• $32,365
  • 34,9779
  • 2325.08
  • 9125.29
26 Temmuz 2014 Cumartesi 02:07 | Son Güncelleme:

Hayatın bir de C şıkkı var

Hayatın bir de C şıkkı var

Yedi göbekten hukukçu bir ailede doğan Cansen Erdoğan, geleneği bozmamış ve avukatlık mesleğini seçmiş. Ancak onun gönlünde en çok yer eden yazarlık olmuş. Zaten kendisi de “Avukatlık mesleğim, yazmak ise tutkum” diyor. ‘Hayatın C Şıkkı’ adlı romanın yazarı Erdoğan’la buluştuk.

SİBEL ATEŞ YENGİN
sibel.ates@aksam.com.tr

YAZMANIN GÜCÜNÜ FARK ETTİM
Yazarlık maceram ilkokulda sınıfa girip de kütüphanenin önündeki sıraya oturmamla başladı aslında. Daha alfabeyi sökmemişken kitaplara hayran hayran bakıp “Bir gün ben de bunlar gibi kitap yazacağım” demiştim. Ardından kitap okuma sevdası geldi. Henüz 10 yaşındayken klasiklerin birçoğunu okumuştum. Evde, ders kitaplarının arasında, kısacası her yerde kitaplar vardı. Sonra yazmanın gücünü keşfettim. Birine mi kızdım, odaya kapanır saatlerce yazıp dökerdim içimi kâğıtlara, söylemek isteyip de söyleyemediklerim mi var yine aynısını yapardım. Kâğıt-kalem en yakın arkadaşım oldu. Hâlâ da öyle… Sonra bir gün yeni açılacak bir haber sitesinde yazmam için teklif geldi. Ürkerek başladığım bu yolculuk, 4,5 yıl boyunca yüz binlerce okuyucuya ulaştı. Sıkı takipçileri oluştu. Öyle ki yazı yayına bir saat geç girdiğinde mail kutuma yüzlerce mesaj düşmeye başladı, yazı niye yayına girmedi diye. Kitap konusundaki baskılar şiddetini arttırdığında da artık hazır olduğuma karar verdim ve kitap süreci başladı.

ÜÇ YANLIŞ BİR DOĞRUYU GÖTÜRMMEZMİŞ
‘Hayatın ‘C’ Şıkkı’ seçeneklerden ibaret ömrün ‘Cansence’ yorumlanış biçiminden oluşuyor. Malum bizler test çocuğu olarak yetiştik. Çoktan seçmeli hayata, şıklarla hazırlandık okul sıralarında. Üç yanlışın bir doğruyu götürdüğü sistemde büyüdük ama meğer üç doğru bir yanlışı götürmüyormuş hayatta. Kitapta vermek istediğim bu; seçenekler karşısında hayatı kavrama… Dostluğu, aşkı, başarıyı, hayal kırıklığını kısaca hayat puzzle’ını tamamlayan parçaları doğru yerleştirip bütünü tamamlayabilmek. Hayatta hepimizin öncelikleri, sorumlulukları, mecburiyetleri var. Bunlar, ‘A’ şıkkımız, vazgeçemediğimiz. Zorda kaldığımızda, alternatif olarak bir ‘B’ planı yapıyoruz, önümüzü görmek, yola devam edebilmek adına. Oysa kafamızın içinde mevcut olan ama kullanmadığımız, kullanmaya üşendiğimiz ya da cesaret edemediğimiz bir ‘C’ şıkkı var. İşte bu ‘C’ şıkkı, bilinçaltını harekete geçirerek kim olduğumuzla değil, gerçekte kim olmak istediğimizle ilgileniyor. ‘O mu bu mu?’, ‘Gideyim mi kalayım mı?’, ‘Seveyim mi ayrılayım mı?’ gibi aslında iki seçenekligözüken soruların bir de farklı seçeneği,yani bir ‘C’ şıkkı olduğunu anlatıyor. 

GÜN GECEYE KAVUŞUNCA YAZARIM
Sabah 06.30’da kalkarım. Günüm sürekli koşturmaca içinde geçer. Toplantılar, duruşmalar, görüşmeler derken ev telaşı başlar ve gün biter. O yüzden gün geceye kavuşunca el ayak çekilir, herkes uyur işte o zaman yazmak için en uygun zaman başlar benim için. Dışarıdaki tüm sesler susup da kendi iç sesimi duyabildiğim zaman yazmaya başlarım. İşte o anlar renkler, görüntüler biçim değiştiriyor gözümde, başka bir boyutta, başka bir paralelde farklı bir zaman diliminde yaşıyormuş gibi oluyorum ve saatlerce yazabiliyorum. Gün içinde beynim parmaklarıma hükmederken bu kez parmaklarım beynime hükmediyor. İşte o yüzden avukatlık benim işim, mesleğim, yazmak ise tutkum nefesim.

KALP ÇARPINTISI YÜREK YARASI
Hayat, dışarıdan bakıldığında tekdüze aslında; sabah-öğle- akşam, doğuyoruz-büyüyoruz-ölüyoruz. Mevsimler aynı sırayla geliyor, saatler aynı hızla ilerliyor. Mutluluğun sırrı ayrıntılarda, farkında olarak yaşamakta hatta farklılık yaratmakta... İşte bu yüzden yazmayı sevenler için görmekle bakmak çok farklıdır. Bakarsın geçersin ama görürsün durursun. Gözün gördüğünü beyninle şekillendirip yüreğinle algılarsın. Bu bakış açısıyla hayatı hissederek yaşayınca yazmak için çok sebep oluyor. Bir gülüş, bir yağmur damlası, bulutun arkasından muzipçe gülümseyen güneş, yürek yarası, kalp çarpıntısı size sayfalarca yazdırabiliyor…

HAYATI BOŞ VİTESE ALACAKSIN
Hayat, kimi kez dudaklarda gonca gonca açan bir tebessüm kimi kez gözlerde sayfa sayfa okunan acı, gözyaşıdır. Yenilmektir, üzülmektir, inanmaktır, kazanmaktır. Hayatın belli bir dönemine kadar kaderi değiştirmek üzere formatlanırsın. Güçlüsün ya, değiştirebileceğini sanırsın. Sonra bir gün gerçekle karşı karşıya kalırsın. Değiştirmek uğruna harcadığın tüm çaba bir bakmışsın kanat takmış uçuyor semada, sen de havaya şaşkınlık ve yorgunlukla bakarsın. Aslında kader, hayatı boş vitese takıp yaşamaktır, yaşamı rölantiye almaktır. Çok görmeyecek, çok deşmeyecek, çok kurcalamayacak. Sen elinden geleni yapıyorsan gerisine aldırmayacaksın. Çok uğraşıp çok çalıştıysan ya da çok sevdiysen gerisine bakmayacaksın. Çok isteyip de olmuyorsa, “Vardır bir sebebi” diyeceksin. İşte ben de can kırıklarımı böyle tamir ediyorum. Kalbimi temiz tutup sahip olduklarıma şükrediyorum. Ve en önemlisi de elimde olmayan, benden kaynaklanmayan şeyler için tasalanmıyorum. Ne de olsa kaderimizi biz yazarız, ne yazacağımıza ise Allah karar verir.

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı