• $32,3776
  • 34,9824
  • 2325.57
  • 9079.97
12 Eylül 2014 Cuma 02:02 | Son Güncelleme:

Bilgiyi hurafeden ayıran nedir?

Bilgiyi hurafeden ayıran nedir"

Bilimsel Araştırma Programlarının Metodolojisi
Imre Lakatos
Alfa Yayınları
390 sayfa

Recep Usta
reusta@gmail.com

Bilim felsefesi alanında 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olan Imre Lakatos, özellikle pozitivist bilim felsefesine yönelttiği eleştirileriyle dikkat çekti. Karl Popper’ın öğrencisi olan Lakatos, Popper ile Kuhn arasındaki bilimsel bilginin niteliği hakkındaki tartışmalara bu iki düşünürün fikirlerini sentezlemek üzere dâhil oldu. 
Bilim ile bilim dışı arasındaki ayrımın rasyonel olarak ifade edilmesi düşünce tarihinin en eski problemlerinden biridir. Popper’ın çalışmalarından sonra “sınır koyma sorunu” başlığı altında devam eden bu tartışmalar 20. yüzyılda Popper, Kuhn, Lakatos ve Feyerabend gibi düşünürlerin çalışmaları etrafında şekillenmiştir. 
Bilimsel Araştırma Programlarının Metodolojisi adlı kitapta yer alan yazılarında Lakatos, bilim tarihi boyunca bu sınır koyma sorunu için önerilen çözümlerin analizini yapıp “araştırma programı” adını verdiği kendi ölçütünün bir tasvirini sunmaktadır. Lakatos’un çalışmalarının merkezinde hangi bilginin bilimsel olduğu, bilim ve sözde-bilim ayrımı ile bilimsel bilgiyi elde etmemize yarayan yöntemler yer alır.
20. yüzyılın başlarında Viyana Çevresi mantıkçıları, bir kuramı matematiksel olabilirliği yüksekse bilimsel, zayıfsa bilim dışı kabul ettiler. Popper, bütün bilimsel kuramların matematiksel olasılığının sıfır olduğunu öne sürdü ve hangi nitelikteki bilginin bilimsel olduğuna dair tartışmalara yeni bir boyut kattı. Popper bir kuramı destekleyen önermelerin o kuramın bilimsel değerini arttırmadığını, bilakis kuramı dogmaya dönüştürdüğünü söyler. Popper’ın önerdiği ölçütün nirengi noktası bilimsel kuramı yanlışlayan önermelerdir. Bir kuram, kendisini yanlışlayan bir önerme, gözlem ya da deney varsa bilimseldir. Bir kuram yanlışlayıcı önermelerden sakınılıyorsa bilim dışıdır. Bu anlamda Einstein’ın görelilik teorisini, riskli ve kolaylıkla yanlışlanabilir ampirik öngörüler sunması nedeniyle bilimsel olarak nitelendiren Popper, Marx’ın ve Freud’un teorilerini böyle bir şeye imkân vermedikleri için sözde-bilimsel olarak değerlendirmiştir.

Deneme yanılma

Lakatos’a göre bir bütün olarak bilim bir araştırma programı olarak görülebilir. Bütün bilimsel araştırma programları “çekirdekler”i ile tanımlanabilir. Bir araştırma programının çekirdeği uzun bir deneme yanılma süreciyle yavaş yavaş gelişir. Örneğin der Lakatos, Newton’un çekim kuramı, Einstein’ın görelilik kuramı birer araştırma programıdır. Her birinin inatla savunulan karakteristik çekirdeği vardır. Bununla birlikte bir araştırma programının, çekirdeğe kıyasla oldukça esnek koruyucu kuşağı vardır. Koruyucu kuşakta yer alan önermeler kurama yönelik eleştiri ve sorgulamaları savuşturmakla görevlidirler. İki kuram rekabet içindeyken biri yozlaşıyor diğeri ise ilerlemeye devam ediyorsa bilim insanları ilerlemekte olan kurama katılma eğiliminde olurlar. Bilimsel devrimlerin sebebi sadece budur.

Yüzünüzden düşen yüz mesaj

Sen Gerçekten Sen Misin? 
Sevgi Karaca 
Truva Yayınları 
320 sayfa

Yüzümüz, kendi gerçek özümüze ait cevherimizi ve dengede olmak için nelere ihtiyaç duyduğumuzu bize söyler. Güçlü yanlarımızı ve yeteneklerimizi yüz hatlarımıza bakarak öğrenebilir, aynı şekilde bizi zora sokan kişilik özelliklerimizi de yüzümüzdeki verilerden yola çıkarak tespit edebiliriz. Her yüz, sahibinin yüzünü, kişilik özelliklerini yansıtan bir ayna niteliğindedir. İnsan yüzündeki işaretlerin taşıdığı anlamları öğrenerek karşımıza çıkacak fırsat ve engellere karşı önceden hazırlıklı olabiliriz. Çin yüz okuma sanatıyla ilgili ayrıntılı bilgiler içeren Sevgi Karaca’nın yazdığı Sen Gerçekte Sen Misin? adlı kitap, insanları yüzlerine bakarak tanımak isteyenler için kılavuz niteliğinde. 
Zihin ve beden sürekli etkileşim halindedir. Hayatımızdaki değişimler, duygusal iniş çıkışlarımız ve deneyimlerimizin etkileri Çin yüz okuma sanatına göre insanın yüzünden okunabilmektedir. Yüz okuma sanatı Çin tıbbında binlerce yıllık geçmişi olan bir gelenek. Yaklaşık 5000 yıllık mazisi olan bu öğreti, hekimlerin kadın hastalara dokunmalarının yasak olduğu bir dönemde gelişmeye başlamış. Sarı İmparatorluk döneminde hekimlerin kadınlara dokunması yasak olduğu için hekimler, kadın hastalarına dokunmadan, onlara uzaktan bakarak hastalıklarını teşhis etmeye çalışmış. Hastalarıyla temas kurmadan onların rahatsızlıklarını teşhis etmek durumunda kalan hekimler, zamanla belli hastalıkların insanların yüzünde yol açtığı izleri keşfetmeye başlamış. 

Anlamlı izler

Sevgi Karaca’nın Sen Gerçekte Sen Misin? adlı kitabının ilk bölümleri yüz okuma sanatının tarihine ayrılmış. İlerleyen bölümlerde Yin ve Yang, denge ve beş element kavramları hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor. Her bir elementin özelliklerini açıkladığı bölümde, insanların hangi elemente tabi olduklarını öğrenebileceğimiz bilgilere yer veriyor. 
Her duygu yüzümüzde mutlaka bir iz bırakır. Yüzümüzdeki yatay çizgiler deneyimlerimizin etkilerini, dikey çizgiler ise duygu durumlarımızın etkilerini göstermektedir. Benler metal elementinin özelliklerini, çiller ise ateş elementinin özeliklerini yansıtır. Yüzdeki yaralar hangi bölgedeyse o bölgedeki özelliğin, niteliğin gücünü azaltır. 
Kulaklar, saç çizgileri, alın, kaşlar, gözler, gözaltları gibi insan yüzündeki her unsur hakkında pek çok bilginin yer aldığı kitapta yüz hatlarımızdan, yüzümüzdeki çizgilerden yola çıkarak yapılan kişilik analizlerine de yer veriliyor. Kitabın son bölümünde, tanınmış simaların portrelerine bakarak Karaca’nın yaptığı yorum ve değerlendirmeleri görebilirsiniz. Bu bölümde Mustafa Kemal Atatürk, Adnan Menderes, Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan gibi siyasi kişiliklerin yanında Tarkan, Gülben Ergen ve Okan Bayülgen gibi popüler isimlere de yer verilmiş. 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür