• $32,3712
  • 34,9785
  • 2325.52
  • 9079.97
11 Temmuz 2014 Cuma 00:27 | Son Güncelleme:

Dilbilimin çığırı

Dilbilimin çığırı

Recep Usta
reusta@gmail.com

“Bütün bilim tarihinde belki de dilbilim adlı bu yeni bilimin doğuşundan daha büyüleyici bir bölüm yoktur” Ernst Cassirer’e ait bu sözler Saussure’ün dilbilim hakkındaki çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu en doğru şekilde ifade ediyor.  Saussure’ün dilbilim derslerinden sonra dünya artık bir bağımsız kendilikler ve özerk nesneler toplamı değil, bir dizi bağıntısal dizgeler toplamı olarak düşünülmeye başlandı. 
Çağdaş dilbilim çalışmalarının öncüsü Ferdinand de Saussure 1857’de Cenevre’de soylu bir ailede dünyaya gelir. Henüz on beş yaşındayken anadili Fransızcanın yanı sıra Almanca, Latince ve Yunancayı öğrenir. 1878’de Hint-Avrupa dillerindeki ünlüler hakkında bir inceleme kaleme alır. Bu ilk eseriyle karşılaştırmalı filoloji çalışmalarına yeni bir boyut kazandırır. Çalışmalarına uzun yıllar Paris’te devam eden Saussure 1891’de profesör olarak Cenevre Üniversitesi’ne döner. 1907 yılından itibaren 3 dönem devam edeceği dilbilim derslerini vermeye başlar. Dilbilim alanında çığır açıcı bu dersleri 1911 yılına kadar devam eder. Dilbilim derslerine kaynaklık edecek bir eser yazamadan 1913’te vefat eder. 
Saussure’ün derslerinin öneminin farkında olan dilbilimci Charles Bally ve Albert Sécheye, Saussure’ün öğrencilerinin ders notlarını derleyerek Genel Dilbilim Dersleri adı altında bir kitap meydana getirdiler. Bu kitap ilk olarak 1916’da yayımlandı ve o tarihten bu yana dilbilim çalışmalarında öncü ve çığır açıcı bir kaynak olarak okunmaya devam etti. 
Sasussure’ün dilbilim derslerinde ele aldığı konular arasında langue (dil) ve parole (söz) ayrımı dikkat çeker. Saussure’e göre dil bir sistemin/dizgenin adıdır. Söz ise dilin somut kullanımıdır ve bu ikisi apayrı şeylerdir. Dilbilimin amacı somut, bireysel sözün arkasındaki soyut yapıyı ortaya koymaktır. Dilbilim çalışması yapmak bir dilin birimlerini, aralarındaki bağıntıları ve birleşim kurallarını tanımlamaya kalkışmak demektir. Dile ait göstergeler toplum tarafından onaylanmış bir yapı oluştururlar. Dil, bu göstergeler toplamının karşılığıdır. Gösterge, gösteren ve gösterilen olmak üzere iki temel unsurdan oluşur. Gösteren, kavramların ses ile ifade edilmesidir. Gösterilen ise sesin karşılığında zihnimizde oluşan soyut tasarımdır. Gösterge ise gösteren ile gösterilenin bağıntısından oluşur. 
Dile ait öğeler kendi başlarına bir değer ifade etmezler. Her bir öğe ancak başka öğelerle kurdukları ilişkiler çerçevesinde kavranabilir hale gelir. Saussure bu yapıya dizge/sistem adını verir. Dil, birbirinden bağımsız kavramlar yığını değil, karşılıklı ilişkiler içindeki bir sistemin adıdır. 

İNSAN BİLİMLERİNDE SAUSSURE ETKİSİ

Saussure’ün etkisi dilbilim çalışmaları başta olmak üzere insanbilimlerinin çeşitli dallarına uzanır. Antropolojiyi göstergebilimin bir dalı olarak tanımlayan Claude Lévi-Strauss, “dizge” yerine “yapı” kavramını merkeze alarak antropolojiye yapısalcı yaklaşımı kazandırmıştır. 
Genel Dilbilim Dersleri, ders notlarından derlenmiş ve yayıncının müdahaleleriyle şekillenmiş bir eser olduğu için, Saussure’ün düşüncelerinin açık bir tasvirini sunmamaktadır. Saussure’ün dilbilimine ilişkin yapılan tartışmaların büyük bölümünün nedeni de eserin kendi kaleminden değil, öğrencilerinin tuttuğu notlardan ortaya çıkmış olmasından kaynaklıdır. Saussure’ün dilbilim derslerine başladığı tarih olan 1907’ye ait ilk dönem derslerinin konusu tarihsel dilbilimken Genel Dilbilim Dersleri 1910-1911 yıllarına ait ders notlarıyla başlar. Dolayısıyla kitabın akışı, Saussure’ün dilbilim derslerini işlediği düzene uygun değildir. Saussure’le ilgili tartışmaların birçoğu dil-söz, eşzamanlı dilbilim-artzamanlı dilbilim gibi kavramların zıtlıklar olarak ele alınmasından kaynaklanır. Hâlbuki bu kavramlar dilbilim çalışmalarında birbirini tamamlayan kavramlar olarak ele alınmalıdır.
Saussure’ün serinin kaynaklarına yönelik eleştiriler ve tartışmalar 1960’lı yıllarda yükselmeye başladı. Robert Godel’in 1957’de yayımlanan Les Sources Manuscrites du Cours de Llinguistique Generale de F. de Saussure adlı eserinden sonra Saussure’le ilgili dilbilim tartışmaları Genel Dilbilim Dersleri’nin kaynaklarına odaklandı. Robert Godel’e göre Saussure, 1890’lı yıllarda genel dilbilim konusunda bir kitap yazmaya koyulmuş ancak notlarını kaybettiği için bu çalışmaya devam etmemiştir. Bu noktadan hareketle Genel Dilbilim Dersleri odaklı tartışmaların bir yana bırakılıp Saussure’e ait temel metinlerin yeniden okunması ve tartışılması gerekli olmuştur.  Saussure’ün kitap taslakları, 1996 yılında ailesine ait bir otelin limonluğunda bulundu. De L’Essence Double du Langage (Dil Yetisinin İkili Özü Üzerine) başlıklı taslak Saussure’e ait diğer notlarla birlikte 2002 yılında Ecrits de Linguistique Generale adıyla yayımlandı. Genel Dilbilim Yazıları adıyla Savaş Kılıç tarafından Türkçeye kazandırıldı ve İthaki Yayınları tarafından basıldı. Genel Dilbilim Yazıları’yla birlikte Saussure eksenli dilbilim çalışmalarının kısır tartışmalardan uzaklaşarak yeni boyut kazanacağı muhakkak.

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür