm, kendi kendime mücadele teknikleri geliştirmişim. Bence yalnızlık oldukça hafife alınan ama aslında çok zor olan bir durum. 

RİSKLERİ ÇOK BÜYÜK MACERAYA ATILMIYORUM

Aileniz bu maceralar hakkında ne düşünüyor? 
Destek oluyorlar ama bir yandan da yaptığım işin çok riskli olduğunun da farkındalar. Ben de bir ailem olduğunun bilinciyle hareket ediyorum. Yani kendime dikkat ediyorum, ilginç olabilecek ama çok büyük riskleri olan maceralara atılmıyorum. Şu çok önemli yapacağınız şeyle ilgili en küçük detayına kadar her şeyi ailenize anlatmalı, onları bilgilendirmeli ve onlara riskleri azaltmak için gerekli her şeyi yaptığınızı göstermelisiniz. 

Çok çok açken çok iğrenç bir şey yemek zorunda kaldınız mı? 
Evet, pek çok iğrenç sayılabilecek şey yedim. Fare, kokarca, elektrikli yılan balığı yedim, emin olun tadı pek güzel değil. Birçok böcek yedim. Hatta Olorua’da sümüklü böcek yedim ama çok parazit taşıyorlarmış, çok kötü hastalandım. Daha pek çok mide bulandırıcı şey yedim ama söylemesem iyi olur. Pek hoşunuza Gitmeyebilir. 

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı