• $32,4123
  • 35,266
  • 2326.77
  • 9079.97
27 Ocak 2018 Cumartesi 00:01 | Son Güncelleme:

Yeşil sahaların Asenaları ilgisizlikten şikayetçi

Yeşil sahaların Asenaları ilgisizlikten şikayetçi
- ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr

Kaptan Hülya, kalede Özlem, Hülya, Filiz, Büşra, Nazlı, Seher, Sultan, Buse, Kardelen, Merve, Şilan, Damla… Onlar yeşil sahalarda top koşturan kadınlar. İlk başta kiminin annesi istemedi kiminin babası sonuna kadar itiraz etti. Ama onların futbol sevgisi karşısında kimse duramadı. Şimdi Fatih Vatan Takımı'nın kadın futbolcuları olarak karşımızdalar.

Hayat hikâyelerini ve meşin yuvarlakla tanışmalarını dinlediğimiz futbol âşığı kadınları bir de siz dinleyin. 

HİKÂYENİN BAŞLANGICI 2002 DÜNYA KUPASI

Nazlıcan Parlak ise kendisinin de futbola sokakta erkek çocuklarıyla oynayarak başladığını kendi hayatında asıl motivasyonun 2002 Dünya Kupası ile başladığını bildirdi. O zaman ki konvoyları, eğlenceleri yaşamış bir çocuk olarak futbolu sevmesinin her şeyin başlangıcı olduğunu ifade eden Nazlıcan, “Oradan bir sevgi oluştu. Zaten sokakta oynuyordum bir de çok popüler bir spor. Ailem de destekledi.” Özlem Gezer, mili takıma seçildiğinde babasının hiçbir şekilde istemediğini ancak, belediye başkanının gidip babasından izin istediğini kaydetti. “Sonra babam artık izin verdi, öyle Milli Takım’a gittim. Üniversiteyi kazanınca il dışına göndermek istemedi kulüp başkanları görüşünce babam da desteklemek zorunda kaldı” diyen Gezer, annesinin ise her zaman destekçisi olduğunu ve neredeyse hiçbir maçını kaçırmadığını belirtti.

“EVDE FIRTINALAR KOPTU”

Takımın oyuncularından Büşra Taşkın ise ilk transferini yapacağı dönemde, İstanbul’dan ilk kez ayrılmasına babasının izin vermediğini belirterek, “Şehir dışına transfer olacağım deyince evde fırtınalar koptu, babam asla izin vermedi. İzmit’e gidecektim. O zaman babam tamamen karşı, ‘asla göndermeyeceğim’ dedi. Benim de aynı Özlem gibi babamla çok konuştular ama babam ‘katiyen olmaz’ dedi, araya girenlere de ‘hayır’ dedi. Sonra bir şekilde hallettim.

“AĞABEYİN DESTEĞİ HAYATINI DEĞİŞTİRDİ”

Takımın başka bir oyuncusu Sultan Demirci ise şöyle anlattı futbol macerasını: “İlk başta istemiyordu ailem futbol oynamamı. Doğuluyum, ailem izin vermiyordu, deplasmanlar falan… Bir ağabeyim ‘eğer futbol oynarsa en azından Mili Takıma gidebilir ve eğitim hayatı biraz daha kolaylaşır’ dedi ve ailem onun sayesinde onayladı. Annemle babam hâlâ çok fazla istemiyor ama iki ağabeyim en büyük destekçim, bütün maçlarımı izlemeye geliyorlar. Aslında ağabeyler karşı çıkar diye bilinir ama onlar futbolun içinde oldukları, futbolu sevdikleri için beni de izlerken daha büyük keyif alıyorlar. Benimle gurur duyuyor, hem takım arkadaşlarımı hem de beni çok destekliyorlar.”

“FORMA TOTEMİ”

Benim totemim formam ama hakem ya da diğer takım formasıyla aynı renk olunca formamızı değiştiriyorlar. Hakem formamı değiştirttiğinde üzülüyorum çünkü o maç benim için kötü geçiyor. Geçen sene Beşiktaş maçında tam sahaya çıkacağız yine formamı değiştirdiler ve o maçta yenildik. Kocaeli’yle oynadığımızda da formamı değiştirmek istemedim zorla değiştirdiler o maçta da yenildik.

“FUTBOL GÜZELLEŞTİRİYOR”

Seher Nur Yanmaz, maç ya da antrenmanlardan sonra ıslak saçlarla ya da terli terli evin yolunu tuttuklarını “belki biraz çirkinleştiklerini” ama buna değdiğini, futbolun kadınları güzelleştirdiğini söylüyor. Babası polis olduğu için Ali Sami Yen Stadı yıkılmadan önce orada görevli olduğu zamanlarda kendisinin de maçlara gittiğini ve Galatasaray aşkının da böyle başladığını anlatan Seher, daha sonraları ise sürekli maçlara gittiğini belirterek, “Hatta beğendiğim bir futbolcu vardı Kevell… Bir yılda 34 maçın 30’una gitmiştim, onun sayesinde futbola merakım başladı.  14 yaşındayken, babam göreve ben maça gidiyordum” diye konuştu.

“HER KIZ ÇOCUĞU OYUNCAK BEBEKLE OYNAMAZ”

Futbol aşkının filizlendiği çocukluğunu paylaşan Filiz Tuna ise, akranları evde oyuncak bebeklerle evcilik oynarken kendisinin sokakta erkek arkadaşlarıyla top peşinde koştuğunu, o yıllardan kalan kaşındaki dikiş izlerini de bir onur nişanı gibi taşıdığını kaydetti. “Kaşımda dört dikiş var, düştüm, amcam maçta çelme takmıştı sağ olsun” diyen Filiz, o günden başlayan futbol ilgisinin bugün kulüpler sayesinde profesyonel hayata adım attığını belirtti.

“UÇUYORUM”

Çocukluktan ayak topuna ilgili olan takımın kalecisi Özlem Gezer de hikâyesinin sokakta erkek kardeşiyle top oynarken başladığını, hatta o dönem kırdıkları camlar nedeniyle mahalleliden çok laf işittiklerini, toplarının kesildiğini gülümseyerek anımsıyor. Kalecilik kariyerini ise şöyle anlatıyor Özlem: “Akıl mantık işi değil aslında… Ben Ereğli’de takım oluştuğunda forvet olarak başladım. Zonguldak Karadeniz Ereğli, sonra maçlara, antrenmanlara gittik, forvet olarak başladık, sonra bir anda ‘kaleye geçeyim’ falan dedim. Kaleye geçince baktım uçuyorum. Ben ‘kaleci olayım’ dedim. 3 ay sonra maçlara gittik Riva’ya… Sonra Riva’da milli takım hocaları izledi, mili takıma gittim, ondan sonra Karadeniz Ereğli’de başladık lisanslı olarak oynamaya… Sonra İstanbul’a geldim okul için. Şu an devam ediyorum, hem çalışıyorum hem de Fatih Vatan’da oynamaya devam ediyorum. “

Avrupa’daki kadın futbolcular kazançlarıyla ev alıyor

Kulüp Başkanı Suat Özcan: “En son Ampute milli takımı şampiyon oldu. Daha önce kim biliyordu? Ancak şampiyon olduktan sonra değerleri bilinmeye başlandı. Biz dünyada son 8’e, Avrupa Şampiyonası’nda son 16’ya kaldık kaldık ama hangimiz duydu TV’lerde. Aldığımız paralar komik rakamlar oysa yurt dışında kadınların anlaştığı paralara ev, araba alınıyor. Aileler, başta spor adamları, spor yazarları, iş adamları kesinlikle sahip çıkmalı. Türkiye’de 150’ye yakın bayan kulübü var ve sıkıntılarını gerçekten çok iyi biliyorum. On yıldan beri kulüp başkanlığını yapıyorum. En acılı günümde bile beni ayakta tutabilen ailemden sonra ikinci ailem bu kulüp oldu. Kızlar bizim aydınlık yüzümüz ve bu kızlar bizim geleceğimiz... Ne olur sahip çıkın sahip çıkalım yoksa başkaları sahip çıkacak.

KADIN FUTBOLUNA İLGİ GÖSTERİLMİYOR

Kadın futbolcular, basının ilgisizliğinden şikayetçi. “Üçüncü ligde artık deplasmanları karşılamayı bile kaldırdılar. Bu çocuklar nasıl gidecek, bu kulüpler bu gelirleri nasıl dağıtacak? Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, sadece ‘biz lig kurduk’ diyorlar, başka hiçbir şey yapmıyorlar. Gelir çok yüksek ama Türkiye’deki hiçbir kadın futbol takımına bu gelir gösterilmiyor. Bize gelen destekleri pay etseler kulüpler bir şekilde geçimini sağlayacak. Türkiye’de kadın futboluna bakış açısını biliyoruz. Maalesef erkek futboluna gösterilen ilgi bize gösterilmiyor. TV’de maçların yayınlaması gerekiyor. Gazetelerin arka sayfalarında süper lig maçlarıyla ilgili yazılıyor ama bir iç sayfayı kadın futboluna ayırmıyorlar. Bizi de on dakika koysalar en azından puan durumu hakkında bilgi verseler… Bu çok üzücü bir durum. ‘Türkiye’de kadın futbolu gelişmiyor’ diye başlığı koymuşlar bunun hatasını bizde görüyorlar sen ilk önce teşvik et, kadınları spora teşvik et.

 

 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür