• $32,4369
  • 35,6185
  • 2326.58
  • 9079.97
28 Mart 2015 Cumartesi 02:00 | Son Güncelleme:

Dramatik ve güçlü

Dramatik ve güçlü

Genç bir kız olarak sırf eğlence olsun diye kurdukları rock grubunda şarkılar söyleyerek sahneye çıkan ve seçmelerine katıldığı bir komedi müzikaliyle profesyonelliğe adım atan Dulce Pontes, hem tiyatro sahnelerinden bir oyuncu hem de Portekiz’in geleneksel Fado şarkılarına dramatik bir derinlik katan güçlü bir Fadista… Dulce Pontes, kariyerinin en iyi şarkılarıyla 3 Nisan’da İş Sanat sahnesine geliyor.

Cenk Erdem
hcenkerdem@gmail.com

“Enfim Sós” adlı müzikal komedide kaptığı başrolden sonra harika yapımlarda ardı ardına tecrübeler kazanan Pontes’in yerini sağlamlaştıran “Quem Tramou O Comendador?”, “007 - Licença Para Jogar” gibi yapımlardaki roller olmuş. Fado şarkıcısı amcası Carlos Pontes’in yanında büyüyen Pontes’in ait olduğunu hissettiği müziklerle kendi yolunu Fado üzerinden çizmesi de uzun zaman almamış. İlk albümü “Lusitana”yla yakaladığı özgün tarzıyla ünlenen Pontes’i, 1991 yılında katıldığı Eurovision Şarkı Yarışması’nda Portekiz’i temsil ettiği şarkıyla hatırlayanlar da vardır. Pontes’in tüm dünyada ün getiren şarkısı ise orijinalini efsanevi Fado şarkıcısı Amalia Rodrigues’in 1955’te kaydettiği “Canção do Mar”… Richard Gere filmi “Primal Fear” için seçilen soundtrack şarkılarından biri olan Pontes’in “Canção do Mar” yorumu sanatçının uğur şarkısı oluyor. Andrea Bocelli, Carlos Guilherme, Jose Carreras ve George Dalaras gibi dev isimlerle düet şarkılara da imza atan Pontes, 3 Nisan’da İş Sanat’ta en iyi şarkılarından oluşan bir repertuvarla konser vermek üzere İstanbul’da olacak. Sanatçıyla kariyerini, sanatçı kimliğini, Fado şarkılarını ve hatta aşkı konuştuk. 
 
Kariyerinize bir rock şarkıcısı olarak başlayıp bir fado yıldızı olarak parladınız; peki başlangıçta sizi fadoda en çok çeken ne oldu? 
7 yaşındayken piyano ve dans dersleri almaya başlamıştım. Zaten harika bir Fadista olarak amcam Carlos Pontes’in yanında büyüdüğüm için fado benim için hep vardı. Ayrıca yetiştiğim Montijo’da ailece bir araya geldiğimiz müzik eğlencelerimiz de rutinimizdi. 16 yaşındayken abimle birlikte sırf eğlence olsun diye bir urban-rock grubu kurduk. Profesyonel olarak şarkı söylemeye Lizbon’da bir tiyatroda müzikal bir komedi için bir şarkıcı ararlarken elemeleri geçip başladım.  
 
Fado derin melankolisiyle anılır; peki siz günlük hayatınızda melankolik biri misiniz? 
Hiç de değil. Hislere çok derinden dokunan fadolar olduğu gibi çok esprili fadolar hatta Fado Corrido gibi mutluluk veren fadolar da var. Elbette sadece fadolara ayırdığım konserlerim var ama fado kendimi ifade ettiğim tek müzik türü değil.
 Geçmişe dönüp baktığınızda sizce şarkılarınız sizi bir sanatçı olarak nasıl temsil ediyorlar? 
Bir sanatçı olarak beni şarkılarımda en çok temsil edenler özgürlük hissi, çok renklilik ve duygularımız olabilir…
 
AŞK GERÇEK OLACAKSA KOŞULSUZ OLMALI

Andrea Bocelli ve film müzikleri besteleyen ünlü Ennio Morricone gibi farklı türlerden çok sayıda sanatçıyla işbirliği yaptınız; herhangi bir şarkıda sizin rolünüzü nasıl tarif edersiniz?
Müziği kullanmak değil, müziğe hizmet etmek, bu iki tavır arasında bana kalırsa büyük bir fark var… 
 Birçok Fado şarkısı hasret ve aşk üzerine; peki bir kadın olarak aşkı siz nasıl tanımlıyorsunuz? 
Aşk gerçek bir aşk olacaksa koşulsuz olmalı… 
 
Peki, başka şarkıcılarda sizi neler çekiyor? 
Özgün olma kapasitesi önemli ve birilerini taklit etmemesi… Beni yoran ya da sıkan hiçbir şarkıcıyı ya da şarkıyı dinlemem; dinliyorsam da seviyorumdur… 
 
İngiltere ve Amerikan Müzik Endüstrisi’nin prodüksiyonlarının hâkimiyetindeki müzik endüstrisi, başka ülkelerden gelen her geleneksel müziği “dünya müzikleri” olarak etiketliyor; sizce de oldukça manasız değil mi? 
Gerçekten de öyle ama zaten müzik endüstrisi ifadesinde bile kendini ele veriyor. Müzik spiritüel dünyamızla bağ kuruyor, oysaki müzik endüstrisi ifadesi bile bu ruhanilikle hiç bağdaşmıyor…
 
Eleştirmenlerin sizi efsanevi Amalia Rodrigues’in varisi olarak övmelerine ne diyorsunuz?
Bir tek Amália vardı ve hep öyle kalacak. Nasıl Edith Piaff veya Frank Sinatra’nın yerine geçebilecek biri yoksa elbette Amália Rodrigues ‘in yerine geçebilecek biri de yok. Elbette bana ilham veren başka şarkıcılar ve müzisyenler de var ve çok uzun bir liste çıkarabilirim. 
 
TÜRK İZLEYİCİSİ HARİKA

İstanbul’a daha önce de gelmiştiniz; peki İstanbul’da en çok neleri sevdiniz? 
Oldukça saygılı, meraklı ve harika bir izleyici hatırlıyorum. Hiçbir zaman şehri gezecek vaktim olmadı. Sadece gelip şarkı söyleyip bir sonraki gün döndüm. 
 
3 Nisan’da İstanbul’da vereceğiniz konserde izleyiciyi nasıl duygular bekliyor?
Sahnede olmak benim için müzik yoluyla spiritüel bir deneyim ve bu yüzden diliyorum ki sahici ve güçlü duygular hissetsinler. 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür