• $32,4211
  • 35,102
  • 2325.59
  • 9079.97
12 Aralık 2014 Cuma 19:48 | Son Güncelleme:

Eğitim ve öğretime farklı bir bakış

Eğitim ve öğretime farklı bir bakış

Çiğdem Sirkeci
sirkeci.cigdem@gmail.com

Hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde gerek kendimiz gerek çocuklarımız için farklı bir eğitim sisteminin var olup olamayacağı üzerine kafa yormuşuzdur. Eğitim bilimcilerin farklı eğitim metotlarından bahsettiklerini görüyoruz. Bu konuda yazılı pek çok esere ulaşmak mümkün. Trevor Eissler’in Montessori Çılgınlığı kitabının diğer eserlerden farkı, Eissler’in çocukları için klasik eğitim dışında farklı bir metot araştıran bir babayken, Montessori metoduyla tanışmasıyla bu metodun ateşli bir savunucusuna dönüşmesine tanıklık etmesi. Profesyonel olarak pilotluk mesleğini sürdüren Eissler, Amerika’da okul okul dolaşıp Montessori eğitiminin yaygınlaşması için çaba sarf ediyor. 
İtalya’nın ilk kadın tıp doktorlarından Maria Montessori’nin, 19. yy’da İtalya’da geleneksel eğitime alternatif olarak uygulamaya başladığı bu sistemde, çocuğun öğrenmek istediği konuyu seçme özgürlüğü vardır. Öğretmen çocuğa uygun materyal ve ortam hazırlayarak merakını körükleyecek şekilde hareket eder, çocuğun ihtiyacı olduğunda danışabileceği bir rehberdir. Geleneksel okullarda öğretmenin anlatıcı, öğrencilerin dinleyici olduğu; derslerin süreli ve işlenecek konuların önceden belirlendiği, sınıfların akranlardan oluştuğu eğitim sistemi Montessori’nin felsefesine yüzde yüz terstir. Bir Montessori sınıfı farklı yaşlarda çocuklardan oluşur. Böylece sınıf büyükleri küçük gruplara örnek olur, sınıf kültürü sürekli kılınmış olur. Sınıflar az değil ama yeterli ve çoğunlukla gerçek (oyuncak değil) malzemeyle çocukların ilgilerini çekecek şekilde düzenlenir. Her çocuk istediği malzeme ve konuyla ilgilenme hakkına sahiptir. Ama arzu eden, bir köşede sabahtan akşama kadar kitap da okuyabilir. Çocuklardan sınıfın düzeni, temizliği, yemek hazırlığı vb. konularda sorumluluk almaları beklenir. Sınav ve not sistemi yoktur. Her çocuk kendi hata ve eksiklerini kendisi fark edebilir. Öğretmenin görevi, çocukları sürekli gözlemlemek ve ihtiyaç duydukları konularda kendilerine bire bir ya da küçük gruplar halinde eğitim vermektir. 
Eissler, kitabın girişinde kendi olumsuz okul deneyimlerinin yanı sıra erken doğan ilk çocuklarının yaşadığı zorluklardan ve eşiyle, çocukları için evde eğitimi planladıkları dönemlerden bahsediyor. Ancak üzerinde etraflıca düşündükten sonra (kariyerlerini bırakmak zorunda olmak ve tüm gün üç çocuğu eğitmenin zorlukları) tesadüfen bir arkadaşlarından Montessori okullarını duyup bir sınıfı gözlemliyorlar. Sonrasında, içleri rahat bir şekilde çocuklarını bu okula yerleştirdiklerini anlatıyorlar biz okurlarla. 
Kitapta Montessori eğitiminde çocukların eğitimi için önemli süreçlere değiniliyor; duyarlılık dönemleri, emici zihin, hazırlanmış ortam gibi. Sonrasında ödül ve ceza, rekabet, konsantrasyon, disiplin ve sorumluluk konularına Montessori metodu açısından bakılıyor. Küçük çocukların bile konsantrasyon süresinin sanıldığı kadar kısa olmadığı ve bu metotla çocuğun kendi disiplinini kendisinin oluşturduğu iddia ediliyor. Geleneksel eğitimde çocuğun hata yapma korkusu taşıdığına ama Montessori’de hataların fırsat olarak görüldüğüne değiniliyor. Metodun toplumla ilişkisine bakıldığında, birbiriyle etkileşimde bulunan, birbirinin iyi yönlerini öne çıkartıp topluluğun (toplumun) daha ileriye gitmesi için çalışan, keşfetme merakı içinde, uyumlu bireyler yetiştirmeyi hedef aldığı söyleniyor.
Eissler’in hararetle ebeveynlere önerdiği Montessori eğitimi Türkiye’de de bazı anaokullarında ve ilkokullarda uygulanıyor. İlgilenen anne babaların okulları bizzat ziyaret edip işleyişi gözden geçirmeleri belki de kendileri için bambaşka bir dünyanın kapılarını açacaktır. 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür