• $32,3655
  • 34,9715
  • 2325.14
  • 9079.97
12 Eylül 2014 Cuma 02:03 | Son Güncelleme:

İlk Türk fantastik romanı

İlk Türk fantastik romanı

Esrâr-ı Hikmet&İbni Sînâ’nın Maceraları
Derviş Hasan Medhi
Kesit Yayınları
392 sayfa

Alper Çeker aceker1@gmail.com

Derviş Hasan Medhi, 16. yüzyılda yaşamış gezgin bir derviştir. Kendisi hakkında yazdıklarına bakılacak olursa, uğradığı yerlerde insanlara hikâyeler anlatarak yaşamını sürdürmüştür.

Görülen o ki Derviş Hasan Medhi, Türk edebiyatı açısından bir dönüm noktası. Ardında bıraktığı Esrâr-ı Hikmet adlı kitap, ilk Türk fantastik romanı sayılabilecek nitelikte. Eğer Cervantes’in Don Kişot’u Avrupa romanının atası sayılıyorsa, Esrâr-ı Hikmet için böyle bir cümle kurmak mübalağa olarak nitelendirilmemeli. Esrar-ı Hikmet kesinlikle Don Kişot’tan daha dağınık ya da Gargantua’dan daha naiv değil.
Viktor Şklovski, iki tür kurgu tekniğinden söz eder. Bunlar, çerçeveleme ve zincirleme kurgulardır. Decameron henüz öyküler derlemesi olmaktan kurtulamamış bir eserdir ama Don Kişot’ta bir ana kahramana ve hikâyeye, yan kahramanlar ve hikâyeler eklenir. Sonunda roman çerçevelenir ve hikâye bir sonuca bağlanır. Olağanüstü içerikteki hikâyelerin büyük bir sükûnet içinde anlatılması geleneğinin kaynağını Şklovski, Hindistan olarak tahmin eder. 

İbn Sînâ’nın maceraları

Esrâr-ı Hikmet’in kahramanı, tarihi bir kişilik olan İbni Sînâ’dır. Bu ana kahramana Hoca Fazl, Ebul Haris, Takyanus gibi yan kahramanlar eşlik ederler. Eser başta da ifade ettiğimiz gibi fantastik bir anlatıdır. Derviş Hasan Medhi, İhsan Oktay Anar’dan yüzyıllar önce meddah geleneğini edebi bir kurgunun dilinde kullanmayı ve halk masallarından yararlanmayı akıl etmiştir: “Raviyan-ı ahbar ve nakılan-ı esrar Ebu Ali Sina’nın istima olunmadık agreb ü garayib kıssasını beyan ve biraderi Ebu’l Haris’in aceb ü acayib kıssa-i pür-hissesini ayan kılan üstad-ı faikul-akran yani Medhi-i kıssa-perdaz u sühan-dan bu tarz-ıla hikâyet ve bu tavr-ıla rivayet idüp eydür kim diyar-ı Buhara’da …” Yazar geleneksel anlatılara gönderme yapmayı ihmal etmez. Örneğin kitaptaki kahramanlardan Takyanus, Turfan şehrinin kuruluşuyla ilgili Orta Asya Türk söylencelerinden esinlenmiştir. 
Geçmişte, çağımızdakine benzer bir telif anlayışı yoktu. Günümüzde intihal sayılabilecek bir davranış yüzyıllar önce doğal karşılanıyordu. Örneğin Cervantes, kendisinin de bir başkasından aldığı Don Kişot’un daha sonra yazılamaması için kahramanını kitabının sonunda öldürmüştür. Derviş Hasan Medhi’nin Esrâr-ı Hikmet’i de ne yazık ki ilerleyen yıllarda Seyyid Ziyaeddin Yahya tarafından intihal edilmiştir. Ahmet Ateş, Türkiyat Mecmuası’nın 11. ve 12. sayılarında yayımladığı iki makalede Derviş Hasan Medhi’yi yerden yere vururken onun eserini çalan Seyyid Ziyaeddin Yahya’yı övmektedir. Ne yazık ki Derviş Hasan Medhi ne eserini sunduğu III. Murad’a (kitap padişah tarafından kabul görmemiş) ne de dünyaca ünlü bir şarkiyatçı olan Ahmet Ateş’e yaranmıştır. Gerçi Ahmet Ateş’in İbn’ül Arabî gibi birçok konudaki yargısı, aynı derecede tuhaftır.
Türk edebiyatına ait fantastik nitelikte bir metinle karşılaşınca, ilk işim Nuran Özlük’ün Türk Edebiyatında Fantastik Roman adlı çalışmasına bakmak oldu. Ancak Barış Müstecaplıoğlu’nun Perg dizisi dışında pek bir şey içermeyen kitap, Türk edebiyatında fantastik türü böyle bir metne dayandırmıyor. Özlük bu türü edebiyatımızda en erken Tanzimat’a kadar götürürken, en önemli ürünlerinin ise 2000’li yıllarda verildiğini yazıyor.
Hâl böyle olunca bizleri Esrâr-ı Hikmet ile tanıştıran Vahit Türk’ün emeği daha da önem kazanıyor. Türk eseri aynı kitapta tıpkıbasım, çeviri yazı ve günümüz Türkçesi ile yayımlamış. Ne yazık ki Esrâr-ı Hikmet’te günümüz Türkçesinin yer aldığı bölümde imla kurallarına özen gösterildiğini söylemek zor. Tıpkıbasımı verilen bir kitabın metninde “ferc” sözcüğünün sansürlenmesi de abes olmuş. Bu tarz durumlarda sansürlemek yerine yayınevlerinin metni yayımlamamayı tercih etmesi en sağlıklı olanı diye düşünüyorum. Yine de Vahit Türk’ün yayına hazırladığı, Derviş Hasan Medhi’ye ait Esrâr-ı Hikmet’i hararetle tavsiye ediyorum.

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı