• $32,3732
  • 34,9829
  • 2325.21
  • 9079.97
12 Aralık 2014 Cuma 18:30 | Son Güncelleme:

Şehirdeki yabancılar

Şehirdeki yabancılar

Recep Usta
reusta@gmail.com

İngiliz sosyolog Richard Sennett’in çalışmalarının odak noktası; şehir hayatının insanlar üzerindeki etkileridir. Eserlerinde insanların şehirlerde nasıl yaşadıkları ve şehir insanının sosyal ilişkileri üzerinde durur. Metis Yayınları’ndan çıkan Yabancı başlıklı, hacim bakımından küçük kitabında şehirdeki yabancıların yaşayışını ve yabancı kimliğiyle nasıl başa çıktıklarını ele alıyor Sennett. 
Yabancı, iki bölümden oluşuyor; birinci bölümde, düşman topraklarında hayat kurmaya çalışmanın nasıl bir şey olduğu anlatılıyor. 15. yüzyılda dönemin önemli ticaret merkezlerinden biri olan Venedik, aralarında Türklerin de bulunduğu, çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı, kozmopolit bir şehirdir. O yıllarda şehrin yerli halkı, yabancılara karşı hoşgörülü değildi. Şehre gelen yabancılar yurttaş sayılmıyor, daimi göçmenler olarak yaşıyorlardı. Yine o yıllarda ekonominin de din kadar kudretli bir güç olduğu ortaya çıkmıştı. Yabancıların ekonomiye katkısı, onların tamamen dışlanmasını engelliyordu. Şehrin yöneticileri, çözümü, yabancıları tecrit etmekte buldular. Gettoların ortaya çıkışı da bu döneme rastlar. Shakespeare’in yaşadığı dönemde ticari işlemlerde yazılı bir sözleşmeden ziyade sözlü sözleşmenin teminat kabul edildiğine dikkat çeken Sennett, bireysel hak kavramının ortaya çıkışını da bu sözlü anlaşmalarla ilişkilendirir. Sözlü anlaşmanın önemini Shakespeare’in Venedik Taciri’ne atıfta bulunarak anlatır. Şehir yöneticilerinin yabancılarla ilgili aldıkları kararlar, yabancılardan uymalarını istedikleri kurallar, beraberlerinde yine bu yabancıların birtakım haklar elde etmelerini sağlar. 

Mekân ve bedenin bağlanması

Yazarın dikkat çeken bulgularından bir diğeri de gettoların Yahudileri toplumdan izole etmesinin yanında, belli oranda kendi kaderlerini tayin etme deneyimini de sağlamasıdır. Gettonun içindeki Yahudiler, getto dışında maruz kalabilecekleri şiddetten korunmuş oluyorlardı. Sennett bu durumu, mekân ve bedenin birbirine bağlanması olarak tanımlar. Yahudiler, getto içinde birbirleriyle dayanışma hissine girebildiler ama tam bu noktada farklı bir kimlik algısı oluşmaya başladı; gettodaki Yahudilerin yaşayışı şehrin geri kalanı için giderek artan bir gizem halini aldı. Şehir halkının Yahudilerle ilgili bilgi kaynağı, ürettikleri fantezilerdi. 17. yüzyılın başlarında, şehirdeki bir hırsızlık söylentisi Yahudilerin günah keçisi ilan edilmesine neden oldu. Söylentilerin artmasıyla Yahudiler katliama maruz kaldı (1636). Fantezilerle beslenen yabancı düşmanlığının yol açtığı bir felaketti bu. Sennett’in bu bölümle ilgili değerlendirmesi, yerel unsurların toplumsal kaynaşma sürecinde fiili haklar üreteceğine inanmanın hata olduğu yönündedir. Ona göre, fiili hakların yasal düzenlemelerle desteklenmediği durumlarda hak ihlallerinin yaşanması kaçınılmazdır. Kitabın ikinci bölümü, ‘Manet’nin Aynası’ başlığını taşıyor. Manet, şehri resmederken yerinden edilmeler üzerinde duran bir sanatçıdır. Manet’nin ‘Folies-Bergère’deki Bar’ adlı ünlü tablosunu yorumladığı satırlarda Sennett, tabloya bakarak; yabancı olanın huzursuzluğunu, kederli, düşünceli ve tecrit edilmiş halini görmemizi ister. İkinci bölümün odak konusu yabancı olmayı hayat tarzı haline getirmiş olan sanatçının, hayatı ve sanat pratikleri arasındaki ilişkilere ayrılmış. Bu bölümde, bir yabancının yabancı kimliğiyle nasıl başa çıkması gerektiğinin örneği olarak Rus entelektüel Herzen’in hayatından kesitler aktarılıyor. Yabancısı olduğu toplumlarda “katıl ama özdeşleşme” şiarıyla yaşamış olan Herzen için memleket fiziki bir mekân değil seyyar bir ihtiyaçtır. İnsan neredeyse memleket daima başka bir yerde bulunacaktır. Herzen, Manet gibi, yerinden edilmeyi bir şeylerin yanlış gitmesi olarak değil, kendi formu ve imkânları olan bir süreç olarak anlamaya çalışmıştı.

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür