• $32,3326
  • 35,0874
  • 2296.42
  • 9016.95
18 Nisan 2015 Cumartesi 02:00 | Son Güncelleme:

Bazılarını kendimden mahrum ettim

Bazılarını kendimden mahrum ettim

Yeni single’ı “Koş”u çıkaran Yıldız Kaplan ile keyifli bir söyleşi yaptık, çocukluğundan okul yıllarına kadar pek çok şey konuştuk. "Bugüne kadar beni hayal kırıklığına uğratan herkesi kendimden mahrum ettim" diyen şarkıcı "Bir affederim iki affederim üçüncüsünde bitiririm" diyor.

EMİNE BIYIK 
emine.biyik@aksam.com.tr

Çocukluğundan belliymiş Yıldız Kaplan’ın sahnelerde olacağı. Ya dansöz ya şarkıcı olmak istermiş. Okulda arkadaşları “Star” diye seslenirmiş ona. Ailesi onun bu isteğini ne kadar ciddiye almasa da o aklına koyduğunu yapmış. Hayata başladığı ilk gün olarak tarif ettiği sahne aldığı gün henüz 24 yaşındaymış. 24 yaşına kadar da hiç kolay bir hayatı olmamış Yıldız Kaplan’ın. Zor bir çocukluk geçirmiş. Anne-babası Almanya’da olduğu için onu anneannesi ve yengesi Hayriye büyütmüş. Her ne kadar yaşadığının büyük bir travma olduğunu düşünse de “Bak, o travma beton gibi şimdi” diyor ve başlıyor anlatmaya...

YENİ YENİ ISINMA TURLARINDAYIM 

Bu aralar çok iyiyim. Yeni single’ım “Koş” çıktı ve yeniden yaza “Merhaba” dedim. Benim böyle senede bir-iki kere müzik çalışmalarım oluyor. Bunlar yeni yeni ısınma turları (gülüyor). Çünkü 7 yıl ara verdim. Ara ara tek şarkılık single’lar dışında çok fazla bir şey yapamadım. Ama bundan sonra hakikaten odaklanma dönemindeyim. Mayıs ya da haziran gibi çok hoş bir şarkımız daha olacak. Yabancı bir şarkının üzerine çok güzel sözler yazdık. Hareketli cıvıl cıvıl bir şarkıyla daha yolumuza devam edeceğiz.

PİŞMAN DEĞİLİM PİŞMANLIKLARIM İÇİN

Keyfim çok yerinde Allah’a şükür. Herkes kadar mutluyum herkes kadar mutsuzum. Beni hep şen şakrak biri olarak görüyorlar. Hâlbuki benim de inişlerim-çıkışlarım, depresyona girdiğim dönemler oluyor. Hepimiz insanız.     Allah’ın bize verdiği bir acı kotası ve bir haz kotası var. Zaman zaman acılarımı öne alıyorum zaman zaman da hazlarımı… Dengeli bir şekilde tüketmeye özen gösteriyorum. Her şeyi sindirdiğim ve kabullendiğim bir dönemdeyim. Hayata çok daha farklı bakıyorum artık. Mesela “Hiç keşkelerim olmadı” cümlesini hiç samimi bulmam. İnsanı olgunlaştıran, bir yerlere taşıyan, keşkeleri ve pişmanlıklarıdır. Hayatım pişmanlıklarla dolu. Bir sürü keşkelerim oldu ama dönüp baktığımda “iyi ki var” diyorum. O yüzden pişman değilim pişmanlıklarım için (gülüyor).

KENDİME GÜVENİYORUM

Allah’a şükürler olsun egom yok. Benim egomu Celal ve Akif törpüledi. Hiçbir zaman da ego sahibi bir kadın olmadım. Çünkü kendimden eminim. Kendime güveniyorum, ayaklarım yere sağlam basıyor. Ve bunun için çok sevdiğim, değer verdiğim eşime de güvenmiyorum. Her zaman kendinize güvenip kendinizden beklentiye gireceksiniz. Kim olursa olsun yalnızsınız bu hayatta. Bir başkasından beklentiniz olduğunda mutsuz oluyorsunuz. Çünkü beklentinizin karşılığını alamıyorsunuz. Herkes gibi o kadar çok hayal kırıklıklarım oldu ki o yüzden her zaman kendimden beklenti içindeyim.

ŞİMDİ KIBLEM BELLİ

Bir şeye üzüldüğümde çok üstünde durmuyorum. En fazla bir hafta sürer daha sonra hemen toparlarım kendimi. Kendime gelir, kabuğumu değiştiririm. Eskiden de böyleydim. Hiçbir zaman egoist olmadım. Her zaman fedakâr bir yapım oldu. Ama şu an eski Yıldız’a baktığımda şimdiki Yıldız’ı daha çok seviyorum. Çünkü çok şey öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum. Ayaklarımın üzerine daha sağlam basıyorum. 40 yaşımızı geçiyoruz artık böyle olsun değil mi? Eskiden çok karasızdım ama şimdi kıblem belli. Çok şükür şu an içinde bulunduğum bu hayatı yaşıyorum. Çok saygı duyduğum bir eşim var. Karşılıklı fedakârlıklarla özverili bir şekilde sürdürüyoruz ilişkimizi. Şimdikilerde tahammül diye bir şey yok. Kimsede sabır kalmamış. Herkeste “Bu benim hayatım, bir kere yaşayacağım” gibi bir algı var. Evet, hepimiz bir kere geliyoruz dünyaya ama bir yandan ailenizi bir yandan eşinizi bir yandan çocuğunuzu da düşünmek zorundasınız. Bütün bunları yaparken de ne kendinize ne de etrafınızdakilere zarar vereceksiniz.

KAPADIĞIM KAPIYI AÇMAM

Bugüne kadar beni hayal kırıklığına uğratan herkesi kendimden mahrum ettim. Beni tanıyanlar bilir bu röportajı okuduklarında “Yine Yıldız doğruları söylemiş, döktürmüş” diyecekler. Arkadaş çevrem, ailem kurduğum her ilişkide vericiyimdir. Genelde hep benden giden gitmiştir. Bir affederim, iki affederim ama üçüncüsünde bitiririm. Kapadığım kapıyı da hiçbir zaman açmam. Ne üzülürüm ne de bir özlem olur içimde. Çünkü çok fedakârlık yaptığınız zaman kabul edemiyorsunuz bazı şeyleri. Duygusalımdır ama mantıklıyımdır da. Her şeyi kendi içimde yaşarım. Süzerim, süzgeçten geçiririm bana zararlı olan insandan yavaş yavaş uzaklaşırım. Asla “Seninle arkadaşlığımı bitiriyorum” demem. Karşımdaki hayatından nasıl gittiğimiz anlayamaz. 

ALLAH’TAN DANSÖZ OLMADI

Küçükken hiç hatırlamam doktor veya öğretmen olmak istediğimi. Ya dansöz olacaktım ya da şarkıcı. Hatta babam hep “Allah’tan dansöz olmadı” der benim için. Ne varsa dansöz olmakta… Anne-babama çok yalvarmıştım konservatuvara gitmek için ama beni kimse ciddiye almamıştı. Fakat 24 yaşında hayata atıldığımda kendi yolumu seçtim ve sahne almaya başladım. Çok zor dönemler geçirdim. Gece gündüz hiç ara vermeden hep çalıştım. Her şeyden önce tek başımaydım. Burada ne bir akrabam vardı ne annem ne babam. Ailem önceleri desteklemedi zaten. Ufak ufak roller büyüdükçe herkesin hoşuna gitmeye başladı. Kabul ettirene kadar perişan oldum. Bugünlere kendi emeğimle geldim. Hiçbir Allah’ın kulu benim için “Onun üzerinde emeğim var” diyemez. Bu sözü bir tek eşim Celal telaffuz edebilir. Onun fikirleri benim için çok önemlidir. Mesela şarkılarımı ilk önce ona dinletirim. Bir şarkıya istediğim kadar ölüp biteyim eğer Celal’in kaşı “Bundan bir şey olmaz!” diye kalkıyorsa bırakırım o şarkıyı. Çünkü onu dinlemediğim zamanlarda çok zarar gördüm.

A BAK YILDIZ KAPLAN

Oğlum Akif’e oyuncu olduğumu hiç söylemedim. Geçen gün arabayla gidiyoruz, yan arabadakiler “A bak Yıldız Kaplan” dediler. Akif de “Anne bu adam senin ismini nereden tanıyor?” dedi. Neden, bilmiyorum kapalı bir kutu oldum Akif’e karşı. Bir akşam televizyonda eski dizilerimden bir bölüm yayımlandı. Elinde ne var ne yok bıraktı, ekrana kilitlendi. “Yanındaki o adam kim? Senin kocan mıydı?” gibi sorular sormaya başladı. Artık açıklama yapmam gerekiyordu. Açtım bilgisayarı eski dizilerden birkaç bölüm seyrettik. Çok hoşuna gitti. Akif’in doğumuyla müziğe de dizilere de ara vermiştim. Ama bir gün bile pişman olmadım. Hep söylüyorum “Dünyadaki en büyük sanat çocuk yetiştirmek” diye. Onu hiçbir zaman bakıcılara bırakmadım. Sürekli yayındaydım. Her şeyiyle bizzat ben ilgilendim. Kendinden emin, çok zeki, çok akıllı ve çok mutlu bir çocuk.

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar
Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'
Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Türkiye'den Gazze'ye yardım eli: Bugün yola çıkacak
Türkiye'den Gazze'ye yardım eli: Bugün yola çıkacak

Türkiye'den Gazze'ye yardım eli: Bugün yola çıkacak