• $32,3702
  • 34,9796
  • 2325.42
  • 9079.97
30 Ocak 2016 Cumartesi 02:00 | Son Güncelleme:

Onun mesleği kendini dövdürmek

Onun mesleği kendini dövdürmek

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Şark Bülbülü’ndeki Mazlum’un hikâyesinden ilham alan, Türkiye’nin ilk ve tek stres koçu Rıza Günay ile bir araya geldik. Çağımızın hastalığı strese karşı kendince bir yöntem geliştiren Günay, “kendini dövdürerek stresten arındırma” işinin inceliklerini anlattı. 

Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı Şark Bülbülü filminin akıllarda yer eden en unutulmaz repliğidir “Mazlumu getirin bana”. Dinçer Çekmez’in gazino patronu rolünde geçirdiği sinir krizi nöbetleri ve zavallı Mazlum’u döverek sakinleştiği sahne her birimizin hafızalarına kazınmıştır. Peki, gerçek hayatta da Mazlum var desek inanır mısınız? Evet, gerçekten var. Strese mi girdiniz? Çağırıyorsunuz, dövüyorsunuz ve rahatlıyorsunuz. Üstelik patentli. Rıza Günay, 45 yaşında ve 6 yıldır tescilli dayak yiyen bir stres koçu. İlkokul mezunu olduğu için bir mesleği olmayan Günay, hep kendi işini yapmak istemiş. “Tek sermayem benim” deyip yeni bir iş alanı icat etmiş kendine. Tam bir  rakam telaffuz etmiyor ama iyi kazandığını da itiraf ediyor. Şark Bülbülü’ndeki Mazlum’dan ilham alıp hayalini gerçeğe dönüştüren Günay’ın hikâyesini kendi ağzından dinleyelim…

TEK SERMAYEM BENDİM

İlkokul mezunuyum. Bu yüzden bir mesleğim olmadı. Bir araba tamircisi, kuyumcu kalfası ya da bir sıva ustası değildim. Yani özel bir yeteneğim, zanaatım yoktu. İçimde hep bir eziklik duygusu vardı. Annem de “Oğlum bir mesleğin yok. Bir şey de yapmıyorsun” diye söylenir dururdu. Askere gidene kadar düzenli bir işim olmadı. Askerden döndükten sonra korumalık yapmayı başladım. Ama hep kendi işimi yapmak istiyordum. Sermayem yoktu, tek sermayem bendim. “Yeni bir iş icat etmeliyim” diye düşünürken Kemal Sunal’ın oynadığı “Şark Bülbülü”ndeki Mazlum karakteri ilham kaynağım oldu. “Nasıl yaparım, ederim” derken “stres koçu” diye bir şey keşfettim ve alt yapısını oluşturmak için araştırmalara başladım.  Amerikalılar her şeyin koçluğunu bulmuşlar, stres koçluğunu keşfedememişler (gülüyor). Google’dan isim hakkını aldım. Devlet 9 ay inceledi ve bu işin ilk defa benim tarafımdan yapıldığını tescilledi. Eğitim, sempozyum, televizyon ve film alanlarındaki bütün haklarını bana verdi. Patentli Mazlum’um yani… 6 yıldır bu işi yapıyorum, alanımda ilk ve tekim. 

SIRA DIŞI BİR İŞ YAPIYORUM

Sıra dışı bir iş yapıyorum. Bu işe başlarken dünyada benzeri olmayan bir iş yapmayı ve insanlara faydalı olmayı hedeflemiştim. Bulduğum metotların da benzeri yok. Sözlük anlamları bile bana ait. 4 tane metodum var. Canlı Kum Torbası, Haykırma-Bağırma-Çağırma, Work Up, Deşarj ve Relax Odası… Müzikal stand-up ile workshop’u birleştirdim ve Work Up yöntemini çıkardım. Canlı Kum Torbası ile Haykırma-Bağırma-Çağırma metodunu birleştiriyorum. Müşterilerim onu strese sokan kişinin fotoğrafını getiriyor, ondan maske yapıyorum ve yüzüme geçiriyorum. Hem bana vuruyor hem de bağırıp-çağırarak rahatlıyor. Sonra deşarj odası var. Zararsız maddeleri, kırarak, bana atarak rahatlama yöntemi. Çikolatalı pasta, yumurta, su balonu, meyve ve sinemacıların kullandığı cam şeker dediğimiz, vurduğunda cam gibi kırılıp zarar vermeyen maddeler bunlar. Beşincisi de yolda, yavaş yavaş hayata geçirdim. Müzikle talk şov yapıyorum. Roman havaları, Ankara havaları ve Laz yöresinin şarkılardan oluşan bir 15 dakikalık bir CD hazırladım. İşimin mizansen taraflarını kullanarak, şarkılar eşliğinde hayat hikâyemi bütün çıplaklığıyla anlatıyorum. Genelde seanslarım kişisel ama isteyen olursa gruplara da gidiyorum.

DÖVÜP RAHATLIYORLAR

Çok hassas bir iş yapıyorum. Önce müşteriyi telefonda tanıyorum. Daha sonra oturduğu semte ya da ofisine ziyarete gidiyorum. Seanslar genelde 5 ila 10 dakika arasında değişiyor ama bazen uzayabiliyor da. Müşteri profilim genelde işadamları ve üst düzey yöneticilerden oluşuyor. Örneğin bir müşterim var, her toplantı öncesi benimle seansa giriyor. Beni dövüyor ve rahatlıyor. “Çalışanlarıma bağırmamak için seninle tanışmak istedim. İlk seans çok faydalı olduğu için her toplantı öncesi seni görmek istiyorum” diyor. Mesela bir diğer müşterim, takım elbise giymemi istiyor. Bazen o bazen de ben Mahmutpaşa’dan takım elbise alıyorum kendime. Bana vuruyor, hıncını alıyor daha sonra da takım elbiseyi parçalıyor. Bunun nedeni de işyerinde müdürü tarafından eziliyor olması. Üstüne karşı gelemediği, kovulma korkusu yaşadığı için de strese giriyor. Ama adam akıllı, içine atıp kanser olacağına beni dövüp rahatlıyor. Fazla da ücret almıyorum. Zaten adam ezilmiş, bir de maddi olarak ben yüklenmek istemiyorum.

GÜNLERE GİDİYORUM

Altın günlerine de gidiyorum. Gerilmesinler diye köçek kıyafeti giyiniyorum. Hem içlerindeki kurtları döküyorlar hem de bana vurup rahatlıyorlar. Müşterilerimin yüzde 70’i kadın. Erkek müşterilerim konusunda çok seçiciyim. 77 kiloyum, 77 kilonun üzerinde kabul etmiyorum. Ama çok ısrar eden olursa da kırmıyorum. Seansta kask takıyorum, göğüs kafesim için plastik yelek giyiniyorum, eşofmanlarım zaten süngerli oluyor. Böyle müşterilerde yüzde 80 kendimi koruma moduna giriyorum. Bir tek amatör ya da profesyonel fark etmez sporla ilgileniyorsa kabul etmiyorum. Çünkü o stresini zaten sporla atıyor. Buna rağmen beni çağırıyorsa art niyetlidir.

ANNEM BANA ÜZÜLÜYOR

Çevremdekilerin kimi eleştirdi kimi destekledi. Aradan 6 yıl geçti, annem hâlâ üzülür bana. “Niye bu işi yapıyorsun?” der. Anlatmak istesem de anlamaz. Kardeşlerim de ilk başta yadırgadı ama sonra kabullendiler. Sonuçta kendime tamamen zarar vermiyorum. İşimdeyim, ekmeğimdeyim. İnsanlara yararlı olduğumu düşünüyorum. Çağımızın hastalığı stresle mücadele eden insanlara yardım ediyorum. İçine atıp 
kanser olacağına, eşini dövüp çocuğuna bağıracağına gelip beni dövüyor. Stresten eser kalmıyor.  

İNDİRİM YAPIYORUM

Müşterilerimin bazılarına demo yapıyorum. Yani işin inceliklerini anlatıyorum. Devamlı olan müşterilerime indirim yapıyorum. Her hafta ya da hafta da bir-iki defa gelenlerden küçük bir miktar alıyorum. Ama bir ya da iki ayda bir çağıranlardan standartların üstünde ücret talep ediyorum.

ZAMANIM İSRAF OLMASIN

Bir gün bir bayan aradı, randevulaştık. Kararlaştığımız saatte bana verilen adrese gittim. Bir adam, iki kadın beni karşıladı. Üçü de beni dövmek istiyormuş. Burada bir art niyet var tabii. Çünkü kadın beni aradığında seanslarımın bire bir olduğunu söylemiştim. Taksimetreyi açmışım “Boş dönmeyeyim” dedim, bir defaya mahsus kırmadım. İki kadın bana vurdu erkek de izledi. Üçünden de para aldım. Bir müşteriye gidip gelmek iki-üç saatimi alıyor, maksat zamanım israf olmasın.

OFİSTE KEDİ, KARŞIMDA ASLAN

Kadınların çoğu erkekler yüzünden strese giriyor. Ya babasına kızıyor ya erkek kardeşiyle geçinemiyor ya sevgilisi terk ediyor ya kocası aldatıyor ya da dayak yiyor. Genel sorun erkek yani… O kadar duygusallar ki hiç takılmayacak şeyleri kafalarına takıyorlar. Erkekler de eşlerini dövemedikleri, sokakta biri omuz atsa ses çıkaramadığı, haklarını savunamadıkları için kendilerini beni döverek tatmin ediyorlar. Beni görünce o prezantabl adam gidiyor, yerine maço bir adam geliyor. Tabiri caizse karşımda aslan kesiliyorlar.  

BAMBAŞKA BİR ADAM OLDUM

Bağıra çağıra küfür edip vurduklarında alınganlık yapmıyorum. Çünkü o an karşılarındaki ben değilim, bir başkası… Aramızdaki birkaç dakika süren bir oyun. Normal hayatta biri omuz atsa “Kardeş ne ayaksın?” derim. Ama bu işte bambaşka bir adam oluyorum. Çünkü bunu ben icat ettim, benim çocuğum. Hep hayalini kurduğum bir şeyi başardım, meslek sahibi oldum. Bunun mutluluğu yeter de artar bile. 6 yıldır aynı sistemi tek başıma uyguluyorum. Bir ara yanıma çırak aldım, yetiştireyim diye ama müşterilerim kabul etmedi. Karşılarında beni görmek istiyorlar. Bu alanda ilk ve tek olmanın zorlukları da bu gibi şeyler oluyor işte. Bir tek size güveniyorlar.

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür